"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında İstanbul 9. Asliye Ticaret ve İstanbul 4. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesince, uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 4....
"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında Kayseri 3. Tüketici ve Kayseri Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Kayseri 3. Tüketici Mahkemesince, 5464 sayılı Kanunun 44/2. maddesine göre kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda ticaret mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Tüketici Mahkemesi TARİHİ : 19/06/2015 NUMARASI : 2015/481-2015/1307 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında İstanbul 9. Asliye Hukuk ve İstanbul 8. Tüketici Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince; kredi kartı üyelik sözleşmesine dayalı davanın 6502 sayılı kanuna göre tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
Tüketici Mahkemelerinin görevini düzenleyen 73/1 Maddesinde "Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir." 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 83/2 Maddesinde " Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez." hükmüne yer verildiği, anlaşılmıştır. Somut olayda uyuşmazlık 6102 sayılı TTK'nın 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısının haklarına halef olması sebebiyle açılmış itirazın iptali davasıdır. TTK'nın 1472. maddesinde düzenlenen ------, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir....
emrine itirazları üzerine davalının itirazın iptali için açtığı davanın da reddedilip karar düzeltme isteminin kabul görmemesi suretiyle kesinleştiğini böylece davalının ihtiyati haciz kararının haksızlığının sabit olduğunu ileri sürerek, haksız ihtiyati haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece, taraflar arasında kesinleşen bir menfi tespit davası hükmü mevcut olup, davalının açtığı menfi tespit davasının redle sonuçlanıp, kesinleştiği, söz konusu mahkeme kararında belirlenen hesap üzerinden hüküm kurulması gerektiği sonucuna ulaşıldığı, alacağın kaynağı haksız fiile dayalı olduğu ve likit bir alacak bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin temyizine gelince; dava itirazın iptali istemine ilişkin olup, icra takip tarihi itibariyle alacak borç durumunun tespiti ile sonucuna uygun karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu yön gözardı edilerek tutanak tarihi itibariyle alacak borç durumunu belirleyen ......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı itirazın iptali- menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı her iki davanın da kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı ... arasında akdedilen kredi sözleşmesinde davalının da kefil olarak yer aldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine aleyhlerine girişilen takibe davalının itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; menfi tespit davalarında arabuluculuk yolunun dava şartı olmadığını ve yürürlük tarihine göre davanın da kanun kapsamı dışında olduğunu yerel mahkeme kararının kaldırılmasını davanın kabulünü talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, tüketicinin açtığı menfi tespit istemidir Mahkemece dava şartı yokluğu nedeni ile usulden ret kararı verilmiş, karar davacı tarafça istinaf kanun yoluna getirilmiştir. Davacı okul taksitlerinden ibaret senetlerin takibe konduğunu belirterek 3.660,26 TL için borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 02/09/2020 tarihli kararında belirtilen işlerle sınırlıdır....
Ticaret A.Ş.nin davalı ...aleyhine açtığı birleşen menfi tespit davasına yönelik olarak davalı ...vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı ...nin davacı ...Ş. aleyhine başlattığı ilamsız icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldıktan sonra davacı ...'nın aynı ticari ilişkiye ve delillere dayanarak borçlu olmadığını ileri sürerek menfi tespit davası açmıştır. Hukuki yarar, dava şartı olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir. Menfi tespit davasında ileri sürülen iddialar itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından mahkemece bu yön gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, somut olayda eda davası açılabilecek hallerde tespit davası açılmasında da hukuki yarar bulunmadığının gözetilmemesi de isabetsizdir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ......
“Davalı tarafından davacı aleyhine 10.12.2007 tarihinde başlatılan ilamsız takibin,davacının süresi içinde ödeme emrine itirazı üzerine 03.01.2008 tarihi itibariyle durduğu, davacının, henüz davalı alacaklı tarafından “itirazın iptali” davası açılmasını beklemeden menfi tespit istemiyle 24.03.2008 tarihi itibariyle eldeki bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından “itirazın iptali” davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar,itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun, itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir....