Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Silahla Tehdit HÜKÜMLER : Mahkumiyet, temyiz isteğinin reddi Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre önce sanığın bildirdiği adrese tebligat yapılamadan doğrudan Mernis adresine yapılan tebliğatın usülsüz olduğu anlaşılarak temyiz isteğinin reddine dair ek kararın kaldırılması suretiyle dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....

    e bilinen son adrese çıkartılan tebligatın iade gelmesinden sonra, mernis adresinin tespit edilerek Tebligat Kanunun 21. maddesine göre mernis şerhli olarak bu adresine tebligat çıkartılması gerekirken usülsüz olarak Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca tebligat yapıldığı, katılan ...'e bilinen son adresine yapılan tebligatta ise, tebligat parçasından katılanın tevziat tarihi ve saatinde nerede olduğunun anlaşılamadığı, hangi komşusuna haber verildiğinin tespit edilemediği, uyap üzerinden yapılan incelemede de tebligatın yapıldığı tarihte katılanın Konya ilinde ikamet ettiğinin anlaşılması karşısında katılana yapılan tebligatın usulsüz olduğu, Anlaşıldığından, sanık ... müdafiinin temyiz davası isteği hakkında şimdilik bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA ve dosyanın, katılanlar ... ve ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Katılan sıfatını alabilecek şekilde suçtan zarar gören ve 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı olduğu belirlenen müştekinin usülsüz tebligat sebebiyle 14.03.2016 tarihli oturuma katılamadan karar verilmiş olması nedeniyle, mahkemece verilen hükmü temyiz etmekle açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere mağdurun katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören müştekinin davaya katılmasına karar verilmekle, katılanın temyizi üzerine yapılan incelemede; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye...

        İlk derece mahkemesi; şikayetçi borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat parçası incelendiğinde, şirket yetkilisinin adreste bulunup bulunmadığı ve adrese dönüp dönmeyeceği hususu araştırılmadığı gibi adreste bulunmama nedeninin de araştırılmadığı, tebligat evrakında bu hususa ilişkin her hangi bir şerh veya açıklamaya yer vermeksizin tebligatın doğrudan daimi çalışan açıklaması ile Ali Okhan isimli kişiye yapıldığı, bu haliyle Tebligat Kanunu'nun 12 ve13.maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 21.maddesinde belirtildiği şekilde evrakı almaya yetkili bir kişinin olup olmadığı araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise, bu husus tebliğ evrakına şerh edilmeksizin tebliğ işlemi gerçekleştiğinden, tebligatın usulsüz olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile davacı borçlunun ödeme emrini 20/08/2021 tarihinde öğrenmiş sayılmasına, ödeme emrinin 20/08/2021 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına karar verildiğinden, bu tarihten önce konulmuş hacizlerin kaldırılmasına karar vermiştir...

        Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.06.2021 tarihli ve 2020/534 Esas, 2021/353 sayılı Kararının, sanık tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun (7201 sayılı Kanun) 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasının "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır" hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanun'un 21 inci maddesinin birinci fıkrasına göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca...

          SUÇLAR : Tehdit, yaralama HÜKÜMLER : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine göre tebligatın, öncelikle muhatabın beyan ettiği, en son adrese yapılması, bu adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilip, bu adrese tebligatın yapılması, bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak, Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına...

            a yapılan tebligatların iade olması üzerine, öncelikle usulüne uygun adres araştırması ve tebligat yapılmadan doğrudan Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan karar tebliğinin usülsüz olduğu görülmüştür. III- Davalı ...'ın 24.02.2015 tarihinde öldüğü anlaşıldığından; davalı ...’ın mirasçılık belgesi ilgilisinden temin edilerek tespit edilen tüm mirasçılarına "7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik" hükümlerine uygun şekilde gerekçeli karar tebliği sağlanmalıdır. Yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten ve gerekçeli karar usulsüz olarak tebliğ edilen davalılara, gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanununu ve Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre usulüne uygun olarak tebliğ edilip yasal temyiz süresi beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 14.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Tehdit, hakaret, kasten yaralama HÜKÜMLER : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkumiyet, beraat, temyiz talebinin reddi Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1)7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat...

                Gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Sanığa, yokluğunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükmü içerir gerekçeli kararın, sanığın savunmasında belirttiği son bilinen adresten farklı olarak, doğrudan MERNİS adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre yapılan tebligatın usülsüz olduğu, kararın kesinleşmediği, denetim süresinin de başlamamış olması karşısında denetim süresi içinde işlenen suçtan bahisle hükmün açıklanamayacağı hususunun gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 2-Sanığın hüküm tarihinde farklı yargı çevresi içerisinde bulunan Kars Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunduğu UYAP kayıtlarından anlaşılması karşısında; sanığa duruşmadan vareste tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün açıklandığı duruşmada bizzat veya SEGBİS vasıtasıyla hazır edilmeyerek hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMUK.nın 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması suretiyle hüküm...

                  Gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Sanığa, yokluğunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükmü içerir gerekçeli kararın, sanığın savunmasında belirttiği son bilinen adresten farklı olarak, doğrudan MERNİS adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre yapılan tebligatın usülsüz olduğu, kararın kesinleşmediği, denetim süresinin de başlamamış olması karşısında denetim süresi içinde işlenen suçtan bahisle hükmün açıklanamayacağı hususunun gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 2-Sanığın hüküm tarihinde farklı yargı çevresi içerisinde bulunan Kars Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunduğu UYAP kayıtlarından anlaşılması karşısında; sanığa duruşmadan vareste tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, hükmün açıklandığı duruşmada bizzat veya SEGBİS vasıtasıyla hazır edilmeyerek hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMUK.nın 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması suretiyle hüküm...

                    UYAP Entegrasyonu