Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra ,davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 5.8.2005 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanma imkanın kalmadığını, tesisin yapı kullanım belgesinin bulunmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır. Kuşadası Belediyesi'nin mahkemeye hitaben gönderdiği yapı kullanım belgesinde 720 metrekarelik otel bölümüne ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

    Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, uzun süre sonra fesih hakkının kullanılmasının iyiniyet kuralı ile bağdaşmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 13.8.2005 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....

      Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 8.8.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır. ... Belediyesi'nin mahkemeye hitaben gönderdiği yapı kullanım belgesinin 720 metrekarelik otel bölümüne ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Yine, dava konusu tesise ait olduğu bildirilen benzer dosyalara ibraz edilen ......

        Davalı, yenileme katkı payına ilişkin talebin, sözleşme, yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun olduğunu , devre servis bedelinin de fahiş olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 2-Davacı, bu dava ile, davalı şirket tarafından gönderilen 14.2.2005 tarihli yazı ile, yapılan işler gerekçe gösterilmek suretiyle, “yenileme katkı payı” adı altında ödeme yapılmasının talep edilemeyeceğini belirterek, borçlu olmadığının tespitini istemiş, ayrıca davalı tarafından tesbit edilen devre servis bedellerinin de fahiş olduğunu belirterek, devre servis bedellerinin uygun miktarda tesbitin talep etmiştir....

          TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 28/06/2018 NUMARASI : 2017/782 ESAS 2018/496 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil KARAR : İSTANBUL 11. TÜKETİCİ MAHKEMESİnin 28/06/2018 tarihli ve 2017/782E. 2018/496K. sayılı dosyasında verilen karar; davalı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....

          taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin haklı nedenle feshi ile müvekkili tarafından ödenen devre tatil bedelinin bakiye kullanım süresine isabet eden miktarının denkleştirici adalet ilkesine göre güncelleştirilerek yargılama giderleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

          Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının sözleşmenin ve senetlerin iptalini talep hakkının bulunup bulunmadığı, tüketici mahkemelerinin görevli olup olmadığı hususlarındadır. Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin devre mülk sözleşmesi niteliğinde olması davacının 6502 sayılı Kanun'un 3/1- k maddesi gereğince tüketici sıfatını taşıması, davalıların da aynı Kanun'un 3/1- ı-i maddeleri uyarınca satıcı-sağlayıcı olması nedeniyle, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta tüketici mahkemeleri görevlidir. 6502 sayılı Kanun'un ''Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri'' başlıklı 50.maddesi aşağıdaki gibidir: (1) Devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir. (2) Devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olması bu maddenin uygulanmasını engellemez....

          Devre eve ilişkin 31/07/1992 tarihli Devre Tatil Sözleşmesinin Feshine; 25.128,71 TL devre tatil bedeli alacağının; 5.000,00 TL'sinin dava tarihinden 20.128,71 TL'sinin ıslah tarihi olan 01/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine; karşı davanın reddine ... " karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

          Asıl dava yönünden istinaf başvuru sebeplerinin incelenmesi neticesinde; Davacı-karşı davalı tüketici ile devre tatil sağlayıcısı konumundaki davalı-karşı davacı şirket arasında 12.04.1991 tarihinde Bolu ili, Merkez ilçe, Ömerler köyü İkisuarası Mevkiinde kain 1406 parsel sayılı taşınmaz üzerinde D bölgedeki 84 kapı numaralı evin 14- 06/21- 06 tarihlerini kapsayan 42 numaralı devre tahsisi için toplam 9.432.500,00 TL bedelle Devre Tatil Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme konusu devre tatil bedelinin peşin olarak ödendiği, sözleşmenin 18. maddesinde öngörülen (99) yıllık devre tatil süresinin sona ermediği ve davalı şirket tarafından davacıya gönderilen ve dava dilekçesinde bahse konu 29/09/2015 tarihli davalı şirket yazısı ile davacı tüketiciden dava konusu tesisin bulunduğu tatil köyünden faydalanmaya devam edebilmeleri için devre kullanımlarına ilişkin olarak belirlenecek devre servis bedeli (DSB) ile Bolu 2....

          Mahkemece, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığı belirtilerek davanın kabulüne, 31.7.2004 tarihli sözleşmenin iptaline, davacının davalıya borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 4822 sayılı Kanun ile değişik; 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 23. maddesinin 1. fıkrasında “Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara Tüketici Mahkemelerinde bakılacağı” belirtilmiştir. Temyize konu ... bu dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali isteğine ilişkin olup devre mülk ..., Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır. Taşınmazın aynına taalluk etmekte olup, bu hakkın devrine ilişkin sözleşmenin de resmi şekilde yapılması zorunludur. Uyuşmazlığın Tüketici Mahkemelerinde görülmesi için geçerli bir sözleşmenin olması gereklidir....

            UYAP Entegrasyonu