İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, 6502 sayılı yasadan kaynaklanan (devre-tatil) alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....
Dosya kapsamından, taraflar arasında düzenlenen 27/09/2000 tarihli devre mülk satış sözleşmesi düzenlendiği devre mülk satış sözleşmesinin resmi şekilde düzenlenmediği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların”da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Tüketici Mahkemesi özel bir mahkeme olup, resmi şekilde düzenlenmeyen devre-mülk sözleşmesine dayalı davanın özel mahkeme durumundaki tüketici mahkemesinde görülemeyeceği oybirliği ile verilen 02.03.2005 gün ve 2005/13-165-120 sayılı kararla Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun da kabulünde olup, uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemeler görevlidir. Bu durumda, davaya bakmakla görevli mahkeme, 5....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/12/2020 NUMARASI : 2020/217 ESAS - 2020/362 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket çalışanları tarafından, davacıya ailece hediye tatil kazandıkları vb....
Mahallesi ... mevkiinde kain 919 ada 1 parselde kayıtlı arsa vasfındaki taşınmaz üzerine davalı şirket tarafından inşa edilen Kozza Termal Tatil Sitesi tesislerinden devre mülk sözleşmesiyle 1/35 hisseli gayrimenkulün tamamını (bütün dönemlerini) peşin 275.000,00-TL ödeyerek satın aldığını, davalının bahsedilen sözleşme hükümlerine göre söz konusu devre mülkü 31.08.2013 tarihinden sözleşmeye uygun olarak tamamlamayı ve eksiksiz olarak teslim etmeyi taahhüt ettiğini, sözleşme bedeli 275.000,00 TL'yi 18.04.2014 tarihinde davalı şirkete ödediğini, davalının sözleşme konusu işi 31.08.2013 tarihinde teslim etmeyi taahhüt etmişse de dava tarihine kadar teslim etmediğini, ayrıca yapılan davalının hisseli gayrimenkul satış sözleşmesine göre kendisine devri gereken dairenin A Blok 5. Kat 517 numara daire olmasına rağmen, A Blok 4....
Davalı, davacının tesisi görerek sözleşmeyi imzaladığını, kapıdan satışın söz konusu olmadığını süresinde cayma hakkını kullanmadığını, bu nedenle davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, sözleşmenin davacı tarafça benimsendiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 9.8.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesine konu tesise ait olduğu bildirilen benzer dosyalara ibraz edilen ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin(devre tatil sözleşmesi) feshi ile anılan sözleşmeye istinaden verilen senetlerin iptaline ilişkin olarak açılan davada Adana 1.Tüketici mahkemesi ile Adana 7.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Talep, Hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin(devre tatil sözleşmesi) feshi ile anılan sözleşmeye istinaden verilen senetlerin iptaline ilişkindir....
Dava, taraflar arasında imzalanan harici gayrimenkul satış sözleşmesi uyarınca davacıya satılan ancak davalı tarafından tamamlanmadığı için teslim edilmeyen devremülk için düzenlenmiş olan sözleşmenin iptali ödenen bedelin yasal faizi ile tahsili ve davacı adına kayıtlı tapunun iptali ile davalı şirket adına tescili istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kunun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da bir konut satış sözleşmesi ile satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır. Anılan kanunun 3....
Prestij adlı devre tatil sistemi pazarlayan şirketin elemanlarınca çeşitli vaatlerle bulunarak manevi baskı ile tatil köyüne gittiklerini ve burada kullanma olanağının olmadığı bir dönem için kendilerine devre tatil sözleşmesi imzalattıklarını, bu devre tatilden hiç yararlanmadığını, sözleşme ile belirli süreli sahibi olduğu devre tatil konusu yeri hiç görmemiş ve hiç tatil yapmamış olması hususları nedeniyle cayma hakkının süresinin başlamamış olduğunu, sözleşme gereği aidatta ödediğini, bunların iadesini talep ettiğini belirterek sözleşmenin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının tesisi görerek sözleşmeyi imzaladığını, kapıdan satışın söz konusu olmadığını süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2021 NUMARASI : 2021/75 2021/83 DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : DAVA DİLEKÇESİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında 05/05/2016 tarihinde davacı tarafından sözleşmede belirtilen bedelin ödenmesi mukabilinde, davalı şirketin 2018 yılından itibaren kullanıma sunulacak şekilde sözleşmede belirtilen bağımsız bölümü kullanmasını vaat eden devremülk üyelik sözleşmesi imzaladığı, davacı sözleşme konusu kendi üzerine doğan tüm borcunu ifa etmiş olmasına rağmen devre tatil hakkını kullanamadığını belirterek, davacı T1 cayma hakkını kullanmasıyla yapılan sözleşmenin iptali ile bugüne kadar davalının davacıdan tahsil ettiği 35.275,00 TL bedelin muacceliyet tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile iadesine karar verilmesini talep etmiştir. DAVANIN AÇILDIĞI MAHKEME TARAFINDAN YAPILAN İŞLEMLER: Dava Bursa 3....
Davalı, davacının tesisi görerek sözleşmeyi imzaladığını, kapıdan satışın söz konusu olmadığını süresinde cayma hakkını kullanmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, ayıplı hizmet verildiğine ilişkin delil de bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 21.7.2005 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....