WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; davacının istirdat davasını, 1 yıllık yasal zamanaşımı süresinden sonra açtığı, olumsuz tespit istemi bakımından ise, taraflar arasında 2003 yılında başlayan ticari ilişkinin devam ettiği, davacının, davalıya verdiği bonolardan dolayı borçlu olmadığını yasal ve kesin delillerle kanıtlayamadığı gerekçesiyle; hem istirdat, hem de menfi tespit davasının reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir. Sağlıklı bir temyiz incelemesinin yapılabilmesi için, ilgisi nedeniyle, Kadıköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/747 Esas sayılı dava dosyasının incelenmesi gerekmektedir. Hal böyle olunca mahkemece; Kadıköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2009/747 Esas sayılı dosyası kesinleşmiş ise, kesinleşmiş ilamın dosya içine konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....

      Menfi tespit davasının yargılaması devam ederken ihtiyati tedbir kararının (İİK m.72/2- 3)verilmemiş olması sebebiyle takibe devam edilmiş ve takip konusu borç alacaklıya ödenmişse ,menfi tespit davasına artık istirdat davası olarak devam edilir.(İİK m 76/2)Yani mevcut menfi tespit davası sonuçlanmadan önce borcun alacaklıya ödenmesiyle menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşür.Menfi tespit davası borcun ödenmesiyle kanuni düzenlenmeden dolayı kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceğinden bu hususta davacının(borçlunun)talepte bulunması şart değildir.Borcun ödenmesiyle menfi tespit davasına bakan mahkeme ,kendiliğinden menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder.İİK m.72/6'daki düzenleme gereği ,menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüştüğünden,davacının neticeyi talebini değiştirmesi için ıslah yoluna başvurmasına ya da karşı tarafın(alacaklının)mvafakatine gerek yoktur....

      a ciro edildiğini, nihayetinde ... tarafından 18.07.2022 tarihinde çekin bankadan tahsil edildiğini, her iki taraf ticari defter kayıtlarına göre; davacı firmanın, davalı firmaya herhangi bir borcu olmadığı tespit edildiği görüş ve kanaatini bildirmiştir. Davanın ispat yükü bakımından değerlendirilmesinde: "Her davada olduğu gibi, menfi tespit davalarında da ispat yükü büyük önem taşır. Çünkü, kendisine ispat yükü düşen taraf bunu yerine getirmezse, açtığı ya da aleyhine açılan davayı kaybeder. İspat yükünün hangi tarafa düştüğünü belirtilen MK'nın 6. maddesi gereğince; “Yasada aksi ön görülmüş olmadıkça, iki taraftan her biri iddiasını ispatla yükümlü olduğundan özellikle menfi tespit davalarında ispat yükünün davacı veya davalı sıfatıyla ilgisi yoktur. Yani, ispat yükü, davacıya düşebileceği gibi davalıya da düşebilir." (İtirazın İptali Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, ... , Sayfa: 883, Ankara, 2023, ... Yayınları 9....

        Borçlu, bu şekilde açtığı davayı kazanırsa, hakkındaki borcu ödemekten kurtulur.Ancak, borçlu borcunu ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Zira borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde artık hukuki bir yararı yoktur. (Hakan Pekcanıtez, Oğuz Atalay, Meral S. Özkan, Muhammet Özekes, İcra ve İflas Hukuku, s.156-164) Aynı yasanın 72/ VI’ıncı maddesin de ise; "Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. " hükmüne yer verilmiş olup, buna göre; borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı alamamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borç alacaklıya ödenmiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur....

          tarafından açılan menfi tespit davasını dava şartı kapsamında olmadığının kabul edilmesinin hakkaniyete, eşitliğe ve evrensel hukuk prensiplerine aykırı olduğu, ayrıca 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 72 nci maddesinin altıncı fıkrasındaki düzenleme dikkate alındığında menfi tespit davası açıldıktan sonra, borçlu icra tehdidi altında borcu ödemek zorunda kalırsa, menfi tespit davasına aynı dosya üzerinden ve kendiliğinden istirdat davası olarak devam edileceği, menfi tespit davasının bir nevi alacak davasına dönüşeceği, alacak davasının da dava şartı arabuluculuk kapsamında olduğu, bu durumda eldeki dava menfi tespit davası olarak devam ederken yargılamaya devam edip, istirdat davasına dönüşünce bu dava alacak davasıdır ve dava şartı kapsamındadır demenin hukuk güvenliğini ortadan kaldıracağı, bu nedenle de menfi tespit davalarının da dava şartı arabuluculuk kapsamında olduğunun kabulü gerektiği, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun (6325 sayılı...

            Davalı vekili, davacının açtığı menfi tespit ve istirdat davasının 29.03.2005’de davacı lehine karara bağlandığını, bunun üzerine müvekkilince 01.04.2005 tarihinde tebliğ olunan takas beyanıyla müvekkilinin İzmir 1.İcra Müdürlüğünün 2001/16217 sayılı dosyasında kayıtlı ilamlı takip nedeniyle davacıdan o tarih itibariyle alacaklı olduğu, 11.925.50 YTL’nin davacıdan alacağı 7.800 YTL ile takas edildiğini, dolayısıyla 01.04.2005 tarihinde davacının alacağının sakıt olduğunu, BK.nun 113/1. maddesi uyarınca asıl borç sakıt olduğu takdirde fer’i hakların da sakıt olacağını, kaldı ki davacının 01.04.2005 tarihine kadar doğmuş faizleri hiçbir aşamada talep etmediği gibi bu konuya ilişkin haklarını da saklı tutmadığını, 01.04.2005’ten itibaren (1) yıllık süre içinde de talepte bulunulmadığını, bu itibarla davacı talebinin zamanaşımına uğradığını bildirerek davanın reddini savunmuştur....

              Davacı vekili son celsede, borcun tamamının icra dosyasına ödendiğini, bu nedenle menfi tespit davalarının istirdat davasına dönüştüğünü beyan etmiştir. Mahkemece, davanın dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak kabulü ile ... 5. İcra Dairesi'nin 2011/6494 Esas sayılı icra takip dosyasından davacının borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafın kötü niyeti ispatlanamadığından, kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dava menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesinde, ... 5. İcra Dairesi'nin 2011/6494 Esas sayılı icra takip dosyasında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir....

                Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (2004 S. K. m. 72). Borçlu, menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. (2004 S. K. m. 72). Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir. (2004 S. K. m. 72). Menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir....

                Dava, davacılar murisinin davalı bankadan kullanmış olduğu tüketici kredisi nedeniyle hayat sigortası yerine ferdi kaza sigortası yapılmasından kaynaklanan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu