Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, davacıların murisi tarafından sağlığında davalı banka ile yapılan tüketici kredisi sözleşmesi kapsamında düzenlenen hayat sigortasına bağlı olarak ödenmeyen kredi taksitlerinden kaynaklanan borcun bulunmadığına dair menfi tespit istemine ilişkindir. Davacıların murisi ile davalı arasındaki temel ilişkinin tüketici işlemi niteliğindeki tüketici kredisinden kaynaklanması nedeniyle 4077 sayılı TKHK yasa hükümlerinin uygulanması gerekir.4077 sayılı yasanın 23/3. maddesinde” Tüketici davaları tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabilir.” şeklinde yapılan düzenleme ile tüketici hukukundan kaynaklanan davaların tüketicinin ikametgahı mahkemesinde açılabileceği düzenlenmiştir....

    Mahkemece, davanın kabulü ile davalı sigorta şirketinin ... numaralı poliçe nedeniyle davacıların murisi ...'ın çekmiş olduğu kredi borcunun hayat sigortası kapsamında ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 184.maddesi gereğince “Hakim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir, Mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder.” Aynı Yasanın 186.maddesi hükmüne göre "Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olunacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder....

      Dava; hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacıların murisi ...'in 04/03/2013 tarihinde vefat etmesi üzerine, davacılar tarafından 29/08/2013 tarihinde kredili mevduat hesap sözleşmesine istinaden düzenlenen hayat sigortası poliçesine dayalı olarak 16.800 TL talep edilmiştir. Poliçede rehin hakkı sahibi olarak görünen dava dışı ...Bankası A.Ş'nin 07.02.2014 tarihli müzekkere cevabında davaya muvafakatlerinin bulunduğu bildirilmiştir. Davalı sigorta şirketi ise davadan sonra 04/03/2014 tarihinde rehin hakkı sahibi ...Bankası A.Ş'ye poliçe bedelini ödemiştir. Buna göre; dava açılmasına sebebiyet verildiğinden ve ödeme davadan sonra yapıldığından davanın konusuz kaldığına karar verilmesi ve haklılık haksızlık durumuna göre hüküm kurulması gerekirken davanın reddine hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir....

        in poliçe imzalanırken diyabet ve tansiyon hastalıklarına ilişkin beyanda bulunmamış olduğu, bunun akabinde sigorta şirketinin durumu öğrendiği tarihten itibaren cayma hakkını kullanmış olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.Davacılar murisinin kullanmış olduğu banka kredisi nedeniyle, 24/07/2007-24/07/2008 tarihleri için hayat sigorta sözleşmesi düzenlenmiş; poliçenin düzenlenmesinden sonra, 13/06/2008 tarihinde davacıların murisi vefat etmiştir. Sigorta sözleşmesi kurulurken sigortalıya yüklenen doğru bilgi verme (ihbar) yükümlülüğünü düzenleyen 6762 sayılı TTK'nın 1290. maddesi( 6102 sayılı TTK 1435,1439 ve 1440. maddeler) her ne kadar mal sigortalarına ilişkin bulunmakta ise de, Yargıtay'ın yerleşik kararları ile hayat sigortalarında da uygulanmaktadır....

          Sigorta A.Ş. tarafından sigortalısına ödendiğini, ödenen bu miktarın trafik sigortası üst limiti olan 41.000,00 TL'lik kısmını davalı ... Sigorta A.Ş. tarafından ... plakalı araç için düzenlenen Zmss poliçesinden tahsil ettiği ancak kasko sigortacısı ... Sigorta A.Ş bakiye 41.000,00 TL'lık ödemenin ise yine davalı ... Sigorta A.Ş.'nin ... plakalı otomobil için düzenlediği 50.000,00 TL limitli ihtiyari mali sorumluluk sigorta poliçesinden (İMSS poliçesinden) tahsil etmesi gerekirken İMSS poliçesinin tenzili muafiyet içerdiğinden bahisle tahsil edemediği ve kasko sigortacısının Konya ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası üzerinden işleten ve sürücü aleyhine icra takibine giriştiği, işleten ve sürücü davacının icra takibine itiraz ettiğini ancak 01.04.2021 tarihli temlikname ile işleten ...'ın Kasko sigortacısı ... Sigorta A.Ş.'ne gerek işleten nam ve hesabına gerekse sürücü nam ve hesabına itiraza uğramış olan kasko zararlarını ödemeye kızı (davacı) ...'...

            Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir. Davacılar, davalı sigorta şirketi ile hayat sigorta sözleşmesi imzalayan murisin mirasçılarıdır. Somut olayda uyuşmazlık, bir tarafı tüketici olan sigorta sözleşmesinden kaynaklanmakta olup dava 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır. (Yargıtay 11.H.D., 10.10.2016 T., 2016/7590 E., 2016/7972 K.)...

              Kredi kullanan tüketici adına yapılan hayat sigortası poliçesi mevcutken, bankanın tüketicinin ölümü nedeniyle, tüketicinin mirasçılarından ödenmeyen bakiye kredi alacağının tahsili için dava açması veya icra takibi başlatması, sigorta hukukunun temel ilkelerine ve sigorta yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı gibi sigorta yapılmasına duyulan güven ve itimadı da zedeler. Bu nedenle banka alacağını öncelikle sigorta poliçesinden tahsil etmelidir. Medeni Kanun'un 2. maddesinde, "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre, tüm hukuki yollar davacı banka tarafından tüketilmeden mirasçılara karşı takip başlatılmış olması, dürüstlük kuralına uygun düşmemektedir. Mahkemece, bu husus gözetilerek vaktinden evvel açıldığı anlaşılan davanın usulden reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

              Ne var ki incelenen dosya içeriğine göre, davalıdan yapılan tahsilatlar içerisinde, dosya masrafı ve komisyon ödemeleri dışında, sözleşme kapsamında alınan hayat sigortası prim bedellerinin de bulunduğu anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki; her ne kadar mahkemece, kredi sözleşmesi kapsamında yapılan hayat sigortasına ilişkin hükümlerin ve bu kapsamda alınan sigorta priminin davacıdan tahsil edilmesinin tüketici aleyhine haksız şart oluşturduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmakta ise de, bir sözleşme hükmünün haksız şart olarak kabulü için gerekli bulunan açık ve haksız oransızlık unsurunun gerçekleşen somut olayda bulunmadığı anlaşılmaktadır, zira sözleşmenin bir hükmünün, tüketicinin bir menfaatini ihlâl etmekle birlikte, ona önemli avantajlar da sağladığı anlaşılıyor ise artık bu kaydın tüketicinin zararına olduğunu söylemek olanaklı değildir....

                Esasen kredi borcunu teminat altına alan hayat sigortasının yaptırılmasında hem tüketicinin hem de bankanın menfaati olduğu için taraflar sözleşme hükümlerine göre bu edimi yerine getirmektedirler. O yüzden kredi sözleşmelerinde bankaya getirilen sigorta yaptırma yükümlülüğüne ilişkin hükümler haksız şart olarak değerlendirilmemiştir. Buna karşın olayda uygulama yeri olmayan 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı ..na göre artık kredi verilmesi sigorta yaptırılması şartına bağlanamayacaktır. Yeni düzenlemeye göre tüketicinin açık talebi olmaksızın kredi ile ilgili sigorta yaptırılamayacağı, zorunlu sigortalarda veya tüketicinin sigorta yaptırmak istemesi halinde ise istediği sigorta şirketi ile imzaladığı poliçenin kredi veren tarafından kabul edileceği öngörülmüştür. (6502 sk m.29 ve m.38)....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/119 KARAR NO : 2023/288 DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 09/02/2023 KARAR TARİHİ : 18/04/2023 Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müteveffa ...'ın ... bankası ... Şubesinden 08.02.2021 tarihinde kullandığı ihtiyaç kredisi olarak bilinen kredi karşılığında kendisine hayat sigortası yapıldığı ve bunun karşılığında sigorta ücreti kesildiği, ...'ın 23.04.2021 tarihinde vefat etmesinin üzerine müteveffa kullanmış olduğu krediye ilişkin sözleşmeden doğan edimleri yerine getirmediği, bu doğrultuda tarafımızca murisin mirasçılarına hesap kat ihtarnamesi gönderildiği, ...'...

                    UYAP Entegrasyonu