Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı Kanun’un 50.maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir....
Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı Kanun’un 50.maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir....
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme, taşınmazın müşterek mülkiyet pay devrini içeren devremülk sözleşmesi olup, bu sözleşmenin kullanma süresi ile ayni hak sağlaması davacıya Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun da tanımlanan tüketici tanımı dışına çıkarmaz. Ayrıca tatil amaçlı taşınmaz mal satışları da bu yasa kapsamında olup, delillerin ve koşullarının tüketici mahkemesinde tartışılarak değerlendirilmesi gerekir....
Şti'ye açılan davanın reddine" şeklinde karar verilmiş,karar süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dava dilekçesine eklenen ve davalı Fayma Termal Ltd.Şti ile davacı arasında düzenlenmiş bulunan sözleşme içeriğinden uzun süreli devre tatil sözleşmesi olarak kaleme alındığı, önceki devre tatile konu dairenin vip daire olarak değiştirilmesinin hükme bağlandığı ve karşılığında davacı tarafından 45.750,00 TL bedelin ödenmesinin kararlaştırıldığı görülmektedir. Sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı yasanın 50.maddesinde; devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri düzenlenmiş olup, buna göre devre tatil sözleşmesi; 1 yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkanı veren sözleşmelerdir. Bahsi geçen yasa maddesinin 6.maddesine göre tüketici, 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir....
Sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda müvekkillerinin 31/12/2020- 2022- 2025 tarihine kadar devre tatil hakkı sahibi olduklarının tespit edildiğini, söz konusu kararın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından incelenip onanarak kesinleştiğini, yine İstanbul 4. Tüketici Mahkemesinin 2008/604 E. Sayılı dosyasında müvekkillerinin 2005- 2006- 2007 yıllarında devre tatil haklarının kullandırılmaması nedeni ile açılan davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, Yargıtay incelemesinden eksik hesaplama nedeni ile müvekkilleri lehine bozularak döndüğünü ve karar aşamasında olduğunu, bu davaların devamı süresinde 2008- 2009- 2010- 2011- 2012- 2013- 2014 yılları devre tatil haklarının kullanılamadığını 2010 yılında Ankara 18....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tüketiciyi koruma kanunundan kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı,16.08.2010 tarihinde davalı şirket ile devre tatil sözleşmesi imzaladığını, sözleşmede karalaştırılan 3.000 Euro peşinat 2.500 Euro bedelli iki adet senet ve 630,00 TL yıllık kullanım bedelini ödediğini,devre tatil kullanım hakkının başlangıç tarihi 13.08.2011 olup, bu hakkını kullanmadığını belirterek ödediği toplam bedelin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
tarihi tüketici lehine getirilmiş bir düzenleme olduğunu, bu türden satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlar olduğundan, burada sözleşmeden dönme hiçbir objektif koşula bağlanmamış olup tamamen tüketicinin iradesine bırakıldığını, tüketici olan müvekkili de henüz devre tatil hakkını kullanmadığından, tecrübe ve muayene şartı gerçekleşmemiş olup cayma süresi de henüz geçmemiştir. cayma hakkı, ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacağını, bu süre içerisinde sözleşme askıdadır. tüketici de devre tatil hakkını kullanmadığı için cayma hakkını kullanma süresi de henüz başlamamış olduğundan cayma hakkını kullanması mümkün olduğunu, hal böyle iken sözleşmede müvekkilin imzasının araştırılması hususunun iş bu davaya hiçbir katkısı bulunmadığını, müvekkilin cayma hakkını kullanabileceği aşikardır. müvekkil sözleşmeden kaynaklanan tatil hakkını kullanmamış olmakla birlikte aidat ödemelerini dahi yaptığını, müvekkil devre tatil hakkını...
Davacıya devre mülk sözleşmesi ile herhangi bir gayrimenkul devredilmediği anlaşılmakla davacı tüketicinin yerleşim yeri olan mahkemenin yetkili olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararı esastan incelenmiştir. 6502 sayılı Tüketici Kanununda devre tatil sözleşmeleri ve sözleşmenin usul ve esasları, tüketicinin yasal hakları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeye göre, devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir. Tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebilir....
Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı Kanun’un 50.maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir....
Mahkememizce yapılan yargılamada dava dışı şirket ile davacılardan ... arasında devre tatil sözleşmesi imzalandığı, söz konusu sözleşmeye istinaden davalı tarafından takibe konulan senedin dava dışı şirkete verildiği, bu aşamada dava dışı şirketin yetkilisinin de davalı olduğu, davacılardan ... tarafından devre mülk sözleşmesinden cayıldığı, söz konusu bononun davacıya iade edilmesi gerekirken çeki kendi kendine ciro eden şirket yetkilisi davalı tarafından takibe konu edildiği, bedelsizliğe ilişkin defilerin de kötü niyetli hamil olan davalıya karşı ileri sürülebileceği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar İstinaf edilerek Ankara Bölge Adliye Mahkemesi'nin .... K....