Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 10/01/2023 tarihli karar ile şikayetin reddine karar verildiği, gerekçesinde meskeniyet şikayeti bakımından değerlendirme yapıldığı, daha sonra 17/01/2023 tarihli hükmün tamamlanması ek kararı ile usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verildiği görülmüştür. 6100 sayılı HMK'nun 305/A maddesinde "Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir....
Uyuşmazlık; Usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; İstinafa konu gerekçeli kararda Hakim sicilinin bulunduğu bölümde katip sicilinin yer aldığı, katibin sicilinin bulunduğu kısımda ise kararı yazan katibin sicili bulunmayıp karar duruşmasına katılan katibin sicilinin yer aldığı görülmüş ise de, Uyap sisteminden yapılan incelemede gerekçeli kararın karar başlığında belirtilen ilgili hakim ve katip tarafından e-imza ile imzalandığı anlaşıldığından belirtilen bu yanlışlık maddi hata olarak değerlendirilmiş olup, yapılan incelemede; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun "Bilinen Adreste Tebligat" başlığını taşıyan 10. maddesinde; "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların hukuka aykırı ve mesnetsiz olduğunu, usulsüz tebligat iddiasının asılsız olduğunu, senet üzerindeki adrese normal tebligat çıkartıldığını, tebligat üzerinde TK 21/2 şerhi bulunmadığını, tebligatın usulüne uygun olarak yapıldığını, hak düşürüü sürede açılmayan davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2017/399 Talimat sayılı dosyasında yapılan hacizde adı geçen davalılar yönünden kapıya not yapıştırılarak muhtara haber verildiğini, dolayısıyla takipten bu davacıların da haciz tarihinde haberdar olduklarını, ayrıca tebligat T4'un mernis adresine yapılmış olup, tebliğ esnasında Yunus Acan'ın beraber yaşadıklarına dair beyanlarının alındığını, bu şahıslar yönünden de davanın reddi gerektiğini, senedin kambiyo vasfı taşıdığını, hükümle birlikte teminatsız olarak tedbir kararı verilmesinin yerinde olmadığını, ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16. maddesi uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ile İİK'nun 170/a maddesi uyarınca açılmış kambiyo şikayeti davasıdır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, davacılar T3 ve T1 Manisa 2. İcra Müd.'...
Mahkemece ödeme emri tebligatında tebliğ memurunun imzası bulunmadığı için usulsüz olduğu, usul ekonomisi bakımından imza şikayeti ile ilgili olarak bilirkişi inclemesi yaptırılmasına gerek bulunmadığı gerekçesiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine dosya üzerinden karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda borçluya çıkarılan ödeme emri davetiyesine ''adreste muhatabın kendisine tebliğ edildi'' şerhi verilerek 09.08.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve tebligat tarihinin altına imza atıldığı, davetiyenin üzerine kaşe ile dağıtıcının isim ve sicilinin basıldığı, tebligatın bizzat yapıldığı belirtilen borçlunun isminin yazılarak imzasının alındığı, şikayetçinin sadece tebligatta kendisine ait olduğu belirtilen imzayı kabul etmediği görülmüştür. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/9. maddesinde ve Tebligat Yönetmeliğinin 35/ğ maddesinde dağıtıcın imzasını isim ve sicilinin bulunduğu bölüme atacağına ilişkin açık bir düzenleme bulunmamaktadır....
ye yapılan tebligat usülsüz olduğundan adı geçenin öğrenmekle yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Tüm sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde uygulama maddesinin 5237 sayılı Yasa'nın 142/1. maddesi olarak belirtilip hangi fıkradan dolayı hüküm kurulduğunun gösterilmemesi oluş, gerekçe ve ceza miktarına göre 142/1-b olarak yerinde düzeltilmesi olanaklı yazım hatası kabul edilmiş, Hakkında iftira suçundan hüküm kurulan sanık ...'in gerçek kimliğinin kolluğun yaptığı parmak izi soruşturması sonucu ortaya çıktığı ve ....'in kendiliğinden iftirasından dönmediğinin anlaşılması karşısında adı geçen hakkında koşulları oluşmadığı halde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanarak 5237 sayılı TCK 269/2. maddesiyle cezasında indirim yapılması ve yine sanık ...'in adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunduğu halde aynı Yasa'nın 58. maddesinin uygulanmaması karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. .../......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Göçmen kaçakçılığı HÜKÜM : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, yargılama esnasında ...’da ikamet ettiği tespit edilen sanığın yokluğunda verilen gerekçeli kararın dosyada bilinen son adresi yerine babasının ikamet ettiği adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğinin usülsüz olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın öğrenme üzerine gerçekleştirdiği temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek, dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1) ... 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Göçmen kaçakçılığı HÜKÜM : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, yargılama esnasında ...’da ikamet ettiği tespit edilen sanığın yokluğunda verilen gerekçeli kararın dosyada bilinen son adresi yerine babasının ikamet ettiği adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğinin usülsüz olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın öğrenme üzerine gerçekleştirdiği temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek, dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1) ... 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Silahla tehdit HÜKÜMLER : Mahkumiyet, temyiz talebinin reddi Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, hükmün sanığın yokluğunda verildiği, gerekçeli kararın muhatabın o anda evde olmaması nedeniyle sanığın kızı Hanım Yıldırım'a tebliğ edildiği, nüfus kayıtlarına göre Hanım Yıldırım'ın tebliğ tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olduğu, tebligat evrakında Hanım Yıldırım'ın tebliğe ehil olup olmadığı hususunda açıklık bulunmaması nedeniyle tebligatın usülsüz olduğu ve öğrenme üzerine gerçekleştirilen temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek, 05/03/2014 tarihli ek karar kaldırılarak dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, Mahkemece sanık ...'...
e yapılan ödeme emrine ilişkin tebligatın, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince yapıldığı, ancak Tebligat Kanunu'nun 23/8. maddesi uyarınca, tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin kaydın tebliğ evrakı üzerine yazılması zorunlu olduğundan ve şikayete konu 25.12.2015 tebliğ tarihli ödeme emri tebliğ evrakında bu kaydın bulunmadığı anlaşıldığından tebliğ işlemi usulsüz olup, başvuru bu hali ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12-258 E., 91/344 K. sayılı kararı)....