WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı her ne kadar mahkemece istirdada da karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; davanın menfi tespit davası olarak açıldığı, yargılama sırasında davacı tarafından ödeme yapıldığı hususunun ispatlanamadığı, davadan önce yapılmış ödemeler için ise açılmış bulunan menfi tespit davasının kendiliğinden istirdat davasına dönüşme olanağının bulunmadığı, sonuç olarak harcı ödenerek usulüne uygun istirdat talebi bulunmadığından mahkemece davacının istirdat talebi konusunda karar verilmemesi yerindedir....

    Davacı her ne kadar mahkemece istirdada da karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; davanın menfi tespit davası olarak açıldığı, yargılama sırasında davacı tarafından ödeme yapıldığı hususunun ispatlanamadığı, davadan önce yapılmış ödemeler için ise açılmış bulunan menfi tespit davasının kendiliğinden istirdat davasına dönüşme olanağının bulunmadığı, sonuç olarak harcı ödenerek usulüne uygun istirdat talebi bulunmadığından mahkemece davacının istirdat talebi konusunda karar verilmemesi yerindedir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile imzaladıkları 29.09.2010 tarihli eğitim programı sözleşmesi gereğince bilgisayar, ingilizce, muhasebe ve grafik eğitimi konusunda davalıyla anlaşmaya vardıklarını, kredi kartına 12 taksit yapmak suretiyle kendisinden toplam 7.900,00 TL tahsil edildiğini, kursa başladıktan 3 hafta sonra Yaşar Üniversitesi İstatistik Bölümüne girmeye hak kazandığını ve eğitim programından ayrılmak zorunda kaldığını, sözleşmenin feshini istediği halde davalı tarafından olumlu bir cevap alamadığını ileri sürerek, 3 haftalık kurs bedeli haricinde borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak davalı bankaya 250.000 TL'lik bono verildiğini, davacı ...'...

        Davacı vekili dava dilekçesi ve akabinde sunduğu ek beyan dilekçesinde, huzurdaki davada herhangi bir eda taleplerinin bulunmadığını, taleplerinin menfi tespit davası olduğunu, istirdat taleplerinin bulunmadığını belirtmiştir. Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir....

          İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, sözleşmenin iptali, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. ------ maddesine göre bir davanın ticaret mahkemesinde görülmesi için ----- tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işlerinden biri olması veya hukuki uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya sayılacağı açıkça düzenlenmiş olması gerekir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmış, Kanun'un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma...

            İİK'nın 72. maddesinin beşinci fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir (Çavdar, S.: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2007, s. 803). 23....

              Menfi tespit davası devam ederken, icra takibi konusu borcun bir kısmı ödenirse, menfi tespit davası, ödenen borç kesimi için (kısmî) istirdat davasına dönüşür; ödenmeyen borç kesimi için ise menfi tespit davası olarak kalmakta devam eder. Yani, bu halde menfî tespit davasına kısmî tespit davası ve kısmî istirdat davası olarak devam edilir....

              Yukarıda yapılan açıklamalar neticesinde menfi tespit davasında arabucuya başvurulmasının dava şartı olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK m. 32 uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz....

              Mahkemece, davacı tarafça açılan menfi tesbit davasının kabul ederek kesinleştiği, bu durumda İİK. nunun 72/5 maddesi hükmü gereğince yapılması gereken işlemin, yapılmış olan ödemeler nedeniyle icranın eski hale iadesini talep etmek olduğu, davacının bu davayı açmasında hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, istirdat davasına ilişkin olup uyuşmazlık davacı tarafın bu davayı açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Borçlunun, borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı menfi tesbit davası sonunda alınan ilam (davacının davalı alacaklıya borçlu olmadığını hükme bağlayan bölümü) bir tespit niteliğinde olduğundan ayrı bir takip konusu yapılamaz....

                UYAP Entegrasyonu