Diğer taraftan, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesinde; “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” hükmü, Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 25. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kişi adresinde bulunmazsa tebliğ, kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” düzenlemesi yer almaktadır. Yine bahsi geçen Kanunun “Yaş ve ehliyet şartı” başlıklı 22. maddesinde; “Muhatap yerine kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görünüşüne nazaran onsekiz yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmaması lazımdır.” hükmüne, “Tebliğ mazbatası” başlıklı 23. maddesinin 5. bendinde de “Tebliğ bir mazbata ile tevsik edilir....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca ve imzaya itiraz ettiği, mahkemece verilen kararın alacaklı tarafından temyizi üzerine, dairemizin ...... sayılı ilamı ile gerekçeli karar ile kısa karar arasında çelişki olduğu gerekçesi ile bozulduğu, mahkemece bozmaya uyularak verilen kararda tebligat usulsüzlüğü ile ilgili şikayet hakkında karar gerekçesinde hiç bir değerlendirme yapılmadığı gibi hüküm fıkrasında da buna ilişkin bir karar verilmediği, bozma öncesi, ara kararla tebligatın usulsüz olduğuna karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesi, kamu düzeni amacıyla konulmuş emredici...
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme tarafından usul ve yasaya aykırı olarak davanın süre nedeniyle reddine karar verildiğini, tebligat zarfı olmaksızın postane sorgusu ile karar verildiğini, tebligat asılları bulunamadığını, müvekkili imzalarının tarafınca kontrol edilemediğini, söz konusu tebligatların müvekkili tarafından alınmadığını, öncelikle bunun incelenmesi gerektiğini, PTT tarafından dosyaya sunulan evrakların asıl değil suret olduğunu, evrakların üzerinde müvekkilinin imzası bulunmadığını, tebligatların 103 ihbar bildirimi olup olmadığı anlaşılamadığını, tebligat asılları yok ise davanın süresinde açıldığının kabulü gerektiğini belirtmiştir. Uyuşmazlık, meskeniyet şikayetine ilişkindir. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Ankara 1....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2216 KARAR NO : 2022/829 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2021 NUMARASI : 2021/197 ESAS, 2021/364 KARAR DAVA KONUSU : USÜLSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : Fethiye İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/197 Esas, 2021/364 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen dosya heyetçe incelendi; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Fethiye İcra Müdürlüğünün 2020/9657 Esas sayılı dosyasından gönderilen tebligatın iade gelmesi üzerine mernis adresine mavi zarfsız tebligatın usulsüz yapıldığını, takibin kesinleştiğini, aynı icra dosyasında borçlu olarak gönderilen Doğan Tekyürek hakkında icra takibi başlatıldığını ve kardeşi müvekkili hakkında Fethiye İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/96 Esas sayılı dosyasında dava...
ın beyan ettiği son adresi yerine doğrudan MERNİS adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğinin usülsüz olduğunun anlaşılması karşısında; sanığın öğrenme üzerine gerçekleştirdiği temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir....
Maddesinde yargılamanın iadesi sebeplerinin sınırlı olarak sayıldığı, taraflara usulüne uygun tebligat yapılmamış olmasının yargılamanın iadesi sebebi olarak belirtilmediği, iş bu sebebe dayalı olarak tarafların öğrenme tarihleri itibarı ile HMK.da düzenlenen süreler içerisinde kanun yollarına müracaat hakları bulunduğu, bu hakların kullanılmadan salt usülsüz tebligata dayalı olarak yargılamanın iadesi talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Mahkemece, yargılamanın iadesi talebi, yenilenmesi istenen ve kaydı kapatılan esas üzerinden devam edilmeden yeni esasa kaydı yapılmış ve 21/11/2017 tarihinde karar verilmiştir. Yargılamanın yenilenmesi, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 10. ve HUMK'nın 449. ile HMK'nın 381/1. maddelerinde açıkça düzenlendiği üzere bağımsız bir dava niteliğindedir....
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesince, Danıştay İkinci Dairesinin 10/01/2019 günlü, E:2016/6478, K:2019/204 sayılı bozma kararına uyularak verilen temyize konu kararla; davacının atanmasına esas alınan soruşturmada, davacının işyerinde zorla kolonya sattığı, almadıkları takdirde işlerini yapmayacağını söylediği, şeklinde ifade ve beyanlarda bulunanlardan büyük çoğunluğunun "arkadaşımdan duydum", "konuşuluyordu", "böyle denildi" gibi üçüncü şahıslardan duyduklarının anlatılmasına ilişkin beyanlarda bulundukları ve bu ifadeler arasında çelişki ve tutarsızlıklar olduğu, bu şekilde ifade verenlerin tamamına yakınının (ifade sahiplerinden ... hariç, onun da zorla satılmadığı, yardım amaçlı teklif ettiğini ifade etttiği) usülsüz iş ve işlemlere teşebbüs ettikleri, davacının şikayeti üzerine bir firmanın lisansının iptal edildiği, diğer firmaların 6306 sayılı Kanun kapsamındaki müracaatlarının usulüne uygun olmadığının tespit edildiğinin anlaşıldığı, ayrıca davacıya verilen...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu şikayeti ile birlikte imza itirazında bulunarak takibin durdurulmasını talep etmiş, mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti reddedilmekle birlikte imza itirazının esası incelenerek reddine karar verilmiştir....
İcra mahkemesine başvuru, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz mahiyetinde olup, tüzel kişiler yetkili organları aracılığı ile şikayet ve itiraz başvurusunda bulunabilirler. Tüzel kişilerin organları, şikayet ve borca itirazda yasal temsilci(kanuni mümessil) durumundadır. Yasal temsilcinin süresinde başvurmasına ve vekil tayin etmesine engel mücbir sebep bulunmadıkça, bir başkasının şirketi temsilen icra mahkemesine başvurması mümkün değildir. Somut olayda, borçlu şirket adına ortak ... tarafından icra mahkemesine başvurulduğu, ancak ..... Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabına göre borçlu şirket yetkilisinin ......... olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, şirket ortağı ...'ın, şirketin yetkili temsilcisi olmaması nedeniyle borçlu şirket adına usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazın kabulü istemiyle icra mahkemesine başvurması mümkün değildir....
, tebligata, Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddeleri hükümlerine göre "Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması" gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, yokluğunda verilen hükümlerin sanığa Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca MERNİS şerhli olarak adres kayıt sistemindeki adrese tebligat yapıldığı ve bu nedenle tebliğ işleminin usülsüz olduğu anlaşılmakla, tebligatın aynı Kanun'un 10. maddesi gereğince hukuken geçersiz olduğu gözetilerek, 09/02/2016 tarihinde öğrenme üzerine yapılan temyiz istemlerinin süresinde olduğunun kabulüne ve incelemenin sanığın mahkumiyet hükmüne, katılan Hazine vekilinin ise beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya...