WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mevsimlik işçinin üyeliğin bildirildiği andan itibaren toplu sözleşmesinin tüm hükümlerinden yararlanabileceği kabul edildiğinde, toplu sözleşmesinde öngörülen daimi işçi ile mevsimlik işçi arasındaki ayrımın sebebi ortadan kalkar. Toplu sözleşmesinde açıkça daimi işçilerle mevsimlik işçilere ait tanıma yer verilmesi ve 33. maddede açıkça daimi işçilere kıdem terfii öngörülmesi sebebiyle düzenlemenin amaçsal yorumu yapıldığında, mevsimlik işçilerin kıdem terfi haklarının olmadığı kabul edilmelidir. Toplu sözleşmesinin 35. maddesi hükmü, açıkça daimi işçilere sağlanan haklar dışında kalan hükümler bakımından sonuç doğurur. 01.01.2008-31.12.2010 tarihleri arasında yürürlükte bulunan 2. dönem Toplu İş Sözleşmesi ile birlikte 33. maddede daimi işçi-mevsimlik işçi ayrımı kaldırıldığından mevsimlik işçilerin kıdem terfiiden yararlanması ancak 2. Dönem Toplu İş Sözleşmesi ile birlikte mümkün hale gelmiştir....

    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davalı Kamu İşletmeleri Sendikası husumet itirazında bulunmuşsa da, toplu sözleşmesinin birinci maddesinde davalının da taraf gösterildiği, yetki ile işlem yapsa da yapılan toplu sözleşmesinde imza sahibi olmakla yorum davasında da taraf sıfatının bulunduğu, yorumu istenen maddede belirtilen zam oranlarının her birinin kendi dönemleri itibari ile geçerli olduğu, ilk dönem için verilen seyyanen zammın 2, 3, ve 4. Dönemler yönünden devam ettiği şeklinde yorumlanamayacağı gerekçesiyle toplu sözleşmelerinin 51. Maddesinin “bir önceki dönem ücretinin altına düşmemek kaydı ile (İş Kanunu 22. Madde gereği işçi onayı istisna) madde de belirtilen her bir zam miktar ve oranlarının kendi dönemlerinde geçerli olmak üzere uygulanması gerektiği” şeklinde yorumlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir. D) İstinaf: Karara karşı davacı istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

      Diğer taraftan 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 53/1 maddesi uyarınca “Uygulanmakta olan bir toplu sözleşmesinin yorumundan doğan uyuşmazlıklarda sözleşmenin taraflarınca dava açılabilir. Mahkeme en geç iki ay içinde karar verir. Kararın temyiz edilmesi hâlinde Yargıtay uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak karara bağlar”. Açılan dava anılan hükümler kapsamında Toplu İş Sözleşmesindeki kuralın yorumu ve tespiti davasıdır. Davalı işyerinde uygulanmakta olan ....., ....., ..... arasında yapılan 15. Dönem 01/03/2012 - 28/02/2014 tarihleri arasında yürürlükte olan toplu sözleşmelerinin 12/d maddesinde haftalık çalışmanın beş gün olduğu açıklanmıştır. Anılan sözleşmede Cumartesi gününün Pazar gününe ek olarak akdi tatil günü olarak kabul edildiği açıktır. Ancak vardiyalı için ayrım yapılması, vardiyalı işçiler için Cumartesi gününün akdi tatil günü olmadığı anlamına gelmez....

        C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davalı Kamu İşletmeleri Sendikası husumet itirazında bulunmuşsa da, toplu sözleşmesinin birinci maddesinde davalının da taraf gösterildiği, yetki ile işlem yapsa da yapılan toplu sözleşmesinde imza sahibi olmakla yorum davasında da taraf sıfatının bulunduğu, yorumu istenen maddede belirtilen zam oranlarının her birinin kendi dönemleri itibari ile geçerli olduğu, ilk dönem için verilen seyyanen zammın 2, 3, ve 4. Dönemler yönünden devam ettiği şeklinde yorumlanamayacağı gerekçesiyle toplu sözleşmesinin 50. maddesinin “bir önceki dönem ücretinin altına düşmemek kaydı ile (İş Kanunu 22. madde gereği işçi onayı istisna) madde de belirtilen her bir zam miktar ve oranlarının kendi dönemlerinde geçerli olmak üzere uygulanması gerektiği” şeklinde yorumlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir. D) İstinaf: Karara karşı davacı istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

          Mahkemece toplanan kanıtlara göre; çalışan işçinin aleyhine olarak hüküm konulamayacağı yine yoruma tabi kılınan 34. maddede gelir sahibi olsa dahi çalışan işçiye yüksek öğrenim yardımında da bulunacağının ve herhangi bir ayırım yapılmaksızın eğitim görüldüğüne ilişkin belge ibrazı ile bu yardımın yapılacağının hüküm altına alındığı, ayrıca sendika ile belediye arasında önceki dönemlerde bu ayrım yapılmaksızın öğrenim yardımının ödenmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve “Toplu İş Sözleşmesinin 34. maddesinde yer alan eğitim yardımının üye işçilerin eğitim gören tüm çocuklarına belge karşılığında aynen uygulanması gerektiğinin tespitine” karar verilmiştir. Kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir. 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nun 60’ıncı maddesinde, “Uygulanmakta olan bir toplu sözleşmesinin yorumundan doğan uyuşmazlıkta sözleşmenin taraflarından her biri 15 inci maddeye göre yetkili mahkemesinde yoruma ilişkin bir tespit davası açabilir....

