Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın Tapu Sicil Müdürlüğünden bildirilen adresleri olması nedeniyle Tebligat Yasasının 35.maddesine göre gerekçeli karar usülsüz olarak tebliğ edilmiştir. Mahkemece davalılar ..., ... ve ...'ın açık adresleri araştırılarak tespit edilen adreslerine Tebligat Yasası ve Tüzüğünde öngörülen yöntemlere uygun olarak gerekçeli kararın tebliği ile temyiz sürelerinin geçmesi beklendikten sonra iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece hakkında verilen mahkumiyet kararı Ceza infaz kurumunda bulunan sanığa 25.03.2009 tarihinde tebliğ edildiği, hükmün süresinde temyiz edilmemesi üzerine mahkemece kesinleştirme yapıldığı, Ceza Fişi tanzim edilerek 10.07.2009 - 22.11.2009 tarihleri arasında infazın yerine getirildiği, sanığın hükümden haberdar olduktan uzun bir süre sonra 14.11.2016 tarihinde eski hale getirme niteliğinde de olmayan temyiz talebinde bulunduğu, mahkemece ek karar ile infazın durdurulmasına karar verildiği; tebliğnamedeki gerekçeli kararın tebliği sırasında kararın kendisine okunup anlatılmaması nedeniyle, tebliğ işleminin CMK.nın 35/3. madde ve fıkrasına aykırı olduğu, sanığa yapılan tebliğatın usülsüz olduğu yönündeki tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir....

      mirasçılarının daha önce tespit edilen açık adreslerine dava dilekçeleri tebilğ edildiği halde gerekçeli kararın usulsüz olarak ilanen tebliğ edildiği ve davalı.. 'ın Yargıtay bozma kararının tebliğ edildiği adres yerine başka bir adrese çıkartılan tebligatının iadesi üzerine usülsüz olarak Tebligat Yasasının 35. maddesine göre tebligat yapıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece davalılar .. tarafından davalılar vekili adına düzenlenmiş vekaletname örnekleri varsa davalılar vekilinden temin edilerek dosya içerisine konulduktan ve yukarıda adı geçen davalılara gerekçeli kararın üzerine uygun tebliği ile temyiz sürelerinin geçmesi beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahallesi, ...” adresine tebliğe çıkarılıp, adreste tanınmaması nedeniyle tebliğ belgesinin iadesi üzerine aynı adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu 35. madde hükmüne göre tebliğ edilmesi nedeniyle usülsüz olduğunun anlaşılması karşısında, 5271 sayılı CMK.nın 242/1 ve 260/2. maddeleri gereğince kanun yoluna başvurma hakkının bulunduğu nazara alınarak; yokluğunda verilen hükmün katılan ...'a tebliğinin gerektiği; yapılan tebligatın usulsüz olması nedeniyle, anılan tebligat noksanlığının giderilmesi ile tebellüğ belgesinin ve verildiği takdirde temyiz ve cevap dilekçesinin eklenmesinden, hükmün temyiz edilmesi halinde ise bu konuda ek tebliğname düzenlendikten sonra iade edilmek üzere esası incelenmeyen dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          e yapılan tebligatın usülsüz olduğunun anlaşılması karşısında, gerekçeli kararın adı geçen sanığa usulüne uygun tebliğ edilip tebligat belgesinin dosya içerisine konulması ve sunması halinde temyiz dilekçesi ve bu konuda düzenlenecek ek tebliğname de eklendikten sonra incelenmek üzere İADESİNE, bu nedenle dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine 15.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              T.K. 21/2'ye göre postacının muhtara bıraktığı tebliğ evrakının ihbarnamesini kapıya yapıştırması gerekmekte ise de postacının ihbarnameyi kapıya yapıştırmadığını,eğer yapıştırmış olsa idi müvekkili değilse bile anne veya babasından birinin mutlaka ihbarnameyi göreceğini ve süresi içinde itiraz edeceğini,dosya incelendiğinde müvekkiline T.K. 21/2 maddesine göre Mernis adresine yapılan tebligat zarfının beyaz olduğunu, Mernis adresine yapılan tebligatın açık mavi renkte olması gerektiğini,aksi halde Yönetmeliğe aykırı yapılan tebligatın usülsüz olduğunu,öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini,müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden davalıya borcu olmadığı gibi takibe konu senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını beyanla İstanbul Anadolu 25.İcra Müdürlüğünün 2021/1123 Esas sayılı dosyasından T.K. 21/2'ye göre Mernis adresine yapılan tebligatın usülsüz olması sebebi ile iptali ile takibi öğrenme tarihi olan 09/08/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak...

              ... ve Nazmiye Altürk'ün yokluklarında verilen hükmün, duruşmada beyanları alınırken bildirdiği adres yerine, doğrudan Mernis adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin usule aykırı olmasından dolayı yapılan yapılan tebligatların usülsüz olması karşısında, temyiz iradesinin belirlenmesi bakımından gerekçeli kararların sanıklar ... ve Nazmiye Altürk'e usulünce tebliğ olunması gerektiği, Anlaşıldığından, sanık ......

                Erhan Akgün'ün vekillikten çekilme gerekçesi olarak 01/09/2020 tarihinden beri kadrolu banka avukatı olmuş olmasını gerekçe gösterdiğini, bu kapsamda üstü kapalı olarak icra dosyasından kendisine yapılan tebligatlar ile ilgili usülsüzlüğünü ortaya koyduğunu, öncelikle 11 barkod no ile yapılan tebligatın TK. 21. maddesi uyarınca her ne kadar Aza Nevzat Erkol'a tebliğ edilmişse de TK. 21. madde hükmünün tebliğ imkansızlığı halinde tebligat hükümlerini içerdiğini, söz konusu tebligatta tebliğ imkansızlığı şartlarının oluşmadığını, tebliğ yapılan adresin davacı/borçlunun mernis adresi olmadığından TK. 21. madde gereği yapılan tebligatın usülsüz olduğunu, müvekkili davacının yasal mernis adresinin 06/02/2007 tarihinden bu yana ve halen Pirlibey Mah., 3477 Sk., No:6, Nazilli/Aydın olduğunu, bu nedenlerle 11 barkod no ile yapılan usülsüz tebligat adresinin müvekkili davacının mernis adresi olmadığından tebligatın usülsüz olduğunu, usulsüz tebligat dışında satış yapılan icra dosyasında birçok...

                KARAR Davacı avukatlarından Meral Gülmez 12.9.2008 günlü ilamın kendisine usülsüz olarak tebliğ edildiğini 17.12.2008 tarihinde öğrendiğini aynı tarihli dilekçesiyle mahkemeye bildirmiş olmasına rağmen temyiz dilekçesinin davacının diğer avukatı ... tarafından 4.5.2009 tarihinde verildiği anlaşılmıŞtır. 3156 sayılı Yasanın 20.madesiyle değiştirilen HUMK.nun 432/1 maddesi uyarınca yasanın yürürlüğe girdiği 6.4.1985 tarihinden itibaren verilen kararlarda temyiz süresi 15.gündür. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 1.6.1990 gün ve esas 1989/3. karar 1990/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz süresi geçtikten sonra verilen temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz dilekçseinin REDDİNE, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 10.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi...

                  UYAP Entegrasyonu