GEREKÇE : Dava, davacı tarafından satın alınan aracın ayıplı olması nedeniyle satıcı ve ithalatçı firma tarafından ayıpsız misli ile değişimi ve maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, karar, davalılarca istinaf edilmiştir. Davacı tarafın talebinin, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi ve uğranılan maddi zararlar için tazminat verilmesi olduğu dikkate alındığında; dava yığılması söz konusu olup (HMK md. 110), her bir bağımsız talebin ayrı ayrı incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkemece, davacının, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebine yönelik hüküm tesis edilmiş ise de; aracın ayıplı olması nedeniyle uğranıldığı iddia olunan maddi zararlarının ne olduğu hususu açıklattırılmadığı gibi maddi tazminat istemi konusunda bir karar da verilmemiştir. HMK'nın 26/1 maddesinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....
Mahkememizce alınan denetime elverişli, açıklayıcı, ayrıntılı olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda özetle; '' Dava konusu ------- şase numaralı, ----tarihinde trafiğe çıkmış, ------- kaynaklı gizli ayıplı olduğu ve arızaları nedeniyle 6 defa yetkili servise girdiği halde tamir edilemediği ve de arıza ikonunun yanmaya devam ettiği dikkate alındığında misli ile değiştirilmesi gerektiği; Mevcut hali ile kullanılamayacağı ve yetkili servisler tarafından tamir edilemediği dikkate alındığında satış bedelinden ayıp oranında indirimin bir secenek olmadığı: Dava konusu otomobilin ayıpsız misli ile değiştirilmesi; mümkün olmaması halinde İİK.'...
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; davalı T3 tarafından açılan davanın dava dilekçesinde sadece "ayıplı ürünlerin ayıpsız misli ile değiştirilmesi"nin talep edildiğini, HMK'da düzenlenen "taleple bağlılık" ilkesi gereğince mahkeme tarafından yapılan inceleme sonucunda ayıplı olarak belirlenen ürünlerin ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verildiğini, müvekkiline yüklenen harçlar, yargılama giderleri ve ilam vekalet ücretinin müvekkili tarafından ödendiğini, Ankara 13. Tüketici Mahkemesi tarafından verilen hüküm gereği ayıplı olarak belirlenen ürünlerin ayıpsız misli ile değiştirilmesi hususunda davalı Recep Terzi vekili tarafından Ankara 16....
ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ TARİHİ : 07/12/2017 (Dava), 06/03/2018 (Karar) NUMARASI : 2017/682 ESAS,2018/185 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan KARAR : Taraflar arasında görülen tüketiciyi koruma kanunundan kaynaklanan davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 352. madde uyarınca dosya üzerinden ön inceleme yapıldı....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇESİ : 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; dava konusu ürünün gizli ayıplı olup, ayıbın üretimden kaynaklandığı, davacının ayıpsız misli ile değişim talebinin haklı ve yasal olduğu, her iki davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karar süresi içerisinde davalı T2 tarafından istinaf edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu televizyonun ayıp olup olmadığı ve davacı tüketicinin yasa kapsamında seçimlik haklarından ayıplı ürünün misli ile değişimini talep etmekte haklı olup olmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı ifa nedeniyle ayıplı malın misli ile değiştirilmesi ve 1.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat talebinden ibarettir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir....
(2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil ... etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır....
Bu madde hükmü ile malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a)satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme b) satılanı alıkoyup aynı oranında satış bedelinden indirim isteme c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkan varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme seçimlik haklarından birini kullanabileceği belirtilmiştir. Ayıplı malı kullanan kişi ayıptan doğan seçimlik haklarını kullanabilir. Davacı aracın sinyal konunun onarılması talebini kabul etmeyerek açtığı bu dava ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep etmiştir....
AŞ'nin garanti belgesi kapsamında imalatçının sorumluluğu hükümlerine göre sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dava konubu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde İİK'nun 24. maddesinin uygulanmasına, ayıplı aracın davalılara iadesine, karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar tacir olup uyuşmazlık ticari satışa konu aracın ayıplı olduğu ve misli ile değiştirilmesi gerektiği iddiasından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla somut olayda 6102 sayılı TTK'nun 23. maddesindeki ayıplı mal satışına ilişkin özel hükümlerin uygulanması gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda TBK'nun ayıplı mal satışına ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiği yönündeki görüş bu nedenle isabetli değildir. 6102 sayılı TTK'nun 23/1-c maddesine göre; "malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....
Davalı Honda Türkiye A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; vasinin vesayet makamından izin almaksızın dava açmasının mümkün olmadığını, vasi tarafından vesayet makamından izin alınmaksızın açılmış bulunan davanın usulden reddini talep ettiğini, araçta üretimden kaynaklı bir ayıp bulunmadığını, kabul etmemekle birlikte araçta ayıp olduğu varsayılsa bile malın iadesi ile ayıplı malın misliyle değiştirilmesi, aksi halde ayıplı malın bedelinin ödenmesi şeklindeki talebin hakkaniyete aykırı olduğunu, ayıbın önemli olması unsurunun gerçekleşmediğini, araçta oluşan değer kaybının müvekkiline ödenmesi gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece;"...Dava, ayıplı malın misliyle değişimine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 8/1- 2....