Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava dilekçesi ve duruşma gününün davalıya tebliğine ilişkin tebliğ mazbatası hakkında, davalının şikayeti üzerine ... Cumhuriyet savcılığı tarafından soruşturma yürütüldüğü anlaşılmaktadır. 2012/122772 sayılı soruşturma evrakının akıbeti hakkında Cumhuriyet savcılığından bilgi istenmesi, soruşturma sırasında tebliğ belgesindeki imza ile ilgili yaptırılmış bir bilirkişi incelemesi varsa, soruşturma evrakıyla birlikte istenmesi ve dosya içine alınması, soruşturma sonucu kamu davası açılmış ise bunun da bildirilmesinden sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 21.01.2013 (Pzt.)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Şikayeti ve davaya katılma isteminde bulunup bulunmadığı sorulmayan mağdur ... yokluğunda verilen hükmün, mağdura tebliğine ilişkin bilgi ve belgeye dosyada rastlanmadığının anlaşılması karşısında, varsa tebliğ belgesinin dosyaya eklenmesi, aksi taktirde belirtilen hükmün mağdura usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek, sunarsa temyiz dilekçesi ve bu konuda ek tebliğname de düzenlendikten sonra incelenmek üzere Dairemize iletilmesi için mahkemesine gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 16.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Somut olayda borçlu kooperatife ödeme emrinin tebliğ edildiği adres, adı geçenin ticaret sicilinde yazılı adresi olup anılan tebliğ işlemi 7201 Sayılı Kanunun 21.maddesine ve usulüne uygundur. Kaldı ki, borçluya kıymet taktir raporu ve satış ilanı, yine ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı olan adresinde şirket çalışanları çarşıda olduğundan bahisle 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca 29.12.2011 tarihinde yapılmış olup, usulüne uygundur. Bu durumda ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz kabul edilse bile muhatabın en geç bu tarihte usulsüz tebliğ işlemini öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin şikayeti anılan tarihe göre İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. Şikayet süresinin geçirilmesinden sonra borçluya kayyum atanmış olması sonuca etkili değildir. Diğer bir ifadeyle bu husus şikayet süresini yeniden başlatmaz....

        No:2/158 Bakırköy adresinde kiracı olarak ikamet ettiğini, müvekkiline icra dosyasından gönderilen 150/b kira muhtırasının usulsüz tebliğ edildiğini,müvekkilinin tebligattan haberi olmadığı için iyi niyetle kira ödemelerini eski malike yaptığını beyan ederek müvekkiline gönderilen muhtıranın tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 06.09.2022 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi; davacının tevziat saatlerinde dışarıda olduğu beyanı site danışmanından sorulduğu, ancak dışarıda beyanının muhatabın tevziat saatleri sonrası adrese geri dönüp dönmeyeceği hususunda kesin kanaat oluşturmadığı, dosyadaki tebliğ mazbatasında muhatabın nerede olduğuna dair bir belirlemenin olmadığı, bu haliyle de mezkur tebliğin usülsüz olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile TK'nın 32. maddesi uyarınca tebliğin 06/09/2022 tarihinde yapıldığının kabulü ile tebliğ tarihinin bu tarih olarak düzeltilmesine karar vermiştir....

        İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/717 Esas - 2019/307 Karar sayılı kararı ile takibin devamına karar verildiği, bu kararın 12/07/2019 tarihinde istihkak iddia eden davacı 3.kişiye tebliğ edildiğine dair tebligat parçasının icra dosyasında bulunduğu, bu tarihten itibaren 7 gün içinde istihkak davası açılması gerekirken yasal 7 günlük süre geçirildikten sonra 03/01/2020 tarihinde dava açıldığı, bu nedenle açılan davanın süresinde olmadığı, davacı tarafça ayrı bir usulsüz tebligat şikayeti ve iş bu davada netice-i talepte usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığı anlaşılmakla, davanın süre aşımından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın süre aşımından REDDİNE, " karar verildiği görülmüştür....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Nitelikli hırsızlığa teşebbüs, iş yeri dokunulmazlığını ihlal HÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığa usülsüz tebliğat yapılması sebebiyle sanığın öğrenme üzerine yaptığı temyiz talebi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede; Sanığın üzerine atılı 28.06.2014 tarihli 6545 sayılı Yasa ile değişik 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h ve 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK’nın 150/3. ve 196/2. maddeleri uyarınca sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek aynı Kanunun 188/1 ve 289/1-e maddesine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen tüm hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 08.04.2021...

          ın 20.10.2006 tarihinde davaya katılmasına karar verilmiş ise de; Yakınan Mehmet Reşit Algan'ın davaya katılmadan önce ölmesi nedeniyle mirasçılarının davaya katılma haklarının bulunmadığı ve usülsüz olarak verilen katılma kararının da temyize hak vermeyeceği anlaşıldığından ... vekilinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'nın 317.maddesi uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE, 13.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığın yokluğunda verilen karar sanığın adres araştırma sonucu tespit edilen adresi yerine doğrudan mernisine çıkarılan tebliğatın usülsüz olduğu anlaşılmakla, öğrenme ile yapılan temyizin süresinde olduğu kabulü ile yapılan incelemede; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Usülsüz tebligat nedeniyle temyizin süresinde olduğu kabul edilmekle yapılan incelemede; Sanığa yüklenen ve 765 sayılı TCK'nın 491/3-son maddesine uyan suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Yasanın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımının suç tarihi olan 18.10.2001 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle...

                Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/769 E. sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açıldığı, bu dava dilekçesinin şikayetçi borçluya 17.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde bu tebliğ işleminin usulsüz olması sebebiyle hacizden bu tarihte haberdar olamadığına ilişkin bir iddiasının bulunmadığı, icra mahkemesine yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun ise 10.09.2015 tarihinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; ortaklığın giderilmesine ilişkin dava dilekçesinin tebliğ işleminin usulsüz olduğu mahkemece resen gözetilemeyeceği gibi, borçlunun şikayet dilekçesinde ileri sürmediği bu iddiasını temyiz aşamasında ileri sürmüş olması da, şikayet konusu yapılmayan hususların temyiz aşamasında değerlendirilemeyeceği tabii olduğundan sonuca etkili olmayacaktır. O halde; borçlunun şikayete konu haciz işlemine muttali olma tarihinin ... 1....

                  UYAP Entegrasyonu