Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

BK 58. ) maddesinde düzenlenen bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğu, kusursuz sorumluluk türü olan özen ( olağan sebep ) sorumluluğudur. 6098 Sayılı TBK'nun 69/1. maddesinde "Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur" denilmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk-bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir....

    Bozma üzerine mahkemece alınan 11/05/2015 ve 01/10/2015 tarihli bilirkişi ek raporlarında; bina malikinin kusursuz sorumluluğu sebebiyle ortak hattın periyodik bakımını yaptırmaması ve buradan çekilecek gücün diğer iş yerlerinin kullandığı güç ile kontrolünün sağlanmasını temin etmemesinin bina bakım ve gözetim sorumluluğunu ihmal etmesi anlamında kusursuz sorumluluğu gerektirdiği ve bu nedenle dava dışı bina malikinin %50 kusurlu olduğu, üst kat işyerinde kiracı olan davalının ise; plastik atölyesindeki elektrik kablosunun bağlantı yerinde meydana gelen arktan dolayı yangının oluştuğu, kısa devrenin oluştuğu yerin ortak kullanım güç kablosu olarak belirlendiği, davalının kullanımında olan plastik atölyesi dahilindeki elektrik tesisatının kısmen yandığı, ana hatta oluşan kısa devreye davalı iş yerindeki tesisattan aşırı güç çekilmesi veya herhangi bir nedenle oluşan kısa devrenin ortak hattın patlamasına ve yangına sebebiyet verdiği gerekçesiyle davalının da %50 kusurlu olduğunu belirtmiştir...

      Bu noktada davalı MEDAŞ'ın sorumluluğu kusursuz sorumluluk olup diğer davalı BEMAK ile MEDAŞ arasındaki sözleşme hükümleri davacıya karşı ileri sürülemeyeceğinden incelemenin asıl hukuki ilişki olan kusursuz sorumluluğu inceleyen Daire tarafından yapılması gerekmektedir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi'nin iş bölümü Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 21/06/2019 tarih ve 678 sayılı kararı ile belirlenmiştir. 1. Hukuk Dairesi'ne ilişkin iş bölümü kurallarının 12. maddesinde " Kusursuz sorumluluktan kaynaklanan davalar (TBK'nın 65 vd. maddeleri, TMK m. 369 vb.) sonucu verilen hüküm ve kararlar," düzenlenmiş olduğundan dosyanın istinaf incelemesinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin görevine girmiş olduğu görülmüştür. Bu nedenlerle istinaf incelemesi görevinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi, 1....

      HMK 355. maddesi uyarınca taraflarca ileri sürülen istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan inceleme sonucu; Dava, TBK 69. maddesi uyarınca yapı malikinin sorumluluğu nedeniyle tazminat talebidir. 07/01/2015 tarihinde davacının aracına park halindeyken davalı kuruma ait lojmandan dış cephe straforlarından blok halinde birinin koparak düşmesi sonucu araçta meydana gelen hasar ile değer kaybı talebi ve aracın tamir sürecince kullanılamaması nedeniyle tazminat talebidir, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 69. maddesinde yapı malikinin sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre; "Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür" Yapı malikinin yapının verdiği zarardan sorumluluğu, yapı dolayısıyla kabul edilen bir sorumluluk olduğundan niteliği itibarıyla kusursuz sorumluluk türlerinden olan "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır....

      Yapı malikinin yapının verdiği zarardan sorumluluğu, yapı dolayısıyla kabul edilen bir sorumluluk olduğundan niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden olan ''olağan sebep sorumluluğu''dur. Burada malike kurtluluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Bu nedenle malik zararın meydana gelmemesi için gerekli özen ve dikkati gösterdiğini ispat etse dahi sorumluluktan kurtulamaz, Bu nedenle buradaki sorumluluk ağırlaştırılmış sebep sorumluluğudur. Ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. (....., Haksız Fiil Sorumluluğu ve Tazminat Hukuku, ....baskı, syf 327) Somut olayda; davalı ...'ın davaya konu patlamanın olduğu boru hattının maliki olması sıfatıyla, meydana gelen zarardan TBK'nun 69.maddesi anlamında kusursuz olarak sorumlu olacağı açıktır....

        Her ne kadar mahkemece olaya karışan 3.şahıs davalı araç malikinin olayda kusuru bulunmadığı sonucuna varılarak hakkındaki dava red edilmiş ise de, bu davalının sorumluluğu kusur degil, 2918 sayılı yasa'nın 85/1. maddesi hükmü gereğince tehlike sorumluluğudur. Yine KTK.nun 86. maddesinde düzenlenen ve işleteni sorumluluktan kurtaran (mücbir sebep, zarar görenin ağır kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru, motorlu aracın çalınması veya gaspedilmesi) hallerin bulunduğu da iddia ve ispat edilmemiştir. Böyle olunca mahkemece, hüküm altına alınan zarardan diğer davalı ...'ın da aracı kullanan Sürücü ...'ın kusuru dolayısıyla anılan yasa gereğince kusursuz sorumluluk esasına göre sorumlu tutulması gerekirken, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

          nun araç maliki olarak 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesi gereğince kusursuz sorumluluğu olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki Mahkeme kararı eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır....

            Davaya konu olayının gerçekleştiği tarih itibariyle yürürlükte olan, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 58. maddesinde düzenlenen bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğu, kusursuz sorumluluk türü olan özen (olağan sebep) sorumluluğudur. 818 sayılı BK'nun 58/1. maddesinde "Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur" denilmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk- bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Her iki olasılıkta da yalnızca malikin sorumluluğu söz konusu olmaktadır....

              Bu sorumluluk, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan "ağırlaştırılmış" bir kusursuz sorumluluk hali olup, sorumlu olabilecek malik, gerçek hukuk veya özel hukuk tüzel kişisi olabileceği gibi, kamu hukuku tüzel kişisi de olabilir. Söz konusu sorumluluğun doğması için yapı eserinin yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden dolayı bir zararın doğması gerekmektedir. Kusur aranmaksızın sorumluluğun düzenlendiği haller, kusursuz sorumluluk halleri olarak ifade edilmektedir. Doktrinde kusursuz sorumluluk halleri olağan sebep sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayırıma tabi tutulurken, TBK tarafından açıklanan hakkaniyet sorumluluğu-özen (sebep) sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ayırıma tabi tutulduğu görülmektedir. Denetleme ve gözetimde özen (cura in custodio) gereği, kusur unsur olarak aranmaz. (G.Antalya B.Hukuku Genel Hükümler C.1.2012.İst.sh.533.535.) Yapılan bu açıklamalar neticesinde; davalı ......

                Davaya konu olayının gerçekleştiği tarih itibariyle yürürlükte olan, 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 69.(818s.BK 58.) maddesinde düzenlenen bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğu, kusursuz sorumluluk türü olan özen (olağan sebep) sorumluluğudur. 6098 sayılı TBK'nun 69/1. maddesinde "Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur" denilmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk-bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Her iki olasılıkta da yalnızca malikin sorumluluğu söz konusu olmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu