Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının tapuda maliki 2013/8791 - 2013/17289 olduğu ve tüketici olan davalı ile dava dışı... ltd şirketi arasında ...... adresindeki devre mülk hakkında 18.10. 2010 tarihinde “devre tatil hakkı üyelik sözleşmesi ” imzalanmıştır. Devre mülkün malikinin davacı olduğu ve devre tatil sözleşmesinde malik olarak yer aldığında tartışma yoktur. Bu haliyle davaya konu temel ilişki tüketici sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Dayanak sözleşme, 4077 sayılı Kanunun 6/B maddesine göre düzenlendiğine göre aynı Kanunun 23. maddesi gereğince bu tür uyuşmazlıkların çözüm ve görüm yeri Tüketici Mahkemeleridir. Dava sulh hukuk mahkemesinde sonuçlandırılamaz. Görev kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmelidir. Öte yandan Satıcı -imalatçı - üretici kavramı ve sorumluluğu 4077 Sayılı Yasa'nın 3. ve 4. maddelerinde düzenlenmiştir....

    Davacının tapuda maliki 2013/8791 - 2013/17289 olduğu ve tüketici olan davalı ile dava dış... ltd şirketi arasında ..... adresindeki devre mülk hakkında 18.10. 2010 tarihinde “devre tatil hakkı üyelik sözleşmesi ” imzalanmıştır. Devre mülkün malikinin davacı olduğu ve devre tatil sözleşmesinde malik olarak yer aldığında tartışma yoktur. Bu haliyle davaya konu temel ilişki tüketici sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Dayanak sözleşme, 4077 sayılı Kanunun 6/B maddesine göre düzenlendiğine göre aynı Kanunun 23. maddesi gereğince bu tür uyuşmazlıkların çözüm ve görüm yeri Tüketici Mahkemeleridir. Dava sulh hukuk mahkemesinde sonuçlandırılamaz. Görev kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmelidir. Öte yandan Satıcı -imalatçı - üretici kavramı ve sorumluluğu 4077 Sayılı Yasa'nın 3. ve 4. maddelerinde düzenlenmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi ise sözleşmelerin aynı döneme ilişkin olmadığı, devre tatil anlamında 1'den fazla dönem itibari ile süreklilik arz eden yararlanma gayesi taşınarak işlem yapıldığı, uzun dönem devre mülkte tatil yapma amaçlı şahsi ihtiyaca binaen yapılan sözleşmeler anlamında davacının tüketici davalının ise satıcı sayılması gerektiği, farklı dönemleri kapsayan ve süreklilik arz eden kullanım amacının tekliği dikkate alınarak ticari amaçtan bahsedilemeyeceği uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun kapsamına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir....

        DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : İSTANBUL ANADOLU 3. TÜKETİCİ MAHKEMESİnin 18/05/2018 tarihli ve 2017/372E. 2018/522K. sayılı dosyasında verilen karar; davalı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı firma ile' Termal Sağlık Üyelik' sözleşmesi imzaladığını, sözleşme kapsamında davalıya 15.400,00 TL ödeme yaptığını, ancak sözleşme kapsamında faydalandığı herhangi bir tatil hizmeti olmadığını, tarafına devri yapılan herhangi bir devre mülkün bulunmadığını belirterek ödemiş olduğu 15.400,00TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2017 NUMARASI : 2014/364 ESAS, 2017/992 KARAR DAVA KONUSU : Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Taraflar arasındaki alacak davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı T3 ......

        İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....

        Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin devre mülk sözleşmesi niteliğinde olması davacının 6502 sayılı Kanun'un 3/1- k maddesi gereğince tüketici sıfatını taşıması, davalıların da aynı Kanun'un 3/1- ı-i maddeleri uyarınca satıcı-sağlayıcı olması nedeniyle, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta tüketici mahkemeleri görevlidir. 6502 sayılı Kanun'un ''Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri'' başlıklı 50.maddesi aşağıdaki gibidir: (1) Devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir. (2) Devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olması bu maddenin uygulanmasını engellemez. Devre tatile konu taşınmazın inşa edileceği arsa için yapı ruhsatı alınmadan tüketicilerle ön ödemeli devre tatil sözleşmesi yapılamaz....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; Taraflar arasındaki dava, Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak istemine ilişkindir. Konu hakkındaki yasal düzenlemeler incelendiğinde, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; “Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”; sağlayıcı; “ Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”; tüketici ise; “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade etmektedir....

        Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulanarak 8.6.2010 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, davalının cayma hakkını ortadan kaldırmak için hediye tatil kullandırıldığını, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davalının sözleşmede belirtilen işyeri adresi olduğundan davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu otelde, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu sözleşmenin...

          Devre mülk satın alan kişinin tüketici, diğer tarafın satıcı olduğu durumlarda 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 50.maddesi ile ilgili yönetmelikteki hükümlere uyulması da gerekecektir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 57. vd maddeleri ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 50’nci maddesi ve Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nin 8. maddesi ile devre mülk hakkının, 15 günden az olmayan bir süre için imzalanan devre mülk sözleşmesinin resmi senede eklenip tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesiyle kurulacağı, aksi resmi senette kararlaştırılmadıkça devre mülk hakkının bağlı olduğu pay, devrelerinin sayı ve süreleri esas alınarak eşit bir biçimde belirleneceği, sağlayıcı veya satıcı tarafından bir ön bilgilendirme formunun tüketiciye verilmesinin zorunlu olduğu, tüketicinin cayma hakkını noterlikler aracılığıyla satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmesinin gerektiği düzenlenmiştir....

          UYAP Entegrasyonu