            Bu noktada hüküm açık olduğundan yorumu gerektirecek bir durum da bulunmamaktadır. Yukarıda değinilen nedenlerle 2822 sayılı Toplu ... Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nun 60. maddesinin 1. fıkrası uyarınca aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. Hüküm: 1-... 3’üncü ... Mahkemesi’nin 18.04.2012 tarih, 2012/102 esas, 2012/637 karar sayılı kararının bozularak ORTADAN KALDIRILMASINA, 2-Uyuşmazlık konusu Toplu ... Sözleşmesi’nin 30’uncu maddesinin gerek birinci fıkrasının gerekse ikinci fıkrasının; refakat edilecek eş, çocuk, anne ve babanın işçinin çalıştığı işyerinin bulunduğu yer dışında başka bir yerde güncel Sosyal Güvenlik Mevzuatına göre doğrudan başvuru ya da sevk yoluyla tedavi görmesi halinde uygulanacağının TESPİTİNE, 3-Toplu ... Sözleşmesinin 30. maddesinin uygulanması bakımından hasta sevk formu ve sevk işleminin aranması gerekip gerekmediği konusundaki yorum talebinin ise Toplu ......

              C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davalı Kamu İşletmeleri Sendikası husumet itirazında bulunmuşsa da, toplu sözleşmesinin birinci maddesinde davalının da taraf gösterildiği, yetki ile işlem yapsa da yapılan toplu sözleşmesinde imza sahibi olmakla yorum davasında da taraf sıfatının bulunduğu, yorumu istenen maddede belirtilen zam oranlarının her birinin kendi dönemleri itibari ile geçerli olduğu, ilk dönem için verilen seyyanen zammın 2, 3, ve 4. Dönemler yönünden devam ettiği şeklinde yorumlanamayacağı gerekçesiyle toplu sözleşmelerinin 46. Maddesinin “bir önceki dönem ücretinin altına düşmemek kaydı ile (İş Kanunu 22. Madde gereği işçi onayı istisna) madde de belirtilen her bir zam miktar ve oranlarının kendi dönemlerinde geçerli olmak üzere uygulanması gerektiği” şeklinde yorumlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir. D) İstinaf: Karara karşı davacı istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

                Mevsimlik işçinin üyeliğin bildirildiği andan itibaren toplu sözleşmesinin tüm hükümlerinden yararlanabileceği kabul edildiğinde, toplu sözleşmesinde öngörülen daimi işçi ile mevsimlik işçi arasındaki ayrımın sebebi ortadan kalkar. Toplu sözleşmesinde açıkça daimi işçilerle mevsimlik işçilere ait tanıma yer verilmesi ve 33. maddede açıkça daimi işçilere kıdem terfii öngörülmesi sebebiyle düzenlemenin amaçsal yorumu yapıldığında, mevsimlik işçilerin kıdem terfi haklarının olmadığı kabul edilmelidir. Toplu sözleşmesinin 35. maddesi hükmü, açıkça daimi işçilere sağlanan haklar dışında kalan hükümler bakımından sonuç doğurur. 01.01.2008-31.12.2010 tarihleri arasında yürürlükte bulunan 2. dönem Toplu İş Sözleşmesi ile birlikte 33. maddede daimi işçi-mevsimlik işçi ayrımı kaldırıldığından mevsimlik işçilerin kıdem terfiiden yararlanması ancak 2. Dönem Toplu İş Sözleşmesi ile birlikte mümkün hale gelmiştir....

                  Gerekçe: Dava, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 53. maddesi kapsamında, toplu sözleşmesinin yorumuna ilişkindir. 6356 sayılı Kanun’un 53. maddesinin birinci fıkrasına göre “Uygulanmakta olan bir toplu sözleşmesinin yorumundan doğan uyuşmazlıklarda sözleşmenin taraflarınca dava açılabilir. Mahkeme en geç iki ay içinde karar verir. Kararın temyiz edilmesi hâlinde Yargıtay uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak karara bağlar.” Hukukumuzda, toplu sözleşmelerinin, normatif ve borç doğurucu hükümlerden oluştuğu kabul edilmektedir. Nitekim, 6356 sayılı Kanun'un 33. maddesinin birinci ve ikinci fıkrasına göre “Toplu sözleşmesi, sözleşmesinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hükümleri içerir. Toplu sözleşmesi, tarafların karşılıklı hak ve borçları ile sözleşmenin uygulanması ve denetimini ve uyuşmazlıkların çözümü için başvurulacak yolları düzenleyen hükümleri de içerebilir.”...

                    Yine toplu sözleşmesi akdeden taraflar sözleşmesinin muhtevasına ilişkin olarak ücret, ücretin ekleri, fazla çalışma, dinlenme hakları özellikle tatil ve izinler ve diğer işçilik hakları konularında düzenlemeler yapabilecekleri gibi sözleşmesinin sona ermesi nedenleri, özellikle fesih yetkisinin sınırlanması ve feshe bağlanan kanunu sonuçlar hakkında da toplu sözleşmesine hüküm koyabilirler. (Narmanlıoğlu, Ü.: İş Hukuku II Toplu İş İlişkileri, Yeni Mevzuata Göre Yazılmış 2. Baskı, s:357) Toplu sözleşmesine sözleşmelerine ilişkin olmak üzere hükümler konulması mümkün ise de, bu hükümlerin kanunun emredici hükümlerine aykırı olamayacağı açıktır. Ancak burada sözü edilen kanunun emredici hükümlerini mutlak emredici hükümler olarak anlamak gerekir. Örneğin toplu sözleşmesi ile kıdem tazminatı tavanının değiştirilmesi mümkün olmayacaktır....

                      UYAP Entegrasyonu