Dava, davacının satın aldığı aracın garanti süresi içerisinde üç defa tamir görmüş olmasına rağmen halen çekiş gücü, soğukken çalışınca stop etme ve "arıza uyarısı" verme sorunlarının devam etmesi sebebi ile 6502 Sayılı Yasa m.11'de düzenlenen seçimlik haklardan malın bedelinin iadesi ve dava tarihinden itibaren faiz uygulanması talebine ilişkindir. 6502 s.TKHK.nun 8.m.sinde ayıplı mal, " (1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. (2) Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan...
GEREKÇE : Açılan dava, ayıplı ürün nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, dava konusu aracın ayıplı olduğu ancak yapılan onarım ile ayıpların kalıcı olarak giderilmiş olduğu, ücretsiz onarım hakkı kullanıktan sonra sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebinde bulunamayacağı, çoğun içinde azın da mevcut olduğuna ilişkin temel hukuk kuralı gözetilerek araçta meydana gelen değer kaybının istenebileceği bu nedenle 3.000,00 TL değer kaybının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir....
Sözleşmeden dönme ve bedel iadesi akdi ilişkinin tarafı olan satıcıdan talep edilebilecektir.Somut olayda, dava konusu ürünün imalattan kaynıklı ayıplı olduğu iddiası ile 6502 sayılı Kanun'un 11. maddesi gereğince seçimlik hakların kullanılmasıya yönelik olarak misli ile değişim talebi ile açmış olup, eldeki davadaki söz konusu talep yönünden yetkili servis olduğu sabit olan davalıya husumet yöneltilemeyecektir Hal böyle olunca mahkemece, davalı yetkili servise karşı açılan dava konusu malı ayıpsız misli ile değişime yönelik davanın pasif husumet (taraf sıfatı) yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....
Taraflar arasında görülen malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı satıcı firma yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili; müvekkilinin 31.12.2013 tarihinde davalı ... Ltd....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile manevi tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 11 inci maddesinin ilgili fıkraları; (1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir....
heyeti harç kararı uyarınca toplam 4.153,80 TL' nin davalıdan rücusunu talep ettiği, davalı şirket her ne kadar cep telefonunun sözleşmeden dönülerek bedel iadesinin istendiği iddiasıyla bu seçimlik hakka yönelik kendilerine başvurulamayacağını savunmuş ise de; dava dışı tüketicinin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmadığı, aksine misli ile değişim hakkını kullandığı, bu durumun hakem heyetine başvuru dilekçesi ile sabit olup davacı satıcıda aynı model telefon bulunmadığı için bedelin iadesi cihetine gidildiği, dolayısıyla savalı savunmalarının yerinde olmadığı, öte yandan dava dışı tüketiciye satılan ayıplı maldan TKHK 11. maddesi uyarınca satıcı, üretici ve ithalatçının müteselsilen sorumlu oldukları, dava dışı tüketiciye karşı müteselsil sorumluluk esasına sorumlu olan tarafların iç ilişkide birbirlerine karşı rücu hakkının bulunduğu, cep telefonun üretimden kaynaklı bir ayıbın bulunması nedeniyle satıcı olan davacının herhangi bir kusuru bulunmayıp ithalatçı olan davalıdan...
DAVACILAR VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Bilirkişiler tarafından yapılan değerlendirmeler ve tespitler yeterli olmayıp usul ve yasaya aykırı olduğunu, aracın kullanım sırasında oluşabilecek şanzıman sorunları geri dönüşü mümkün olmayan kazalara yol açabilir, bu hususlar düşünülerek ve yorumlanarak aracın sorunlu parçasının yani şanzımanının tekrardan sorun çıkartıp, çıkartmayacağıda esasa katılarak yeniden bir tespit yapılmalı ve rapor hazırlanmalı,davaya konu aracın gizli ayıplı mal olduğu bilirkişilerce de tespit edildiğni, davaya konu aracın gizli ayıplı mal olduğu tespit edildiğinden ve aracın orjinal halini kaybettiği gibi tüketicinin araca duyduğu güvenin sarsılması nedeniyle araçtan beklenilen yararı sağlayamadığından haklı davanın kabulüne karar verilmesi gerekmekte olup, davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olacağından yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Klonlanmış cep telefonu 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesi gereğince ayıplı mal olduğunun kabulü gerekir. Ayıplı mal satışında tüketici, süresinde ayıp ihbarında buıunduğu takdirde, bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, ayıp oranında bedel indirimi veya malın ücretsiz onarımını isteme hakkına sahiptir. Ne var ki, tüketicinin yasada öngörülen seçimlik haklarını kullanabilmesi için ayıbın satış sözıeşmesinin yapıldığı anda mevcut olması gerekir. Satışa konu malda kuılanımdan doğan arızalar ayıp kapsamına girmez....
Bu ürünlere, Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun ve ilgili diğer mevzuat hükümleri uygulanır." şeklindeki yasal düzenlemeye göre dava konusu taşınmazın fiili teslim ve tapu tescil tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa'nın 10/1. maddesi hükmü uyarınca teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların teslim tarihinde var olduğunun kabul edileceği açıkça belirtilmiştir. 6502 sayılı Kanun'un 11.maddesinde ayıplı mal nedeniyle tüketicinin seçimlik hakları; "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir....
Dava, ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde 6502 sayılı yasa yürürlüğe girmiş olup, bu yasanın geçici 1. maddesinin 2 fıkrasında ''Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki tüketici işlemlerine, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına bu işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmiş ise kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak: a) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce kurulan ve hâlen geçerli sözleşmelerin bu Kanuna aykırı hükümleri yürürlük tarihinden itibaren uygulanmaz.'' hükmü getirilmiştir. Anılan düzenleme ışığında somut olaya bakıldığında; eldeki 26.11.2015 tarihli davanın 6502 sayılı yasa döneminde açılmış ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin 12.02.2014 tarihinde akdedildiğinden 4077 sayılı yasaya tabi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasaya göre de ayıplı ifa halinde tüketici, satıcı, sağlayıcı, üretici veya ithalatçıdan istediğine başvurmakta serbesttir....