Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi'nden alınan 27/06/2019 tarihli kusur raporuna göre olayın müteveffanın durur vaziyette olan aracın kasasında dengesini kaybetmesi sonucu vukuu bulduğu, olayın oluş şekli itibari ile söz konusu olayın trafik kazası mahiyetinde olmadığı kanaati ile rapor tanzim edilmiştir. Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde; Hükme esas olarak alınan İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi'nin 27/06/2019 tarihli kusur raporu dayanak yapılarak; Müteveffanın ölümü trafik kazası mahiyetinde olmadığından davalı ... şirketinin sigorta poliçesi kapsamında sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine" karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

    nın yaralandığını, olayın trafik kazası olduğunu, kaza tek taraflı olsa da davacıların 3. kişi olup desteklerinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla eş.... için 2.000,00 TL, çocuklar Kader ve ....... için 1.000,00'er TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, bu konuda davacıların açtığı 2012/206 esasta açtıkları başka bir dava olduğunu, derdestlik olduğunu, olayın trafik kazası mı ateşli silah yaralanması mı olduğunun öncelikle belirlenmesi gerektiğini, trafik kazası olarak nitelense bile sürücü %100 kusurlu olup ödenecek tazminat davacılara rücu edileceğinden alacaklı ve borçlu sıfatı birleşeceğini, davacıların tazminat hakları bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Asıl davada davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/03/2004 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat, birleşen davada; davacı ... vekili Avukat ... tarafından davalı ... aleyhine 27/07/2011 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeniyle maddi tazminat, karşı davada; davacı ... vekili Avukat ... tarafından davalı ... aleyhine 30/04/2004 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne dair verilen 15/02/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya arasında dava konusu kazaya ilişkin 15.01.2005 günlü trafik kazası tespit tutanağının, kazanın özeti ve krokisini içeren ikinci sayfasının bulunmadığı anlaşılmakla, 15.01.2005 günlü trafik kazası tespit tutanağının aslının dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 09.02.2012 günlü kararı ile trafik kazası sonucu oluşan maddi hasara ilişkin tazminat davaları sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'ne verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın trafik kazası sonucu oluşan maddi hasardan kaynaklanması ve Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun anılan kararına göre dosyanın Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 18.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; SGK Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından olayın iş kazası olduğunun tespit edildiği, davacı sigortalının sürekli iş göremezlik oranının % 21,2 olduğu, hükme esas bilirkişi kusur raporunda olayın meydana gelmesinde davalı işveren sirketin % 50, davacı kazazede işçinin % 50 oranında kusurlu olduklarının belirtildiği anlaşılmıştır. Somut olayda davacı sigortalının, davalı şirkette ilaç dağıtımcı şoför olarak çalıştığı olay tarihinde gündüz saatleri içerisinde kullandığı aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde tek taraflı trafik kazası geçirerek yaralandığı anlaşılmaktadır. Hükme esas 27.05.2014 tarihli bilirkişi kusur raporunda davalı işveren şirketin %50 kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de; olayın tek taraflı trafikkazası olduğu dikkate alındığında, kusur raporunun olayın oluşuna uygun olmadığı açıktır....

              Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2007/404 soruşturma sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına göre davaya konu trafik kazası 14/08/2007 tarihinde gerçekleşmiş, trafik kazası sonucunda sürücü ... vefat etmiş ve araç içerisinde bulunan mağdurlar ... (davacı) ile .... yaralanmıştır. KTK'nın 109/II.maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresinin uygulanması için kamu davasının açılmış olması veya mahkumiyet kararı verilmiş bulunması aranmamakta olup cezayı gerektiren fiilin varlığı yeterlidir. Bir kişinin ölümü birden çok kişinin yaralanması ile sonuçlanan söz konusu trafik kazasının bu anlamda cezayı gerektiren bir fiil niteliğinde olduğu açık olup kazada sürücünün vefat etmiş olması ceza zamanaşımının belirlenmesi açısından suç vasfının tayininde sonuca etkili değildir. Ceza zamanaşımı süresi dikkate alındığında dava tarihinde zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır....

                Dr. ... tarafından düzenlenen raporda, davaya konu olayın trafik kazası olduğunun tespit edildiğini, söz konusu bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmiş olduğunu, davalı tarafından da rapora itiraz edilmediğini, bu raporun dosyada mevcut olduğunu ve yerel mahkemece de ATK'dan olayın trafik kazası olduğu belirtilerek kusur tespiti için rapor talep edildiği halde ATK Trafik İhtisas Dairesince hatalı değerlendirme neticesinde olayın trafik değil iş kazası olduğu belirtildiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun somut olayla birebir örtüşen 28.09.2011 tarih 2011/17-499 E. 2011/557 K....

                  rücu edilebilmesi için söz konusu trafik kazasının aynı zamanda iş kazası olması ya da kasten meydana gelmesinin gerektiğini, dava konusu olay normal bir trafik kazası olduğundan davacı kurumun bu kazaya ilişkin olarak yapmış olduğu herhangi bir ödemenin rücu edilmesinin kabul edilemeyeceğini, -T1 tarafından yapılan ödemelerin üçüncü kişilere rücu edilebilmesi için 5510 sayılı kanunun 21/4 maddesi gereğince kurum sigortalısının ölümü ya da sakatlığına yol açan iş kazasının ya da meslek hastalığının üçüncü kişinin kusurundan kaynaklanması ya da aynı kanunun 39....

                  delillere göre davacının dahili davalıya ait 34 XX 129 plakalı ticari takside 14/06/2015 tarihinde gece vardiyasında görevli sürücü olarak çalıştığı sırada meydana gelen trafik kazasında yaralandığı, bu itibarla 5510 sayılı Kanun 13.mad.ne göre meydana gelen kazanın iş kazası olduğu" görüşü bildirildiği, Mahkemece verilen ilk karar gerekçesinde; Davanın 14.06.2015 tarihinde gerçekleşen trafik kazasının iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkin olduğu, davacının dahili davalıya ait 34 XX 129 plakalı ticari takside sürücü olarak çalışırken meydana gelen trafik kazasında yaralandığı bu şekilde olayın 5510 sayılı kanun uyarınca meydana gelen bir iş kazası olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, davacının 14.06.2015 tarihinde geçirmiş olduğu kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verildiği belirtilmiş ise de, hüküm fıkrasında sadece davanın kabulüne karar verildiği belirtilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu