KARAR Davacı, davalı şirket ile 25.05.2012 tarihli tatil köyü devre tatil üyelik sözleşmesi imzaladığını, 134-B nolu ünitenin 46-47.haftaları kırmızı döneminin 20 yıllığına kiraladığını, sözleşme gereği 200,00 TL’yi peşin olarak sözleşmenin kurulması sırasında ödediğini, 8.400,00 TL tutarlı bono imzaladığını, sözleşmenin kurulmasından en az bir gün önce bakanlıkça belirlenen tüketici haklarına dair form verilmediğini, cayma süresi dolmadan bono düzenlenmek suretiyle kendisinin borç altına sokulduğunu, kendisine devre mülk olarak pazarlanan yerin devre tatili olduğunu anlaması ve tüketicinin haklarının gereği gibi anlatılmaması üzerine gün ve 13079 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshini bildirdiğini, yine davalı tarafından aleyhine sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, sözleşmenin feshedilmesi sebebiyle takip konusu bononun karşılıksız kaldığını belirterek; 2014/9709 esas nolu dosyasındaki takibe konu 8.400,00 TL bedelli bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine,...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ile tapunun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Adana 4....
Sözleşmeye göre iki kişilik stüdyo dairenin 31.hafta (03- 10 Ağustos) dönem itibariyle 7/3650 oranındaki hissenin davalı tarafından davacıya bedeli karşılığında tahsis edilip, taşınmaz tapusunun davacıya verileceği kararlaştırılmış ise de, dava dosyası kapsamındaki tapu senedi suretinin ise dava dışı Safiye Arslan adına tanzim edilmiş olduğu ve tapu kaydının sözleşme konusu olan devre tatil hakkını kapsayıp kapsamadığı anlaşılamamıştır. 6502 sayılı Kanun'un ''Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri'' başlıklı 50.maddesi aşağıdaki gibidir: (1) Devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir. (2) Devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olması bu maddenin uygulanmasını engellemez....
kapı nolu evin 30.4/29.5 dönemini kapsayan devre tatil hakkına sahip olduğunu, 14.2.2005 tarihli yazı ile davalının yenileştirme ve iyileştirme kapsamında siteye 11.557.000.000 TL. harcama yaptığını ve bundan devre tatil hakkı sahiplerinin paylarına düşen kısmın ödenmesini istediğini, sözleşmeye göre devre tatil hakkı sahiplerinden devre tatil servis bedeli istenebileceğini, davalının belirlediği devre servis bedelini de ödediklerini, kapasite artırma ve ek gelir sağlamayı amaçlayan otel, havuz gibi harcamaların kendilerinden istenemeyeceğini, bunun 4077 sayılı yasa ve yönetmelik hükümlerine, hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğunu bildirip, davalıya yenileme katkı payı adı altında ödeme yapılmaması gerektiğinin tespitiyle yaratılan muarazanın menine ve borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 720 euro üzerinden itirazın iptaline, % 20 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasındaki sözleşmede, devre tatil sahiplerinin devre tatil ve ana taşınmazın genel giderlerinin karşılanması için takvim yılı içinde bakım aidatını ödemekle yükümlü olduğu, aynı tarihli taahhütnamede de, yıllık bakım ve onarım aidatının 120 euro olduğunun kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Yine davalının 17.7.2005 - 23.7.2005, 12.9.2007 - 15.9.2007 tarihleri arasında tesiste konakladığına ilişkin belgelerin sunulduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, devre tatil sözleşmesine dayanılarak davacı tarafından belirlenen yıllık aidat bedelinin fahiş olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/12/2020 NUMARASI : 2020/131 ESAS 2020/381 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı tarafça hediye tatil adı altında davalıya ait bir yere davet edildiği ve 04/10/2018 tarihinde davacı müvekkile davet edidiği yere gittiğini, davacının devre tatil satın almak gibi bir düşüncesi veya niyeti yokken ve davet edilirken de davalı tarafça, davacı devre tatil satışına ilişkin herhangi bir şey söylememişken, kapıdan satış yöntemiyle, davacıya yoğun bir psikolojik baskı ve yüksek müzik altında, toplam bedeli 15.000,00 TL olan 7710100530 sözleşme nolu 04/10/2018 tarihli Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi imzalattırıldığını, davalı tarafça davacıya senet imzalatıldığını, davaya konu sözleşme imzalanır imzalanmaz davaya konu sözleşme imzalanır imzalanmaz peşinat adı altında davalı tarafça davacıdan 300,00 TL alınmış olup söz konusu peşinat ödemesi...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2017 NUMARASI : 2016/599 ESAS - 2017/851 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden KARAR : Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesinin 25/10/2017 tarihli, 2016/599 Esas, 2017/851 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacılar, davalılardan ... Turizm A.Ş. İle 23.3.1998 tarihinde imzalamış oldukları devre tatil sözleşmesine göre davalı ....nin tapuda irtifak hakkı sahibi olduğu ... ... Tatil Köyünde bulunan taşınmazda her yılın 37. haftasında kullanılmak ve 31.12.2027 yılına kadar geçerli olmak üzere devre tatil kullanım hakkını satın aldıklarını, sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirdiklerini, 1999 yılı sonundan itibaren devre tatil köyü işletmesinin davalı ... A.Ş.’ne devredildiğini, ......
Mahkemece, sözleşmenin kapıdan satış olarak nitelendirilemeyeceği,cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, yaklaşık 3 yıl sonra fesih talebinde bulunulmasının iyiniyet kuralı ile bağdaşmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı firma elemanlarının gezi sırasında yanına gelerek bedava tatil vaadi ile kandırarak aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 07.08.2009 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, sözleşmenin şirketi temsile yetkili kişiler tarafından imzalanmadığını,devre tatil hakkını hiç kullanmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin 2012/9060-11380 iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını ve cayma hakkını 10 günlük yasal süre içinde kullanmadığını savunmuştur. Taraflar arasında imzalanan sözleşmede kullanım dönemi 43....
Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme devre tatil niteliğinde olmasına rağmen davacının bu sözleşmeyi gelir elde etmek kastıyla yaptığından görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi;mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür....