Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.06.2021 tarihli ve 2020/534 Esas, 2021/353 sayılı Kararının, sanık tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun (7201 sayılı Kanun) 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasının "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır" hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanun'un 21 inci maddesinin birinci fıkrasına göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca...
e 20.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itirazının ise yasal 5 günlük süreden sonra 29.08.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin değerlendirilerek, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin tesbiti halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve düzeltilen tebliğ tarihine göre imzaya itirazı süresinde ise itirazın esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
SUÇLAR : Tehdit, yaralama HÜKÜMLER : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine göre tebligatın, öncelikle muhatabın beyan ettiği, en son adrese yapılması, bu adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilip, bu adrese tebligatın yapılması, bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak, Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına...
na 11.11.2014 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte yetki itirazının ise yasal 5 günlük süreden sonra 19.12.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin değerlendirilerek, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin tesbiti halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve düzeltilen tebliğ tarihine göre yetki itirazı süresinde ise itirazın esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
a yapılan tebligatların iade olması üzerine, öncelikle usulüne uygun adres araştırması ve tebligat yapılmadan doğrudan Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan karar tebliğinin usülsüz olduğu görülmüştür. III- Davalı ...'ın 24.02.2015 tarihinde öldüğü anlaşıldığından; davalı ...’ın mirasçılık belgesi ilgilisinden temin edilerek tespit edilen tüm mirasçılarına "7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik" hükümlerine uygun şekilde gerekçeli karar tebliği sağlanmalıdır. Yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten ve gerekçeli karar usulsüz olarak tebliğ edilen davalılara, gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanununu ve Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre usulüne uygun olarak tebliğ edilip yasal temyiz süresi beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 14.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Tehdit, hakaret, kasten yaralama HÜKÜMLER : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkumiyet, beraat, temyiz talebinin reddi Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1)7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat...
Gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Sanığa, yokluğunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükmü içerir gerekçeli kararın, sanığın savunmasında belirttiği son bilinen adresten farklı olarak, doğrudan MERNİS adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre yapılan tebligatın usülsüz olduğu, kararın kesinleşmediği, denetim süresinin de başlamamış olması karşısında denetim süresi içinde işlenen suçtan bahisle hükmün açıklanamayacağı hususunun gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 2-Sanığın hüküm tarihinde farklı yargı çevresi içerisinde bulunan Kars Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunduğu UYAP kayıtlarından anlaşılması karşısında; sanığa duruşmadan vareste tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün açıklandığı duruşmada bizzat veya SEGBİS vasıtasıyla hazır edilmeyerek hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMUK.nın 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması suretiyle hüküm...
Gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Sanığa, yokluğunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükmü içerir gerekçeli kararın, sanığın savunmasında belirttiği son bilinen adresten farklı olarak, doğrudan MERNİS adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre yapılan tebligatın usülsüz olduğu, kararın kesinleşmediği, denetim süresinin de başlamamış olması karşısında denetim süresi içinde işlenen suçtan bahisle hükmün açıklanamayacağı hususunun gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 2-Sanığın hüküm tarihinde farklı yargı çevresi içerisinde bulunan Kars Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunduğu UYAP kayıtlarından anlaşılması karşısında; sanığa duruşmadan vareste tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün açıklandığı duruşmada bizzat veya SEGBİS vasıtasıyla hazır edilmeyerek hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMUK.nın 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması suretiyle hüküm...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakaret HÜKÜM : Temyiz isteminin reddi KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanığın daha önceden bildirdiği ve adres kayıt sisteminde kayıtlı olan adresine 7201 sayılı Tebligat Kanununu 21/2.maddesine göre doğrudan yapılan tebligatın usülsüz olduğu anlaşılarak dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakaret HÜKÜM : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanığın daha önceden bildirdiği ve adres kayıt sisteminde kayıtlı olan adresine 7201 sayılı Tebligat Kanununu 21/2. maddesine göre doğrudan yapılan tebligatın usülsüz olduğu anlaşıldığından, temyiz isteğinin reddine ilişkin ek karar kaldırılarak dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....