Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise, taşınmazın keşfen belirlenen değerinin sözleşmenin yapıldığı 18/10/2000 tarihi itibarıyla 23.187,30.-TL olduğu ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında konut veya tatil amaçlı taşınmazların da sayıldığı gerekçesiyle ... Asliye Hukuk Mahkemesinin tüketici mahkemesi sıfatıyla görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/d maddesinde hizmet, bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet olarak, 3/e maddesinde de, tüketici, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlanmıştır....
Taraflar arasında kredi kartı sözleşmesi düzenlendiği, talebin dayanağını bu sözleşmenin oluşturduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece, bireysel kredi kartı sözleşmesi nedeniyle, kartı veren bankanın, kart hamili hakkında açtığı davaların 5464 sayılı kanunun 44/2 maddesindeki atıf nedeniyle asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Uyuşmazlık, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlük tarihi olan 28.05.214 tarihinden sonra kredi kartı sözleşmesine dayanarak banka tarafından açılan davalarda genel mahkemenin mi yoksa tüketici mahkemesinin mi görevli olduğu hususundadır. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; işleminin kapsamı genişletilerek, tüketici veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler arasında kurulan eser simsarlık sigortası, sigorta, 2014/46629-42010 vekalet, bankacılık vb....
Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...
Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı sözleşmenin uyarlanması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı ... ve vekili Avukat ... Avcı geldi. Davalı tarafından gelen olmadığından onun yokluğundan duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
"İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı ... aralarındaki Tüketicinin açtığı sözleşmenin uyarlanması davasına dair Adıyaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden (Tüketici Mahkemesin Sıfatıyla) verilen 09/12/2021 tarihli ve 2021/329 E. - 2021/784 K. sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 31/03/2022 tarihli ve 2022/1801 E. - 2022/3001 K. sayılı karara karşı, davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ...Ş. aralarındaki tüketicinin açtığı sözleşmenin uyarlanması davasına dair İstanbul 6. Tüketici Mahkemesinden verilen 18/07/2013 tarihli ve 2012/364E.-2013/1054K.sayılı hükmün Bozulması hakkında (kapatılan) Yargıtay 13. Hukuk Dairesince verilen 10/02/2020 tarihli ve 2017/2723E. -2020/1767K. sayılı ilama karşı davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı sözleşmenin uyarlanması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 30,10 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2019/33 E - 2021/378 K DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkilleri arasında imzalanan sözleşme ile davaya konu A4 Blok, 96 nolu dairenin müvekkillerine satılmış olduğunu, müvekkilleri tarafından davalı tarafa 30.000 TL ödeme yapıldığını, ancak davanın tarafları arasında imzalanan sözleşmenin geçersiz bir sözleşme olduğunu, sözleşme tanzim edildiğinde, müvekkillerinin iradelerinin sakatlanmış olduğunu, bu nedenle, davaya konu olan sözleşmenin iptal edilmesi gerektiğini beyan ederek, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin iptali ile müvekkillerinin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, müvekkilleri tarafından davalı şirkete ödenen 30.000...
Noterliğinin 03.08.2005 tarihli taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden davalıyla imzaladıkları 19.08.2005 tarihli sözleşmeye göre 1 ve 2 nolu bağımsız bölümlerin sözleşme tarihinden itibaren 4 ay içinde fiili ve tapu teslimi yapılması gerekirken davalının yükümlülüğünü yerine getirmediğini, sözleşme nedeni ile açtığı tapu iptal ve tescil davasının, sözleşmenin haricen düzenlenmesi nedeni ile reddedildiğini, kararın temyizi üzerine Yargıtay 14. HD'nin kararıyla sözleşmenin geçerli olduğunun kabul edildiğini, sözleşmenin 7. maddesine göre taşınmazlar 4 ay içinde teslim edilmezse alıcıya aylık 2.500, 00 TL ödeneceği hüküm altına alındığından mahrum kaldığı kira bedellerinin tahsili için başlattığım icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek, icra dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 10.000, 00 TL nın 28.04.2006'dan itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....