Dava, elektrik borcundan dolayı yanlış kişiye karşı başlatılan icra takibi sonrası, davacının menfi tespit ve kötüniyet tazminatı talebine ilişkindir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/e maddesine göre tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişidir. Aynı kanunun 23/1 maddesinde ise bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılacağı hükmü getirilmiştir. Kanunun 2. maddesinde ise "Bu Kanun, 1 inci maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" denilerek kanunun kapsamı belirlenmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/128 KARAR NO : 2022/286 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BİTLİS ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 NUMARASI : 2019/376 ESAS, 2021/119 KARAR DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : Yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi: GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 5524025 ve 5499220 numaralı tarımsal sulama abonesi olduğu, 05524025 numaralı aboneliğe ait 31/07/2019 tarihli ve 34.003,10 TL tutarlı, 23/08/2019 tarih ve 9.386,80 TL tutarlı, 29/08/2019 tarih ve 29.696,09 TL tutarlı faturalar ve gecikme cezaları ile 5499220 numaralı aboneliğe ait 31/07/2019 tarih ve 30.629,50 tutarlı fatura ve gecikme cezası işletildiği, müvekkilinin ilk fahiş faturada itiraz ettiği ancak davalının faturaların olması gereken az geldiğini belirterek...
Hukuk Dairesi’nin 2019/1509 esas ve 2019/1299 karar sayılı kararında, tüketicinin açtığı menfi tespit davasında ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarının açılabilmesi için arabuluculuğa başvurma zorunluluğu bulunmadığından ilk derece mahkemesince verilen kararın gerekçesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından davacının istinaf talebinin kabulüne ve İstanbul 6. Tüketici Mahkemesi’nin 2019/20 esas ve 2019/161 karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 2019/2520 esas ve 2019/2418 karar sayılı kararında, 3. şahıs tarafından açılan menfi tespit davalarının alacak davası mahiyetinde değerlendirilemeyeceğinden, somut olay yönünden davacı tarafın arabulucuya başvurma zorunluluğunun bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davacının vekilinin istinaf isteminin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. IV....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 353. Maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır. Dava, devre mülk satış sözleşmesine dayalı fesih, alacak, menfi tespit taleplerine ve tapu senedinin iptali talebine yöneliktir. Davacı, sözleşmeyi psikolojik baskı altında imzaladığını, tatil hakkını hiç kullanmadığını, cayma hakkını süresinde kullandığını beyanla sözleşmenin feshini talep etmiştir. Davalı ise sözleşmenin tarafların serbest iradeleriyle imzalandığını, sözleşme gereği edimlerini ifa ettiğini, davacının tapuları devraldığını, cayma hakkının süresinde kullanılmadığını savunmuştur. Mahkemece, Dairemizin kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama neticesinde; taraflar arasında yapılan sözleşme geçerli hale geldiğinden davanın reddine karar verilmiştir. Devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2020 NUMARASI : 2019/581 E - 2020/571 K DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı İtirazın İptali KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle;.Davacı, davalı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, yüklenici davalının sözleşmeden neşet eden teslim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, dolayısıyla sözleşmenin feshedilerek satış vaadi sözleşmesi ile davalıya ödenen ve fesih sözleşmesi ile iadesi taahhüt edilen 62.000,00 TL semenin vadesinde ödenmemesi nedeniyle, aleyhine Bakırköy 7....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/26 KARAR NO : 2021/81 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇORUM TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2020 NUMARASI : 2020/163 ESAS - 2020/217 KARAR DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucu verilen yerel mahkemenin yukarıda tarih ve numarası yazılı kararına karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı Nom Mühendislik Proje İnş. ve Turizm Tic. Ltd....
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlığın incelenmesinde menfi tespit istemine konu sözleşmenin tüketicinin kullandığı taşıt kredisine ilişkin olduğu anlaşıldığından ihtilafın 4077 sayılı Yasa çerçevesinde çözümü gerekir. 4077 sayılı Yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir....
in satıcı-üretici olmadığından bahisle davanın genel mahkemede görülmesi gerektiğinden görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere 2012/1846-10381 hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davada ... Sulh Hukuk Mahkemesi ve ... Asliye Hukuk (Tüketici mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kambiyo senedine (bono) dayalı borca ilişkin olarak menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Dosya kapsamından, davacı vekilinin, davacı ile davalı satıcı şirket arasında taşınmazın satımına ilişkin olarak harici taşınmaz satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, davacının taşınmazların bedelini ödediğini, ancak davalının, taşınmazların tapuda devrini yapmadığını ileri sürerek, devredilmeyen bağımsız bölümün tapusunun iptali ve taşınmaz üzerine tedbir konulması istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, konut satım sözleşmesine davalı ihtiyaç amacıyla satın alınan konut satışından kaynaklandığı, bu sözleşmenin varlığı ve geçerli olup olmadığının görevli mahkemece değerlendirileceği ve davacının 4077 sayılı Kanunda belirtilen “Tüketici” tanımına girdiği, davalının ise, kanunun öngördüğü “satıcı” tanımına uyduğu anlaşılmakla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....