Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarihi tüketici lehine getirilmiş bir düzenleme olduğunu, bu türden satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlar olduğundan, burada sözleşmeden dönme hiçbir objektif koşula bağlanmamış olup tamamen tüketicinin iradesine bırakıldığını, tüketici olan müvekkili de henüz devre tatil hakkını kullanmadığından, tecrübe ve muayene şartı gerçekleşmemiş olup cayma süresi de henüz geçmemiştir. cayma hakkı, ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacağını, bu süre içerisinde sözleşme askıdadır. tüketici de devre tatil hakkını kullanmadığı için cayma hakkını kullanma süresi de henüz başlamamış olduğundan cayma hakkını kullanması mümkün olduğunu, hal böyle iken sözleşmede müvekkilin imzasının araştırılması hususunun iş bu davaya hiçbir katkısı bulunmadığını, müvekkilin cayma hakkını kullanabileceği aşikardır. müvekkil sözleşmeden kaynaklanan tatil hakkını kullanmamış olmakla birlikte aidat ödemelerini dahi yaptığını, müvekkil devre tatil hakkını...

Asıl dava yönünden istinaf başvuru sebeplerinin incelenmesi neticesinde; Davacı-karşı davalı tüketici ile devre tatil sağlayıcısı konumundaki davalı-karşı davacı şirket arasında 12/09/1990 tarihinde Bolu ili, Merkez ilçe, Ömerler köyü İkisuarası mevkiinde kain 1406 parsel sayılı taşınmaz üzerinde D bölgedeki 77 kapı numaralı 4. devre evi toplam eski para ile 8.375.000,00 bedelle Devre Tatil Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme konusu devre tatil bedelinin 1.250.000 TL'sinin peşin alındığı, geriye kalan bedelin (30) ayda ödeneceğinin, sözleşmenin 17. maddesinde öngörülen (99) yıllık devre tatil süresinin sona ermediği ve davalı şirket tarafından davacıya gönderilen ve dava dilekçesinde bahse konu 29/09/2015 tarihli davalı şirket yazısı ile davacı tüketiciden dava konusu tesisin bulunduğu tatil köyünden faydalanmaya devam edebilmeleri için devre kullanımlarına ilişkin olarak belirlenecek devre servis bedeli (DSB) ile Bolu 2....

Tüketici ve İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. İstanbul 6. Tüketici Mahkemesi davanın bu haliyle tüketici mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi ise devre mülk sözleşmesi ile ilgili uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

    TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2020 NUMARASI : 2020/229 E. - 2020/425 K. DAVA KONUSU : Devre Mülk Sözleşme İptali, Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; 22/09/2013 tarihinde davalı şirketten 30 günlük tatil kullanma maksadıyla ailesi için iki adet devre mülk satın aldığını, sözleşme üzerinde 5 yıl önce teslim edileceği belirtilmiş iken halen bu devre mülkün inşaatın bitirilmediğini, akabinde araştırma yaptıklarında şirketin çalışmalarının durdurularak buradan elde ettiği gelirle BURJ AL BABAS isimli bir başka projeye başlandığını , davalı şirket tarafından aldatıldıklarını beyan ederek sözleşmenin feshi ile davalı şirkete ödemiş oldukları 46.000,00 TL miktarın dava tarihinden itibaren tahsilini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile yaptığı 15.11.1998 tarihli devre tatil sözleşmesi gereğince, 2002 yılına kadar tatil hakkını kullandığını, ancak 2002 yılından itibaren davalının sözleşme gereğince edimlerini yerine getirmemeye başladığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile, 40 yıl süreli sözleşme nedeniyle ödenen 15000 DM’den 9 yıllık kullanım bedeli düşüldükten sonra kalan 11625 DM’den, şimdilik 2500 YTL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tüketici tarafından açılan devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... Pazarlama Dış Tic. Ltd. Şti tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 213,99 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/05/2019 NUMARASI : 2018/426 ESAS - 2019/212 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesi KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında sözleşme imzalanan sözleşme kapsamında Afyonkarahisar Köprülü Köyü Kütahya Yolu 6. km. üzerinde 113 Ada 234 parselde Saluratis Termal Turizm Kompleksinde 10.900,00 TL peşin ödeyerek hisseli daire aldığını; fakat herhangi bir teslim yapılmadığı gibi inşaatta yapılmadığını; davacı tarafından Sakarya 1....

        kapı nolu evin 30.4/29.5 dönemini kapsayan devre tatil hakkına sahip olduğunu, 14.2.2005 tarihli yazı ile davalının yenileştirme ve iyileştirme kapsamında siteye 11.557.000.000 TL. harcama yaptığını ve bundan devre tatil hakkı sahiplerinin paylarına düşen kısmın ödenmesini istediğini, sözleşmeye göre devre tatil hakkı sahiplerinden devre tatil servis bedeli istenebileceğini, davalının belirlediği devre servis bedelini de ödediklerini, kapasite artırma ve ek gelir sağlamayı amaçlayan otel, havuz gibi harcamaların kendilerinden istenemeyeceğini, bunun 4077 sayılı yasa ve yönetmelik hükümlerine, hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğunu bildirip, davalıya yenileme katkı payı adı altında ödeme yapılmaması gerektiğinin tespitiyle yaratılan muarazanın menine ve borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir....

          KARAR Davacı, davalı şirket ile 25.05.2012 tarihli tatil köyü devre tatil üyelik sözleşmesi imzaladığını, 134-B nolu ünitenin 46-47.haftaları kırmızı döneminin 20 yıllığına kiraladığını, sözleşme gereği 200,00 TL’yi peşin olarak sözleşmenin kurulması sırasında ödediğini, 8.400,00 TL tutarlı bono imzaladığını, sözleşmenin kurulmasından en az bir gün önce bakanlıkça belirlenen tüketici haklarına dair form verilmediğini, cayma süresi dolmadan bono düzenlenmek suretiyle kendisinin borç altına sokulduğunu, kendisine devre mülk olarak pazarlanan yerin devre tatili olduğunu anlaması ve tüketicinin haklarının gereği gibi anlatılmaması üzerine gün ve 13079 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshini bildirdiğini, yine davalı tarafından aleyhine sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, sözleşmenin feshedilmesi sebebiyle takip konusu bononun karşılıksız kaldığını belirterek; 2014/9709 esas nolu dosyasındaki takibe konu 8.400,00 TL bedelli bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine,...

            Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 720 euro üzerinden itirazın iptaline, % 20 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasındaki sözleşmede, devre tatil sahiplerinin devre tatil ve ana taşınmazın genel giderlerinin karşılanması için takvim yılı içinde bakım aidatını ödemekle yükümlü olduğu, aynı tarihli taahhütnamede de, yıllık bakım ve onarım aidatının 120 euro olduğunun kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Yine davalının 17.7.2005 - 23.7.2005, 12.9.2007 - 15.9.2007 tarihleri arasında tesiste konakladığına ilişkin belgelerin sunulduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, devre tatil sözleşmesine dayanılarak davacı tarafından belirlenen yıllık aidat bedelinin fahiş olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu