WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2018/13297 esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, 31/10/2018 tarihinde mahalle muhtarlığına tebliğ edilen ödeme emrinin usulsüz olduğunu, takipten 04/11/2019 tarihinde haberdar olduklarını, muhtara tebliğ edilen fakat tebligat kanunu gereğince tebligatta belirtilen adresten taşınmış olan davacıya yapılan tebligatın 21/2. maddeye göre yapılmadığını, tebligat zarfında matbu yapıştırıldı ifadesi olmasına rağmen ihbarnamenin kapıya yapıştırılmadığını, herhangi bir komşuya, yöneticiye durumun bildirilmediğini, söyleyerek usulsüz yapılan tebligatın iptaline, ödeme emri tebliğ tarihinin 04/11/2019 olarak kabulüne, takibin durdurulmasına ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir. b) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile şikayetçi borçlu hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluya ödeme emrinin 12/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından bu ödeme emrinin usülsüz tebliğ edildiği iddiasıyla şikayette bulunulduğu, Eskişehir 3.İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/361 E.-2021/240 K.sayılı ilamı ile şikayetin kabulüne ve ödeme emri tebliğ tarihinin 02.09.2020 olarak tespitine karar verildiği, söz konusu mahkeme kararı istinaf aşamasında olmakla birlikte icra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesi gerekmediği gibi kesinleşmesinin bekletici mesele de yapılamayacağı, derdestlik itirazının geçerli olabilmesi için dava /şikayet konularının aynı olması gerektiği, derdestlik itirazının da bu nedenle yerinde olmadığı, Eskişehir 3.İcra Hukuk Mahkemesince verilen tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devam edeceğine yönelik hüküm kurulmadığından hükümle birlikte tedbir kararının da...

      Mahkemece;" Davacıların yetki itirazı ve İİK'nun 58 ve 61 maddeye aykırı olarak ödeme emrine ilişkin çıkarılan tebliğ mazbatasında dayanak belgenin ekli olarak gönderilmediğinden ödeme emrinin iptaline ilişkin taleplerinin süreden Reddine, Davacıların usulsüz tebligat şikayeti, mükerrerlik şikayeti ve takibe konu senetlerin zorunlu unsurları taşımadığı gerekçesiyle kambiyo vasfına haiz olmadıklarından bahisle takibin iptaline ilişkin taleplerinin Reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

      Şikayetçinin haczedilen taşınmazın, İİK'nın 82/12. maddesi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, 103. maddeye ilişkin davetiyenin 13/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve bu tarihe göre şikayetin yasal süreden sonra olduğu gerekçesiyle istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. Haczedilmezlik şikayeti İİK'nın 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, aynı Kanun'un 16/1. maddesi gereğince haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede şikayet konusu yapılmalıdır. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usule aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise tebligat geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

      Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.” Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere, beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Somut olayda, şikayetçi 3. kişi ... ’a 06.02.2017 tarihinde 103 davet kağıdı tebliğ edilmiş ve buna yönelik olarak usulsüz tebligat şikayeti ileri sürülmemiştir....

        Asliye Ceza Mahkemesinin 17.08.2011 ve 05.09.2011 tarihli ek kararlarının hükümsüz olduğunun kabulüyle, bu kararlar kaldırılarak yapılan incelemede; 1) Sanık ...hakkındaki hükme yönelik temyiz istemi nedeniyle yapılan incelemede; Sanığın, yokluğunda verilip 22.06.2011 tarihinde usulüne uygun olarak bizzat kendisine tebliğ olunan hükmü, yasal süresinden sonra 26.08.2011 tarihinde müdafii aracılığıyla temyiz ettiği anlaşıldığından, vaki eski hale getirme ve temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE; 2) Sanık ...... hakkındaki hükme yönelik incelemede; Sanığın yokluğunda verilen hükme ait gerekçeli kararın, sanıkla birlikte oturduğundan bahisle .....'a tebliğ edildiği, ancak 04.07.2013 tarihli tutanağa göre tebligat tarihi ve öncesinde sanık ile ....'...

          Borçlunun yetkiye, imzaya ve borca itirazları ile birlikte usulsüz tebliğ şikayeti mevcut ise, usulsüz tebliğ şikayeti Mahkemece ön mesele olarak incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olup olmadığı, şikayetin İİK'nın 16 ve TK'nın 32. maddeleri kapsamına göre süresinde yapılıp yapılmadığı tespit edildikten ve bu hususa gerekçede yer verildikten sonra borçlunun yetki, imza ve borca itirazlarının öğrenme tarihine göre yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürülüp sürülmediği belirlenerek hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, davacıların ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dava dilekçesi özetinde, gerekçede ve hükümde yer verilmediği, usulsüz tebliğ şikayeti herhangi bir inceleme ve değerlendirmeye tabi tutulmaksızın doğrudan davacıların tüm itirazlarının süre yönünden reddi yönünde eksik inceleme ile isabetsiz şekilde yazılı şekilde hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır....

          İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, taşınmazın haczine ilişkin 103 davetiyesinin borçluya tebliğ edilmediği, icra takip dosyasından İİK'nun 121. maddesine dayanılarak alınan yetki ile haczedilmezlik şikayetine konu taşınmazda ortaklığın giderilmesi için.. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/957E.sayılı dosyasında dava açıldığı, anılan bu davanın dava dilekçesinde borçlu ...'den alacağının tahsili için icra takibi başlatıldığı ve dilekçede belirtilen taşınmazlarda ortaklığın aynen taksim, bu mümkün olmadığı takdirde satış suretiyle giderilmesinin talep edildiği, ekler bölümünde ise Ek3 olarak takyidatlı tapu örnekleri olduğunun belirtildiği, bu dava dilekçesinin davalı ...'ye açık tebligat şeklinde, içinde dava dilekçesi ve eklerinin olduğu belirtilmeden 04.09.2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....

            İcra Müdürlüğü’nün 2018/1995 Talimat sayılı dosyasından yapıldığı, İİK 128/a maddesine göre şikayeti inceleme yeri talimat icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Somut olayda; kıymet takdirinin, ... İcra Müdürlüğünce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi ... İcra Hukuk Mahkemesine aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince; ... İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 10.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu