Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

'nin, 28/07/2010 tarihinde Keşan-Enez karayolunda meydana gelen bir trafik kazası üzerine karayolunda gerekli trafik önlemlerinin alınması görevini ifa ettiği sırada, ...adlı bir şahsın sevk ve idaresinde bulunan araç ile aşırı hız ve şerit ihlali yapmak suretiyle çarpması neticesinde vefat etmesi üzerine, davacıların uğradıkları maddi ve manevi zararlardan davalı idarenin kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca sorumlu olduğu iddiasıyla bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. 2918 sayılı Kanunun 110. maddesinin birinci fıkrasının iptali istemiyle … Asliye Hukuk Mahkemesi ve .....

    BK 58.) maddesinde düzenlenen bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğu, kusursuz sorumluluk türü olan özen (olağan sebep) sorumluluğudur. 6098 sayılı TBK'nun 69/1. maddesinde "Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur" denilmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk-bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Her iki olasılıkta da yalnızca malikin sorumluluğu söz konusu olmaktadır. Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Bina Malikinin Sorumluluğundan Kaynaklanan Tazminat Nedeniyle İtirazın İptali istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 69. (818 s. BK 58.) maddesinde düzenlenen bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğu, kusursuz sorumluluk türü olan özen (olağan sebep) sorumluluğudur. 6098 sayılı TBK'nun 69/1. maddesinde "Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur" denilmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk-bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Her iki olasılıkta da yalnızca malikin sorumluluğu söz konusu olmaktadır....

    Kusur aranmaksızın sorumluluğun düzenlendiği haller, kusursuz sorumluluk halleri olarak ifade edilmektedir. Doktrinde kusursuz sorumluluk hallerinin olağan sebep sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayırıma tabi tutarken, TBK tarafından açıklanan hakkaniyet sorumluluğu-özen (sebep) sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ayırıma tabi tutulduğu görülmektedir. Denetleme ve gözetimde özen (cura in custodio) gereği, kusur unsur olarak aranmaz. (G.Antalya B.Hukuku Genel Hükümler C.1.2012.İst.sh.533.535.) Özen sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluğun düzenlendiği Borçlar Yasası'nın 58. maddesi gereğince; "…imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur." (TBK. 69.maddesi). TBK'nun 71/1.maddesine göre de; önemli ölçüde tehlike arzeden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirde, bu zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumludur....

      (Hukuk Genel Kurulunun 24.03.2004 gün 2004/10-165 E. 2004/171 K., 26.03.2008 gün,.... sayılı ilamları) Somut olayda; hükme dayanak kılınan kusur raporunda trafik kazasının meydana gelmesinde sürücü....%100 oranında kusurlu bulunmuş olup, kullandığı .... plakalı aracın kaza tarihinde trafik sicilinde kayıtlı malikinin davalı .... olduğundan bahisle iş bu davanın açılması karşısında; davaya konu araca ait trafik kayıtları celbedilerek adı geçen davalının kaza tarihi itibariyle işleten sıfatını taşıyıp taşımadığı hususu yukarıda açıklanan ilkeler üzerinde durulmak suretiyle etraflıca araştırılıp irdelendikten sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma, inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu ,yazılı şekilde kusurunun bulunmadığından bahisle davalı .... hakkındaki davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

        Sigorta şirketlerinin trafik kazasından kaynaklanan sorumluluğu buna en güzel örnek teşkil eder. Birden fazla aracın karıştığı trafik kazasında zarara sebebiyet veren araçların zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden dolayı poliçe limitleri ile sorumlu olmaları gibi. 2- Çeşitli sebeplerden doğan müteselsil sorumluluk Birden çok kişinin aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumluluğu söz konusu olabilir. Aynı zararı doğuran çeşitli sebepler kusur sorumluluğu (haksız fiil), sözleşme veya kusursuz sorumluluk (kanun) olabilir. Bu suretle birden çok zarar verenden biri aynı zararı haksız fiil diğeri sözleşme bir başkası da özen veya tehlike sorumluluğuna göre tazmin zorundadır. Örneğin bir işletmenin şoförü tarafından kullanılan motorlu araç yolculardan birine zarar vermişse aracın işleteni Karayolları Trafik Kanunu 85....

          Mahkemece, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi'nin 15.08.2008 tarihli raporuna göre meydana gelen kazada sanık şöforlerin kusursuz olduğunun belirlendiği, taraflara açılan davanın dayanağı kusur sorumluluğu olup, meydana gelen kazada her iki araç şöforünün de kusursuz bulunup, müteveffa ...'in asli kusurlu olduğu belirlenmiş olduğu gerekçesi ile davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 38,80 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına 17/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, kaza tespit tutanağı, ceza dosyasında alınan 23.10.2015 tarihli kusur raporu ve iş bu dosya kapsamında alınan ve ATK tarafından düzenlenen 02.12.2015 tarihli rapor birbiriyle uyumlu olup, 02.12.2015 tarihli raporun taraf ve yargı denetimine açık ve yeterli olmasına; davacılar murisi yayanın kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu, davalı sürücünün ise kusursuz olduğunun anlaşılmasına; zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olup, kanunun emredici hükmü gereği yaptırılan zorunlu trafik sigortalarında sigortacı, işletene düşen hukuki sorumluluğu teminat altına aldığına göre, ancak işletenin sorumlu olduğu oranda zarardan sorumlu olmakla, işletene hukuken yükletilemeyen zarardan, onun sorumluluğunu teminat altına alan sigortacının sorumlu tutulmasının da mümkün olmamasına; başka bir deyişle...

              İnceleme konusu davada; 07.10.2010 tarihinde meydana gelen trafik-iş kazası nedeniyle geçici iş göremezlik durumuna giren ve daha sonra da vefat eden sigortalının hak sahiplerine ödenen gelir, geçici iş göremezlik ödeneğinin talep edildiği, dosyada alınan 13.11.2013 tarihli kusur raporunda işverene %20, sürücü ...'a %80 oranında kusur izafe edildiği, mahkemece kusur raporu doğrultusunda hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın 21 maddesi olup, davalıların sorumluluğu kusur sorumluluğu ilkesine dayanmaktadır. 5510 sayılı Yasanın 21. maddesinde, kastı, işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi ya da suç sayılabilir bir eyleminin varlığı halinde işverenin rücu alacağından sorumluluğu düzenlenmiştir. Aynı Yasanın 21/4. maddesinde ise, 3. kişinin rücu alacağından sorumluluğu için, kasıt veya kusuruyla iş kazasının oluşumuna etkide bulunma koşulu öngörülmüştür....

                Yine aynı ilamda vurgulandığı üzere , binanın yapıldığı zamanın şartlarına uygun şekilde yapılmış olması, gerekli izin ve ruhsatların alınması bina malikinin sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. O halde somut olaya gelindiğinde, binanın yapım ve bakımında herhangi bir kusurun bulunmaması da yapı malikinin sorumluluğunu ortadan kaldıran bir husus değildir.Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre 6098 sayılı TBK'nun 69. maddesinde düzenlenen yapı malikinin sorumluluğu, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan ağırlaştırılmış bir kusursuz sorumluluk halidir. Kusursuz sorumlulukta illiyet bağının kesilebilmesi için zarar görenin ağır kusurunun olması veya üçüncü kişinin illiyet bağını kesebilecek nitelikte ağır kusurunun olması veya zararlandırıcı sonucun meydana gelmesinde öngörülmeyen bir halin bulunması gerekmektedir. İlliyet bağının varlığının kesildiğini ise davalı kanıtlamak zorundadır....

                  UYAP Entegrasyonu