A.Ş. vekili 18.02.2023 tarihli dilekçesi ile, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin basiretli tacir olarak tahsil kabiliyetine haiz olduğunu, mal kaçırma vb. durumların söz konusu olamayacağını belirterek, itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, trafik kazası nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile araç değer kaybının karşı aracın işleteni, sürücüsü, zorunlu mali sorumluluk sigortacısı ve kasko sigortacısından tahsili, ayrıca işleten ve sürücüden manevi tazminatın tahsili, alacağı teminen ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir istemlerine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır....
Müdürlüğü'nün 2015/5847 sayılı dosyasındaki takibe itiraz edildiğini, alacağın muaccel olmadığını, trafik kazası nedeniyle açılan davanın derdest olduğunu ve kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmadığını, müvekkillerine herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, faiz ve faiz başlangıç tarihine itiraz ettiklerini, mal kaçırma gibi bir niyetlerinin olamayacağını belirterek, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece 2015/175 D. İş. - 2015/176D. İş. sayılı karar ile talebin kabulü ile İİK 257 ve devamı maddeleri gereğince ... ve ...'...
Davacı vekilinin ihtiyati haciz karar miktarına yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede ise; Davacı vekili istinaf dilekçesinde her ne kadar Mahkemece 100,00 TL gibi cüz'i ve hak kaybını engellemeyecek nitelikte bir miktar üzerinden ihtiyati haciz kararı verildiğini, trafik kazası nedeniyle her ne kadar 100,00 TL üzerinden maddi tazminat talebinde bulunulmuş ise de ilgili talebin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla açıldığını, bu nedenle ihtiyati haciz miktarının arttırılmasına karar verilmesini talep etmiş ise de, eldeki dosyada davacının alacak miktarını bu aşamada 100,00 TL olarak belirlediği anlaşılmakla mahkemesince bu miktar üzerinden ihtiyati haciz konulmasının yerinde olduğu kanaatine varılmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati haciz talep eden davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/587 Esas sayılı dosyasından ihtiyati haciz talep ettiklerini, taleplerinin mahkemesince 07/10/2019 tarihli ara karar ile reddedildiğini, Yargıtay yerleşik kararlarına göre ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davalarında ihtiyati tedbir kararının reddedilmesi durumunda ihtiyati haciz talebinin kabulünün gerektiğini, İİK'nun 257 maddesi gereği mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken talebin tümden reddine karar verilmesi nedeni ile verilen ara kararın bozulması gerektiğini, tüm bu nedenlerle istinaf kanun yolu başvurularının kabulü ile Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/587 Esas sayılı ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Talep; trafik kazasından dolayı istenilen maddi ve manevi tazminat sebebiyle ihtiyati haciz istemine ilişkindir....
Hukuk Dairesi’nin 22/12/2014 tarih ve 2014/23642-19092 sayılı kararı, yargılama sırasında verilen ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararın temyizen incelenmesine ilişkindir. Yargıtay’ın anılan Dairesinde yapılan bu kanun yolu incelemesi hükmün esasını kapsamamaktadır. Eldeki dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğuna, mahkemece davanın esası hakkında verilen 25/01/2018 tarihli nihai karar, Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden sonra verilmiş bulunduğuna göre başvurulabilecek kanun yolu istinaftır. Yukarıda açıklanan sebeple, kararın mahiyeti ve tarihi itibariyle kanun yolu inceleme görevi Bölge Adliye Mahkemesine ait olduğundan, ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmek üzere dosyanın işlemsiz olarak mahal mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir....
KARAR : DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, meydana gelen trafik kazası sonucu ilama dayalı ihtiyati haciz talebine ilişkindir. Mahkemece, 03.03.2023 tarihli değişik iş kararı ile davacı vekilinin talebinin reddine karar verilmiştir. Karar ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf edilmiştir. İhtiyati haciz istemine koşullarını düzenleyen İcra İflas Kanunu'nun 257. maddesinde, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Aynı Yasa'nın 258. maddesi uyarınca alacaklının, alacağın varlığı ile haciz sebepleri hakkında mahkemede olumlu şekilde kanaat uyandırması gerekli ve yeterli olup, buradaki ispat asıl davadaki gibi tam bir ispat değil yaklaşık ispattır....
Madde hükümleri dahilinde iş kazası olarak kabul edildiğini, 14/04/2019 tarihinde meydana gelen kazada, trafik kazası tespit tutanağı ve Gerede Cumhuriyet Başsavcılığı dosyasında mevcut 22/05/2019 tarih ve 4031 sayılı Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı'nın raporuna göre davalı Muhammed Hasırcı Asli(%100) kusurlu olduğunu, kurum sigortalısı Fatih Durmaz 'ın atfi kusuru bulunmamaktır denildiğini, davalı Anadolu Sigorta A.Ş.'den sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere, davalıların dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz ve araçlarına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. Davalı Anadolu Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; "Bir geçici hukuki koruma kurumu olan ihtiyati haciz İİK'nun 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir....
G E R E K Ç E: Uyuşmazlık, haksız fiil niteliğinde meydana gelen yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkin davayla birlikte istenen ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinden kaynaklanmaktadır. İDM'nce yukarıda özetlenen gerekçelerle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur. 6100 Sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilir; HMK'nun 357 inci maddesine göre de, İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz, maddeleri çerçevesinde inceleme yapılmıştır....
İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekilinin 12/04/2021 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili yönünden mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin Adli Tıp Kurumu raporu ile asli kusurlu olmadığının belli olduğunu, bu kazada müvekkilin yaşamı tehlikeye girdiğini, müvekkilin meydana gelen kazadan kaynaklı olarak maddi ya da manevi bir sorumluluğunun bulunamayacağı, talep edilen maddi ve manevi tazminatın haksız ve hukuka aykırı olduğu, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi olarak telafisi mümkün olmayacak düzeyde zarara uğrayan müvekkilinden dava dilekçesinde talep edilen tazminat kalemlerinin tahsil edilemeyeceği bundan dolayı davacıların müvekkilden alacaklı olmamaları nedeniyle var olmayan alacak için müvekkilin malları üzerine ihtiyati haciz konulmasının HMK m.257 hükmü uyarınca ilk şartın muaccel bir alacağın olması iken mevcut davada ise böyle bir alacağın söz konusu olmaması nedeniyle iş bu ara kararı hukuka aykırı olduğu, her ne kadar...
Mahkemece davacı vekilinin ihtiyati haciz talebi yönünden yapılan değerlendirmede; dava konusu talebin maddi ve manevi tazminata ilişkin olduğu, davacı vaki muhtemel alacağı için ihtiyati haciz talep ettiği, davanın konusu trafik kazası olup, trafik kazasının haksız fiil niteliğinde olduğunu, haksız fiilin faili ihtara veya ihbara gerek olmaksızın zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylemin işlendiği tarihten itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılacağı, açıklanan hususlar gereği trafik kazalarında "ihtiyati haciz" talep etmek için "yaklaşık ispat" kurallarının yeterli olduğu, somut olayda davaya konu kazada, aleyhine ihtiyati haciz talep edilen tarafa kazaya ilişkin tutulan tutanakta kusur atfedilmemiş olması bu suretle kusurun ve kusurdan dolayı alacağın var olup olmadığının yargılamayı gerektirmesi ve mevcut durum itibari ile yaklaşık ispat şartının sağlanmamış olması nedenleri ile davacı tarafın talebinin reddine karar verildiği anlaşılmakla mahkemece yapılan...