Davalı verdiği cevap dilekçesi ile zamanaşımı savunmasında bulunmuştur.Taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinden kaynaklanan su tüketim bedeli alacağı BK.125.maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tabi olması nedeniyle,22.8.2003 dava tarihinden itibaren 10 yıl geriye gidildiğinde 22.8.1993 tarihinden evvelki dönemlere ilişkin kullanım bedeli alacağı zamanaşımına uğradığının kabulü gerekir.Buna göre 1993/1-1993/8 dönemleri arası su tüketim bedelinden kaynaklanan davacı alacağının zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Taraflar arasında imzalanan 25.11.1986 tarihli sözleşme içeriğinin incelenmesinde,kullanım bedellerini gösterir faturaların son ödeme tarihinde ödenmemesi halinde 6183 sayılı yasada gösterilen oranlarda gecikme cezası alınacağına dair bir kararlaştırma bulunmamaktadır.Taraflar arasında gecikme cezasının 6183 sayılı yasadaki oranlar esas alınarak ödendiğine ilişkin...
Kabule göre de; TBK m. 386 "Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir." TBK m. 392" Ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir gün ya da bildirim süresi veya borcun geri istendiği anda muaccel olacağı kararlaştırılmamışsa ödünç alan, ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü değildir." hükmüne yer verilmiştir. Tüketim ödüncü 6098 sayılı TBK'nın 386. maddesinde; "Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir" şeklinde tanımlanmıştır. 6098 sayılı TBK'nın 555. vd. maddelerinde havale düzenlenmiş olup, yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere, havale kural olarak bir borcun ödenmesi için yapılır....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 386 ve devamı maddelerinde düzenlenen tüketim ödüncü sözleşmesine dayalı alacak talebine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 392. maddesinde ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir gün ya da bildirim süresi veya borcun geri istendiği anda muaccel olacağı kararlaştırılmamışsa ödünç alan, ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü değildir şeklinde düzenleme yapılmıştır. Buradaki alacağın muaccel olmadığı hususunun itiraz mahiyetinde olduğunun kabulü gerekir. Ancak, eldeki davada, davalı ödüncün muaccel hale gelmediğini savunmamış, aksine ödeme savunmasında bulunmuştur....
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili davalı aleyhine Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davası açtığını, davalı yanın yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz ettiği görülmüştür....
Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden 265.000,00 TL alacak iddiasıyla icra takibi başlattığını, takibin kesinleştirilmiş olduğunu, 4 adet araçlarına, 7 adet gayrimenkullerine, bankadaki hesaplarına haciz konulduğunu, tüketim ödüncü olarak alınan 300.000,00 TL'nin geri ödenmesi ile son bulduğunu, davalı ... haksız şekilde 4,5 yıl öncesine dayanan bir belgeye dayanarak nakit para ihtiyacını gidermeye çalıştığını, 4,5 yıl gibi bir süre beklenmesi iş hayatının olağan koşullarına aykırı olduğunu, icra dosyası üzerinden mevduatlar üzerine konulan hacizleri nedeniyle ticaret ile iştigal eden müvekkilinin zor durumda kaldığını, müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitini, icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/22 KARAR NO : 2023/464 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2022 NUMARASI : 2022/599 ESAS - 2022/701 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kişisel ihtiyacına binaen, davalı T2 300.000,00 TL ödünç parayı tüketim ödüncü olarak istediğini, bu parayı 12.01.2018 tarihinde %51 oranında ortaklık payına sahip olduğu ve müdürü bulunduğu diğer davalı T1 Şti.'...
Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 06/07/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;"..21.12.2016 tarihinde yapılan kaçak elektrik tüketimi tespitinin sübut etmesine dair davalıya ait tesisatın kesme kaydı olmadığı, dolayısıyla kaçak tüketimden söz etmek mümkün olmadığı, Tahakkuk yönünden herhangi bir tüketim kaydı dosyaya eklenmediği, mevzuat uyarınca eldeki belgeler 90 günlük 13.748 kWh tüketim belirlenebileceği, davacı şirket tahakkuku kaçak elektrik tüketimi ve ceza katsayısı mükerrer tüketim ile 2 belirlenmiş iken, eldeki verilerle ancak normal tahakkuk yapılabileceği, davalı herhangi bir sözleşme, ödeme kaydı sunmadığından her halükarda normal tüketimden sorumlu olduğu, yapılan hesaplamalar ile 5.542,49 TL alacak belirlendiği, davacı şirket 18.611,62 TL alacak belirlemiş iken takibe 17.669,69 TL üzerinden giriştiğinden fark miktarı asıl alacaktan düşülerek 4.400,56 TL belirlendiği, 12.12.2017 takip tarihi itibariyle davacının 4.400,56 TL asıl alacak, 633,97 TL işlemiş faiz ve 114,11 TL...
Mahkemece, benimsenen 15.07.2010 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda kaçak elektrik tespit tutanağında belirtildiği şekilde davalının kiraladığı yerde elektrik sayaçtan kesilip mühürlendiği halde, büro içindeki prize sayaç harici faz çektirilerek tüketimin doğru tespit edilmesine engel olacak şekilde elektrik tüketiminin E.P.M.H.Y'nin 13. maddesine göre kaçak elektrik tüketimi olarak değerlendirildiği, aynı yönetmeliğin 15. maddesi ve Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulu'nun 622 sayılı kararına uygun olarak hesaplama yapıldığı, normal tüketim bedelinden kaynaklanan borcun 1.684,73 TL kaçak elektrik tüketim bedelinden kaynaklanan borcun 927.94 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının icra takip dosyasında normal ve kaçak tahakkuktan kaynaklanan toplam 2.612,67 TL'ye yönelik itirazının iptaline, takibin normal tüketimden kaynaklanan 1.186,63 TL asıl alacak ve kaçak tüketimden kaynaklanan 801.64 TL'ye yönelik asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak...
İcra Dairesinin 2010/39512 sayılı dosyasına ileri sürülen itirazın kismen iptali ile takibin 453,73-TL asıl alacak üzerinden devamına, koşulları bulunmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; elektrik aboneliği sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davacı, elektrik borcundan dolayı 21.09.2010 tarihinde davalı hakkında icra takibine gidilerek, takipte 1.637,30 TL asıl alacak, 3.223,33 TL gecikme cezası ve 580,22 TL KDV olmak üzere toplam 5.440,85 TL'nin tahsilini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. Dosyanın incelemesinde; davacıların, ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için Düzce İcra Dairesi'nin 2021/3572 E. sayılı ilamsız icra takibi başlattığı, davalıların ödeme emrine süresinde itiraz etmesi üzerine eldeki davayı açtığı, davalıların davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince davanın usulden reddine karar verildiği, karara karşı davacılar vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....