"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi Içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirket elemanları tarafından “bedava tatil kazanılacağı vaadiyle” firmanın tesislerine davet edildiğini, burada pisokolojik baskı altında devre tatil sözleşmesi imzaladığını, cayma hakkını kullanmışsa da kabul edilmediğini, tatil hakkını kullanabilmesi için bir davetiye de gönderilmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile yapılan ödemelerin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının tesisi görerek sözleşmeyi imzaladığını, kapıdan satışın söz konusu olmadığını, süresinde cayma hakkının da kullanmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
a karşı açılan davanın reddine, diğer davalı ...’a karşı açılan davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazların da konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır....
Asıl dava yönünden istinaf başvuru sebeplerinin incelenmesi neticesinde; Davacı-karşı davalı tüketici ile devre tatil sağlayıcısı konumundaki davalı-karşı davacı şirket arasında 12/09/1990 tarihinde Bolu ili, Merkez ilçe, Ömerler köyü İkisuarası mevkiinde kain 1406 parsel sayılı taşınmaz üzerinde D bölgedeki 77 kapı numaralı 4. devre evi toplam eski para ile 8.375.000,00 bedelle Devre Tatil Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme konusu devre tatil bedelinin 1.250.000 TL'sinin peşin alındığı, geriye kalan bedelin (30) ayda ödeneceğinin, sözleşmenin 17. maddesinde öngörülen (99) yıllık devre tatil süresinin sona ermediği ve davalı şirket tarafından davacıya gönderilen ve dava dilekçesinde bahse konu 29/09/2015 tarihli davalı şirket yazısı ile davacı tüketiciden dava konusu tesisin bulunduğu tatil köyünden faydalanmaya devam edebilmeleri için devre kullanımlarına ilişkin olarak belirlenecek devre servis bedeli (DSB) ile Bolu 2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.01.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 14.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, davalı yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davada Tüketici Mahkemesi görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2021 NUMARASI : 2021/1 ESAS - 2021/336 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : DAVALI : T1 VEKİLİ : Av. Zehra MOR - [16283- 82274- 22740] UETS DAVA : Tapu İptali ve Tescil BİRLEŞTİRME KARAR TARİHİ : 26/05/2021 İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN : Taraflar Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Tüketici Mahkemesi'nin 2007/241 Esas sayılı dosyasının, işbu dava yönünden kesin hüküm ve derdestlik oluşturmayacağının değerlendirilmesi usul ve yasaya uygun olup yerindedir. Sözleşmenin incelenmesinde: davacılar ile davalı firma arasında "Club Prestige Devre Tatil Sözleşmesi" başlıklı 15/07/2000 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, devre tatilin 99 yıllık kullanım hakkının davacılara satıldığı, sözleşme bedelinin 1.000 USD'sinin peşin alındığının sözleşmede belirtildiği, kalan 4.200 USD için senet alındığının belirtildiği, dolayısıyla sözleşme bedelinin 5.200 USD olduğu, sözleşmenin matbu olduğu anlaşılmıştır....
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacı müvekkili şirketin Türkiye'nin devre tatil sektöründe önde gelen on yılı aşkın süredir hizmet veren bir şirket olduğunu, davalı borçlu ile müvekkili şirket arasında 13/07/2000 tarihinde 99 yıl süreli devre tatil sözleşmesi imzalandığını, davacı ile davalı arasında imzalanan geçerli ve hala devam eden bir devre tatil sözleşmesi olduğunu, davalı borçlu bu sözleşme gereği yıllık bakım aidatını ödemekle yükümlü olduğu bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen borçlu davalı için davaya konu takibi açma zorunluluğunun doğduğunu, davalının bakım aidat borcundan kurtulmak için hakkında yapılan takibe itiraz ettiğini, sözleşmenin imzalandığı günden bu yana devre tatil tesisi üyenin kullanımına hazır tutulduğunu, davalının üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini sözleşmenin her iki tarafından özgür iradeleri ile imzalandığını, dava konusu aidatın müvekkili şirketçe devre tatil tesisinin bakımı korunması ve üyelere çeşitli hizmetlerin sunulabilmesi için...
Mahkemece, davanın kabulü ile 23.12.1995 tarihli sözleşmenin feshine, 4.399,00 USD alacağa dava tarihinden itibaren TC Merkez Bankasınca 1 yıllık vadeli USD ye uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanarak hesaplanacak faziyle birlikte davalılar .... ve Ahmet Bayer'den tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, devre tatil sözleşmesinin feshinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davalı ... devre tatil sözleşmesini .... şirketi adına şirketi temsilen imzalamıştır. Bu durumda davalıya husumet yöneltilemez. O halde kararı temyiz eden ... hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde adı geçen davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
Hal böyle olunca, davanın devre tatil sözleşmesinden kaynaklandığı, uyuşmazlığın niteliği itibariyle 6502 sayılı Kanunun 50.maddesinde düzenlenen “ devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri” kapsamında kaldığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu kabul etmek gerekmektedir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-6100 sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Kızılcahamam Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 2-Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemesine İadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile 13/04/2023 tarihinde karar verildi. Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarihi : 09/05/2023 Başkan Üye Üye Katip Bu döküman 5070 Sayılı Yasa Hükümleri gereğince elektronik olarak imzalanmıştır....
Sözleşmeye göre iki kişilik stüdyo dairenin 31.hafta (03- 10 Ağustos) dönem itibariyle 7/3650 oranındaki hissenin davalı tarafından davacıya bedeli karşılığında tahsis edilip, taşınmaz tapusunun davacıya verileceği kararlaştırılmış ise de, dava dosyası kapsamındaki tapu senedi suretinin ise dava dışı Safiye Arslan adına tanzim edilmiş olduğu ve tapu kaydının sözleşme konusu olan devre tatil hakkını kapsayıp kapsamadığı anlaşılamamıştır. 6502 sayılı Kanun'un ''Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri'' başlıklı 50.maddesi aşağıdaki gibidir: (1) Devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir. (2) Devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olması bu maddenin uygulanmasını engellemez....