Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamından, taraflar arasında abone sözleşmesi düzenlendiği, ancak ... tüketim borcuna ait yerin mesleki ve ticari amaçla kullanıldığı anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın; 2. maddesi “Bu Yasa 1. maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar”. 3/e maddesi de tüketiciyi “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlamış, 11/A maddesi “ABONELİK SÖZLEŞMELERİNİ” düzenlemiş, 23. maddesinde ise, bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilafların tüketici mahkemelerinde bakılacağı hükmü bulunmaktadır. Somut olayda; abonelik sözleşmesi uyarınca doğalgazın davalı ......

    Anılan Yönetmeliğin "Sözleşmenin süresi ve sona erme" başlıklı 8 ... maddesinin dördüncü fıkrasına göre; “Bir önceki tüketicinin perakende satış sözleşmesini sonlandırmadan veya sonlandırarak ayrılması ve farklı bir ... veya tüzel kişinin, aynı kullanım yeri için ... bir perakende satış sözleşmesi başvurusunda bulunması halinde görevli tedarik şirketi tarafından; a) Önceki tüketicinin ödenmemiş borçlarının bulunması halinde, söz konusu borçlar, ilgili tüketicinin güvence bedelinden düşülmek suretiyle karşılanır ve ilgili sözleşme sona erdirilir. b) Güvence bedelinin ödenmemiş borçları karşılamaması halinde, (a) bendi kapsamında işlem yapılır ve kalan borç önceki tüketiciden tahsil edilir. c) Bu Yönetmelik hükümleri uyarınca gerekli olan bilgi ve belgelerin sunulması kaydıyla, ... başvuru sahibiyle perakende satış sözleşmesi düzenlenir.” hükmü yer almaktadır....

      Somut olayda,davacı ödenmeyen telefon görüşmesine ait fatura borçları nedeniyle davalı tarafından aleyhinde takip başlatıldığını, abonelik sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Dosya kapsamından,davacı ile davalı arasında abonelik sözleşmesi yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda,taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunması ve davalının bu sözleşmeye aykırılık yaptığı iddiasıyla meydana gelen uyuşmazlığın ... 4.Tüketici Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21. ve 22. (1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince ... 4. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Somut olayda,davacı ödenmeyen telefon görüşmesine ait fatura borçları nedeniyle davalı tarafından aleyhinde takip başlatıldığını, abonelik sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Dosya kapsamından,davacı ile davalı arasında abonelik sözleşmesi yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda,taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunması ve davalının bu sözleşmeye aykırılık yaptığı iddiasıyla meydana gelen uyuşmazlığın ... 4.Tüketici Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21. ve 22. (1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince ... 4. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasında Ankara 4.Tüketici ve Ankara 19.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının bilgisi dışında kimlik bilgilerinin meçhul kişilerce kullanılarak yapılan abonelik sözleşmesi ile adına çıkarılan telefon hattı nedeniyle hakkında yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesi'nce, taraflar arasında geçerli bir abonelik sözleşmesinden söz edilemeyeceği ve dolayısıyla tüketici işlemi bulunmadığını belirterek, görevsizlik kararı verilmiştir....

            Tüketici Mahkemesince; uyuşmazlığın abonelik sözleşmesinden önceki dönemle ilgili olduğunu belirterek görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise; taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunduğu ve uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder....

              Organize Sanayi Bölgesinde fabrikaları bulunduğunu, iplik fabrikalarının ... ile ....numaralı tesisatları için abonelik sözleşmesi yapılması hususunda email gönderildiğini, ancak sonrasında ... Organize Sanayi Bölgesindeki fabrikanın ... numaralı aboneliğinin borcu bulunması sebebi ile bu borç ödenmeden diğer iki abonelik işleminin yapılamayacağının belirtildiğini, abonelik adreslerinin farklı olduğunu ileri sürerek, ... ile ... numaralı tesisatlar için abonelik tesisine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; müvekkili ile davacı arasında ... sözleşme nolu abonelik sözleşmesi düzenlendiğini, bu aboneliğe ilişkin davacının ... TL borcu bulunduğunu, muvazaa yöntemleri ile yeni abonelik alınarak eski borçtan kurtulmaya çalışıldığını, müvekkili kurum tarafından abonelik başvurularının titizlikle incelendiğini, davacının mevcut borçtan kurtulmak için dava yoluna başvurduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir....

                Dosya kapsamından, taraflar arasında 4866787 tesisat nosu ile abone sözleşmesi düzenlendiği, ancak davalı ... tarafından yerin ticari amaçla kullanıldığı gözlenmektedir. 4077 Sayılı Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın; 2. maddesi “Bu Yasa 1. maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar”. 3/e maddesi de tüketiciyi “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlamış, 11/A maddesi “ABONELİK SÖZLEŞMELERİNİ” düzenlemiş, 23. maddesinde ise, bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilafların tüketici mahkemelerinde bakılacağı hükmü bulunmaktadır. Somut olayda; abonelik sözleşmesinin iş yerine ait olduğu anlaşılmakla davalının 4077 Sayılı Yasa kapsamında tüketici sayılamayacağından, uyuşmazlığın genel hükümlere göre Bakırköy 9....

                  Somut olayda, her ne kadar davacı ile davalı arasında halihazırda abonelik sözleşmesi bulunuyor ise de davacının iddiası, dava dışı 3. kişice, davacının bilgisi ve rızası dışında adına telefon hatları alınıp kullanıldığı yönündedir. Bu durumda, haksız fiilden kaynaklan ve 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın dava değerine göre Sulh Hukuk Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Konya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 05.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı abonelik sözleşmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, ikamet ettiği dairenin bulunduğu apartman elektrik aboneliğinin müteahhit adına kayıtlı olduğunu, elektrik aboneliği için davalı kuruma başvurduğunu, başvurusunun müteahhitin şantiye aboneliğinden kaynaklı borcu sebebiyle kabul edilmediğini, ileri sürerek elektrik aboneliği tesisine karar verilmesini istemiştir. Davalı, abonelik müteahhit adına kayıtlı olsa da enerji tüketiminin taşınmaz malikleri tarafından kullanıldığını, abonesiz elektrik tüketiminden doğan bütün borçların ve kaçak elektik kullanım tutanağına istinaden tahakkuk ettirilen borçların ödenmesi halinde abonelik tesisinin mümkün olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu