Fakat bu halde borçlu kiracı icra dairesine ödemiş olduğu paranın kiralayana ödenmesine muvafakat etmediğinden ve böylece temerrüde düşmüş olacağından icra mahkemesi itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verir. Borçlu kiracının ilamsız tahliye talebinden sonra menfi tespit davası açması icra mahkemesinin İİK 269/c maddesi hükmüne göre alacaklı kiralayanın tahliye talebini incelemesine ve tahliye kararı vermesine engel değildir. Ancak menfi tespit davasına bakan mahkeme, borçlu kiracının talebi üzerine ve teminat karşılığında, tahliye kararının icrasının durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verebilir. Kaldı ki borçlu kiracı icra mahkemesinin tahliye kararının kesinleşmesinden sonra da menfi tespit davası açabilir zira icra mahkemesi kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. İİK'nun 72/V.maddesi gereğince menfi tespit davası borçlu kiracı lehine hükme bağlanırsa ilamsız tahliye takibi derhal durur. Bundan sonra artık icra mahkemesi tahliye kararı veremez....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355.maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava devremülk sözleşmesinin iptali tapunun iadesi alacak ve menfi tespit istemine ilişkindir. 28/7/2020 tarih ve 31199 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 59. maddesi ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 73. maddesinden sonra gelmek üzere dava şartı olarak arabuluculuk maddesi eklenmiş, 73/A maddesi olarak düzenlenen bu maddenin ilk fıkrasında dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı durumlar bentler halinde sayılmıştır. Bu maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklarda arabuluculuk hükümlerinin uygulanmayacağı düzenlenmiştir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355.maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava devremülk sözleşmesinin iptali tapunun iadesi alacak ve menfi tespit istemine ilişkindir. 28/7/2020 tarih ve 31199 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 59. maddesi ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 73. maddesinden sonra gelmek üzere dava şartı olarak arabuluculuk maddesi eklenmiş, 73/A maddesi olarak düzenlenen bu maddenin ilk fıkrasında dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı durumlar bentler halinde sayılmıştır. Bu maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklarda arabuluculuk hükümlerinin uygulanmayacağı düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davada Malatya 2.Sulh ve 4. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü; - K A R A R - Dava, bononun bedelsizliğinin tespiti ve iptali istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın kooperatife ait daire teslimine yönelik teminat amacı ile verilen bononun iptalini içerdiği ve 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasında konut satışı söz konusu olmadığı ve bu nedenle uyuşmazlığın 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında bulunmadığı,gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, menfi tespit davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan her iki tarafın bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 17.00 TL. kalan harcın davalıdan alınmasına, 21.1.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/810 Esas KARAR NO : 2021/564 DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/11/2020 KARAR TARİHİ : 07/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından aleyhime icra takibi başlatılmıştır. Takip hukuka aykırıdır icra takibine konu hiçbir hukuki dayanağı yoktur. Daha önce böyle bir icrai durumla hiç karşılaşmadığımdan mütevellit tecrübesiz ve bilgisizliğim nedeniyle süresi içerisinde itiraz edemedim ve takip kesinleşti. Davalıya 08/01/2018 tarihinde gayrimenkul alım satımı hususunda Emlak Komisyoncusu aracılık hizmetini yerine getirmesi şartıyla 150.000,00 TL gayrimenkulün %3 bedeli olarak 3.000 TL lik senet imzalayıp vermiş bulunmaktayım. Davacıya söz konusu senedi komisyon ve kapora bedeli olarak teslim ettim. Kredi bedeli çıkmadı ve daireyi bu sebeple alamadım....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıya ait taşınmazın satın alınması için harici sözleşme düzenlendiğini, bu sözleşme uyarınca çekler verdiğini, daha sonra sözleşmenin karşılıklı feshedildiği halde davalının çekleri iade etmeyip takibe geçtiğini,üstelik keşide yerinin sonradan doldurulduğunu bildirerek borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı sözleşmeden dönüldüğünü yeni öğrendiğini, bu yönü ile menfi tesbit talebini kabul ettiğini, takibin iptali talebi için icra mahkemesi de aynı kararı verdiğinden yeniden karar tesis edilmemesi gerektiğini savunmuştur....
Dosya kapsamından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki devremülk sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile iptali, bedelin iadesi ve aidat için borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. 2. Sözleşmenin iptali ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasında ... 19. Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 5. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının kimlik bilgileri kullanılarak yapılan abonelik sözleşmesi uyarınca borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, 1 inci maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir....