Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birliği Derneği, davalı ve dilekçesinde belirtildiği bankaların onyedi milyon tüketiciye verdiği kredi kartı ile hizmet sunduğunu, verilen kredi kartı nedeniyle kredi kartı ücreti, kredi kartı aidatı ve benzeri isimler altında yılda 30.00-120,00 TL arasında değişen rakamlarda paranın tüketicilerden talep edildiğini, talep edilen bu ücretlerle ilgili binlerce tüketici tarafından Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerine başvuru yapıldığını, kredi kartı aidatı, kredi kartı ücreti adı altında alınan paraların tüketiciye iadesine karar verildiğini, verilen kararların Yargıtay'ca onandığını ancak verilen kararların başvuruda bulunmayan tüketiciler bakımından sonuç doğurmadığını, hatta uyuşmazlık konusu edilen yılın kart ücretini iade eden bankanın bir sonraki yıl aynı şekilde talepte bulunduğunu, banka tarafından talep ve tahsil edilen bedellerin 4822 sayılı yasa ile değişik 4077.sayılı yasanın 6.maddesine, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununa aykırı olduğunu belirterek; banka tarafından...

    Davalı vekili, davacının kredi kartı talebi üzerine taraflar arasında kredi kartı üyelik sözleşmesi imzalandığını, kredi kartı kullanımından kaynaklanan borcun ödenmediğini, girişilen icra takibinin itirazsız kesinleştiğini, davacının kendi isteğiyle borcundan indirim yapılarak dosyanın kapatıldığını, açılan davada davacının kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve Adli Tıp Kurumu raporuna göre, kredi kartı başvuru formundaki ...'e atfen atılı imzaların davacının eli ürünü olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

      Asliye Ticaret Mahkemesi ise davaya konu alacağın kredi kartı borcundan kaynaklandığı, davalının tüketici olduğu, davacı banka ile davalı tüketici arasında kurulan kredi kartı sözleşmesinin 6502 sayılı TKHK'nın 3. maddesi anlamında bir tüketici işlemi olup görevli mahkemenin bu anlamda Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 01.03.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesinin birinci fıkrasında, "tüketici olan kart hamili" tarafından açılacak davalarda 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22 ve 23. maddelerinin uygulanacağını ve dolayısı ile tüketici mahkemelerinin görevli olacağı, ikinci fıkrasında ise "kart çıkaran kuruluşlar" tarafından kart hamili aleyhine açılacak davalar yönünden 1086 sayılı HUMK'nın (6100 sayılı HMK'nın 447/2. maddesinde, başka kanunların HUMK'ya yaptığı atıfların HMK'ya yapılmış sayılacağı belirtildiğinden 01.10.2011 tarihinden itibaren bu atıf HMK olarak anlaşılmalıdır...

        Mahkemece,davanın kısmen kabulüne karar verilmiş,hüküm,taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır. 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılan davalarda, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünü getirmiştir. Bu madde hükmü ile, kart çıkaran kuruluşlar tarafından açılan davanın genel mahkemelerde görüleceği belirtilmiştir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her safhasında ve resen nazara alınmalıdır. Görev konusunda usulü müktesep hak da olmaz....

          Öyle olunca kredi kartı çıkaran kuruluş olan davacı banka tarafından açılan bu davanın, genel mahkemede görülmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 23.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            H U K U K İ N İ T E L E N D İ R M E - G E R E K Ç E : Dava, Ticari kredi, tüketici kredisi ve kredi kartlarından kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. (İİK 67) İcra dosyasında ticari kredi ile tüketici kredisi, ticari kredi kartı ile tüketici kredisi niteliğindeki kredi kartı için birlikte takip yapılmıştır. İcra Takibi: Davacı Banka tarafından davalı hakkında Ankara ...İcra Müdürlüğünün 2019/1180 esas sayılı dosyasından 23.08.2019 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibinde; ( 774-7885884 ) Nolu Taksitli Krediden Kaynaklanan 14.342,14 TL Asıl Alacak 1.058,66 TL İşlemiş faiz (*) 11,61 TL BSMV Toplam 15.412,41 TL (*) İhtarname tarihine kadar işlemiş akdi faiz ile ihtarname tarihinden itibaren yıllık % 25,32 faiz oranı üzerinden işlemiş faiz toplamıdır....

              İlk derece mahkemesince taraf delilleri toplamış, icra takibine esas alacağa ilişkin tüm bilgi ve belgeler dosya içerisine alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporunun incelenmesinden, davacı T1 tarafından davalıya kredi kartı üyelik sözleşmesine dayalı olarak kredi kartı verildiği, kredi kartı ekstrelerinin ödenmemesi üzerine 05/01/2016 tarihinde kredi kartı borcunun 47.199,97 TL asıl alacak, 6.175,62 TL birikmiş faiz olmak üzere toplam 53.375,59 TL üzerinden aylık %1,2 faiz oranlı 48 ay vadeli taksitli tüketici kredisine dönüştürüldüğü, kredi kartı hesabından yapılandırılan borcun 6502 sayılı Yasa 22.maddesi gereğince tüketici kredisine dönüştürüldüğü, davacı banka tarafından 30/05/2017 tarihinde muacceliyet ihtarnamesinin hazırlandığı, ancak 6502 sayılı Yasa'nın 28.maddesi uyarınca usulüne uygun tebliğ yapılamadığından icra takip tarihi itibariyle muaccel olan 5 taksitten kaynaklanan alacağın bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre toplam...

              Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, muaccel hale gelmiş 5.783,52 TL asıl alacak, 640,12 TL işlemiş faiz, 32,00 TL BSMV, 4,13 TL masraf olmak üzere toplam 6.459,77 TL kredi kartından kaynaklı borç bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine, %20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, davalı tarafından kullanılan kredi kartı borcundan dolayı başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan kısmi itirazın iptali istemine ilişkindir. İtiraza konu ve dava konusu edilen müddeabih 2.627,88 TL olup, Tüketici Kanununun 68.maddesi gereğince davacının öncelikle Tüketici Hakem Heyetine başvurması gerekir. Mahkemece bu yönün gözetilmemesi isabetsiz olduğu gibi davanın 2.627,88 TL için açılmış olduğu gözetilmeden tüm takip tutarı üzerinden dava açılmış gibi hüküm kurulması da kabul şekliyle isabetsizdir....

                Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan talep edebileceği tutarın, kredi kartı borcu nedeniyle 1.292,16 TL, tüketici kredisi nedeniyle 3.898,00 TL asıl alacak, 46,11 TL faiz ve 2,31 TL.... olmak üzere 3.946,42 TL, olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve davalının asıl alacağın %20'si oranında icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava kredi kartı ve tüketici kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olaydaki uyuşmazlığa kredi kartı sözleşmeleriyle ilgili olarak özel yasa olan 5464 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması gerekir. Hesap kat edilmesiyle birlikte kredi kartı borcu muaccel hale gelip ayrıca ödeme için mehil verilmesi gerekmez....

                  Zira 6502 sayılı Kanun’un 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde tüketici işleminin tanımı yapılmış olup anılan hükme göre tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade etmektedir. Bu düzenleme gereğince bankalarla tüketiciler arasında akdedilen kredi kartı üyelik sözleşmeleri uyarınca tüketicilere kredi kartı verilmesi, bir tüketici işlemidir. Yani TTK’dan daha sonra yürürlüğe giren TKHK’da kredi kartı üyelik sözleşmeleri uyarınca bankalarca tüketici niteliğindeki bireylere kredi kartı verilmesi işleminin, tüketici işlemi olduğu hususu hüküm altına alınmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu