İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, araç alım-satım akdinden kaynaklanan ayıba dayalı tazminat istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, 6502 sayılı yasadan kaynaklanan ayıplı ifa nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18., 19. veya 46....
Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı Kanun’un 50.maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, gezi amaçlı gittiği Emet ilçesinde davalının tesislerine götürülerek psikolojik baskı ile 23.10.2011 günlü 17 yıllık devre tatil sözleşmesi imzaladığını,tatil hakkını kullanmadığını bildirerek sözleşmeden cayma hakkını kullandığını ileri sürerek yaptığı ödemelerin iadesine ve senetlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hükmün, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile yaptığı devre tatil sözleşmesine göre cayma hakkını kullanarak ödemelerinin iadesi ve senetlerinin iptali için eldeki davayı açmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, uluslararası devre tatil sözleşmesinin iptali ile davalıya ödenen miktarın istirdadı istemine ilişkindir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 6/B maddesinde devre tatil sözleşmelerinin düzenlendiği, anılan maddede de, devre tatil sözleşmesinin "... taşınmazın kullanım hakkının devri yada devri taahhüdünü içeren ve bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunlu yazılı sözleşme yada sözleşme grubu" olarak tanımlandığı, sözleşmenin resmi olacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığı gözetilerek aynı yasanın 23. maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde özel mahkeme olan tüketici mahkemesi görevlidir. O halde, davaya bakmaya görevli mahkeme İstanbul 5. Tüketici Mahkemesidir....
sonra dava açıp sözleşmenin feshini ve tapunun iptalini istemenin iyi niyet kaideleriyle bağdaşmayacağını, davacının cayma hakkına ve sözleşme içeriğine ilişkin 14 günlük süre ve Devre tatil ve Uzun Süreli Tatil Sözleşmeleri Yönetmeliği 10....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile sözleşme gereğince verilen paranın iadesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Dava dosyası kapsamı, toplanan deliller ve yerel mahkeme gerekçesine göre; taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu, TMK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşmenin, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale geldiği, devre mülk sözleşmeleri tecrübe ve muayene koşulu ile yapılan satış sözleşmelerinden (TBK md. 249) olup, davacı tüketicinin kullanımdan/teslimden kaçındığının veya taşınmazı sözleşmede yazılı dönemde kullanmış olduğunun usulüne uygun ispat vasıtaları ile kanıtlanamadığı, davacının devre mülk sözleşmesinden cayma hakkını bu nedenli kullanabileceği anlaşılmakla, mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından...
Devre tatil sözleşmeleri B.K.nun 19/1 maddesine dayanılarak sözleşme özgürlüğü prensibi içerisinde yapılan ve tanımı 4077 sayılı kanunda 4822 sayılı kanunla değiştirilen tüketicinin korunması hakkındaki kanunun 6/B maddesinde düzenlenen sözleşmelerdir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, devre tatil üyelik sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin istirdadı talepli davadır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle; davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Taraflar arasında 30.09.2018 tarihinde devre tatil sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme bedelinin 15.950,00 TL olduğu taraflar arasında ihtilafsızdır. Dava tarihi olan 03.12.2019 tarihinde 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 68. Maddesinde düzenlenen il hakem heyetine başvuru parasal sınırı 8.480,00 TL olup,davada sözleşmenin iptali talep edildiğinden ve sözleşme bedelinin 15.950,00 TL olduğu anlaşıldığından ve doğrudan tüketici mahkemesine dava açılabileceğinden davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 50....