Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde, her bir talep hakkında Mahkemece karar verilmesi zorunluluğu göz önünden bulundurularak, duruşma açılması ve taraf teşkili sağlandıktan sonra öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti incelenip tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince şikayetçiden takibi öğrenme tarihi sorularak, usulsüz tebligat şikayetinin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16/1. maddesi uyarınca (7) günlük süre içinde yapıldığının tespiti halinde tebligat tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, öğrenme tarihine göre itirazın süresinde yapıldığı sonucuna varılırsa borçlunun itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile evrak üzerinde inceleme yapılarak şikayetle ilgisi bulunmayan takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir....

    Mahkemece, borçlunun süresinde satış istenmediğinden haczin düştüğü iddiası ve tebligat usulsüzlüğüne yönelik şikayetinin, 10/07/2015 tarihinde, 2015/37 Esas – 157 Karar sayılı dosyası ile reddedildiği, ancak aynı kararda meskeniyet şikayeti yönünden dosyanın tefrik edilerek, iş bu temyiz incelemesine esas kararın verildiği 2015/169 Esasına kaydedildiği esastan incelenmek suretiyle meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği görülmektedir. Dairemizce 2015/37 Esas-2015/157 Karar sayılı dosya getirtilerek incelenmiş olmakla kararın taraf vekillerine tefhim edildiği halde temyiz edilmediği tespit edilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçluya şikayete konu taşınmaz haczini bildiren tebligat, 14/03/2013 tarihinde yapılmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Usülsüz olarak meskene girmek HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 24/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Adı geçen davalılara 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliğinin sağlanması ve yasal temyiz süresinin beklenilmesi, Gerekçeli kararın davalı ...'ın bilinen adresine yapıldığı ancak şartları sağlanmadan, yalnızca matbu şerh yazılarak Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre yapılan karar tebliğinin usülsüz olduğu anlaşılmış olup, adı geçen davalıya 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliğinin sağlanması ve yasal temyiz süresinin beklenilmesi, Öte yandan davalılardan ...'ın ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/442 Esas, 691 sayılı Kararı ile Türk Medeni Kanununun 405 maddesi uyarınca kısıtlandığı, kendisine ...'ın vasi olarak tayin edildiği ancak, gerekçeli karar tebliğinin yanlışlıkla kısıtlıya yapıldığı anlaşılmakla, vasi ...'...

          Somut olayda borçluların, dava dilekçesinde takip dayanağı çekte tahrifat yapıldığı, çekin teminat senedi olduğu ve borcun bulunmadığı iddiası ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetini birlikte ileri sürmesi ve yerel mahkemece ilk verilen kararın istinaf incelemesinde Bölge Adliye Mahkemesi’nce usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilip, daha sonrasında diğer borca itirazlar hakkında karar verilmesi gerektiğinden bahisle ortadan kaldırılmasına rağmen kaldırma kararı sonrası gerek İlk Derece Mahkemesince gerek Bölge Adliye Mahkemesince, iş bu usulsüz tebligat şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir....

            Her ne kadar, hükmün, davacı tarafından temyizi üzerine, Daire'nin 15.05.2013 tarih 2013/51-12626 sayılı ilamı ile karar onanmış ise de, yapılan incelemede, gerekçeli karar ve Daire'nin onama ilamı dahil olmak üzere, yargılama sırasında yapılan tüm tebliğ işlemlerinin, gerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. ve 21. madde hükümleri ile Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmlelik'in 16. ve 30. madde hükümlerine aykırılık taşıdığı, zira; Tebligat Kanunu madde 35'e göre tebligat yapılabilmesi için daha önce aynı adreste muhataba usulüne uygun tebligat yapılması ve muhatabın adrese dayalı kayıt sisteminde adresinin bulunmaması ve bu adrese gönderilen tebligatın bila tebliğ dönmüş olması zorunludur. Eldeki davada, yargılama sırasında madde 35'e göre yapılan tebligatların yukarıda belirtilen açıklamalara uygun olmaksızın yapıldığı, keza, gerekçeli kararın ve dairenin onama ilamlarının tebliğinin de usülsüz olduğu anlaşılmaktadır. Davalı ...'...

              Dava, Kırıkkale Devlet Hastanesinde çalışan davalıların usülsüz reçete yazdırarak kurumu zarara uğrattıkları iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte; borçlunun, senedin boş olarak lehtara verildiğini, sonradan doldurularak takibe geçildiğini, kambiyo vasfını taşımadığını ileri sürerek, borca itiraz ettiği, mahkemece; borçlunun itiraz ve şikayeti, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti olarak değerlendirilerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 16/09/2013 tarihi olarak kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Tehdit HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanığa yokluğunda verilip, Tebligat Kanununa göre bilinen son adresine çıkartılan karara ilişkin tebligatın, “sanığın eski eşi Filiz Kaygusuz'un imzalı beyanına göre resmen boşanmaları üzerine eşinin evi terk ettiğini yeni adresini bilmediğinin “ belirtilmesi nedeniyle bila tebliğ iade edilmesi üzerine UYAP-Mernis sistemine kayıtlı son adresi tespit edilerek kararın bu adrese tebliği yerine eski adresine Tebligat Kanunun 35. maddesine göre yapılan tebligatın usülsüz olduğu anlaşılmakla, sanığın öğrenme üzerine süresinde hükmü temyiz ettiği kabul edilerek, yapılan incelemede; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....

                    Borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. Somut olayda; 09.07.2015 tarihli haciz sırasında borçlu ...'ın hazır bulunmadığı ve takipten o gün ya da daha evvel haberdar olduğuna dair herhangi bir delil bulunmadığı görülmekle borçlunun tebligata bu tarihte muttali olduğunun kabulü isabetsizdir. O halde mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu ...'...

                      UYAP Entegrasyonu