WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nun 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Kişilerin, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki üstün zilyetlik iddiasına veya taraflar dışında başkası adına tapuda kayıtlı bir taşınmazdaki tapu kaydına ya da gayri menkul satış vaadi sözleşmesine dayanmayan, kişisel hakka dayalı üstün zilyetlik iddiası durumunda, davanın 4721 sayılı TMK'nun 974 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası olacağı kuşkusuzdur....

    (HGK'nun 12.05.1982 gün, 1979/8-589 Esas, 1982/482 Karar) Somut olaya, gelince; davanın zilyetliğin korunması amacıyla açıldığına ve esasen davada tapu maliki Bodrum Belediyesi taraf bulunmadığına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın zilyetlik hükümleri çerçevesinde (TMK. 981 vd) çözümlenip sonuçlandırılması gerekir. Eş anlatımla bu tür davalarda taşınmaz üzerinde hangi tarafın üstün ve korunmaya değer zilyetliğinin bulunduğunun saptanması, uyuşmazlığın buna göre çözümlenmesi gerekir. Tüm bu hukuki ve yasal bilgilerin ışığında, görülmekte olan davadaki üstün zilyetlik hakkının belirlenmesine ilişkin deliller irdelenerek, dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre hüküm kurulması gerekirken, niteleme ve delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek taşınmazın dava dışı Belediyeye ait olduğu, davacının bu dava için aktif dava ehliyetininin bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      Taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nın 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesini isteyebileceği gibi salt zilyetliğe dayalı olarak TMK'nın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümleri gereğince istemde bulunma hakkına da sahiptir. Davacı, dava konusu taşınmazın kiracısı olduğunu, davalının bu taşınmaza haksız olarak müdahale ettiğini bu nedenle kiracısı olduğu taşınmazdaki davalının haksız müdahalesinin önlenmesini ve uğramış olduğu zarar karşılık ecrimisil talep ettiği anlaşıldığına göre, davacının kira ilişkisinden kaynaklanan şahsi hakka dayalı olarak elatmanın önlenmesi talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, dava salt zilyetliğe dayalı bir dava olmayıp, hakka dayalı bir davadır. O halde, konusu TMK'nın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması davası olmadığına göre uyuşmazlığın çözümünde asliye hukuk mahkemesi görevlidir....

        Dava TMK 981 ve devamı maddeleri gereğince açılan zilyetliğin korunması isteminden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından dava her ne kadar zilyetliğin tespiti ve korunması olarak nitelendirilip, zilyetliğin tespiti davasının ayni bir hak niteliğinde olduğu ve uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş ise de yapılan bu değerlendirme hatalı olmuştur. Davacı dava konusu taşınmaza zilyet olduğunu ancak davalının taşınmaza müdahalede bulunduğunu beyan ederek kendisinin zilyetliğinin tespiti ile zilyetliğin korunması talebinde bulunmuştur....

        Taşınmaz 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığına göre TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 18. maddeleri gereğince zilyetlik edinilmeleri mümkün bulunmamaktadır. Ancak somut olayda, taşınmaz üzerindeki korunmaya değer üstün zilyetliğin hangi tarafta olduğunun belirlenmesi gerekir. Buna bağlı olarak TMK.nun 984. maddesinde yer alan 2 ay ve 1 yıllık hak düşürücü sürelerin geçip geçmediğinin somut olayda tartışılması zorunludur....

          Mahkemece; kamu malı niteliği taşıyan taşınmaz üzerinde muhdesat için müdahalenin önlenmesinin talep edilemeyeceği, paydaşlar arasındaki ilişki açısından ise fiili taksimin gerçekleşmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Gerek davacının gerek davalının hakka dayalı zilyetlikleri bulunmadığından, bu davada öncelikle çözüme kavuşturulması gereken husus; davacının somut olayda, davalıya karşı üstün ve korunmaya değer zilyetliğinin bulunup bulunmadığıdır. TMK’nun 973 ve devamı maddeleri uyarınca, zilyetliğin korunmasına ilişkin işbu davada, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu'nun 09.10.1946 tarih, 1946/6-12 Esas ve Karar sayılı kararında aynen “…MK’nun 896 (TMK’nun 983) maddesi uyarınca bir taşınmazda zilyetliği tecavüze uğrayan kimsenin bu hakkının korunması için açacağı davada; şey’e malik olduğunu veya zilyetlik hakkını beyana lüzum olmadan sadece zilyetlik sıfatını değiştirerek tecavüzü ispat etmesi yeter....

            ten davacılara kaldığı ve davacıların zilyetliğinde olduğunun tespitine, taşınmazın kalan kısmının bir bölümünün kayalıkla kaplı olup kullanıcısının olmadığı, bir bölümünün genel yol olarak, bir bölümünün de farklı miktarlarla davalılar tarafından kullanıldığı, davacının zilyetliğinde olmadığı anlaşıldığından fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava zilyetliğin tespiti ve korunması isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nun 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler....

              Mahkemece, davalının kesinleşen elatmasının önlenmesi kararı uyarınca dava konusu taşınmaza yaptığı inşaat temelini kaldırması gerekirken, karara uymayarak söz konusu temeli kaldırmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı tarafından yaptırılan ... parsel sayılı taşınmaz üzerindeki temel imalatının masrafları davalı tarafından karşılanmak suretiyle kaldırılmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Zilyetliğin temeli hukuki bir durum niteliğinde olduğundan; TMK'nın 981 vd. maddeleri uyarınca açılan zilyetliğin korunması davalarıyla sadece görünüşün ve mevcut durumun korunması amaçlanır. Kal (yıkım) kararı ise, mevcut durumun korunması kapsamında olmayıp; taşınmazın aynına ilişkin bir tasarruf niteliğindedir. Dava konusu taşınmaz mera vasfında olduğuna göre; davacının zilyetliğinin herhangi bir mülkiyet hakkına dayandığı söylenemez....

                Davalılardan Hayati’nin de diğer davalının damadı olup, taşınmaz ile bir ilgisinin bulunmadığını ve onun yönünden de davanın reddi gerektiğini, 4. Davacılar hakkında 3091 sayılı Yasa gereğince üç kez men kararı verilerek taşınmazın Hazineye teslim edildiğini, 5. Vekil edenlerinin zilyetliğinin mahkeme kararı ile tespit edildiğini, 6. Mahallinde 2013 ve 2017 yıllarında yapılan keşif ile dava konusu taşınmazın kullanılmadığı ve üzerinde 1,5 metre uzunluğunda yabani otlar olduğunun belirlendiğini, 7. 2014 yılından bugüne değin yerin Osman Şimşek tarafından kullanılarak ecrimisil bedelinin de onun tarafından ödendiğini, 8. Davanın konusuz kaldığını ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, TMK'nun 981 ve devamı maddeleri gereğince zilyetliğin korunması isteğine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kısmen kabul kararının eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk a....

                  Dava; TMK'nin 981 vd. maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması ve kal isteğine ilişkindir. 1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapasımı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Davalı vekilinin kal’e ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Zilyetliğin temeli hukuki bir durum niteliğinde olduğundan; TMK'nin 981 vd. maddeleri uyarınca açılan zilyetliğin korunması davalarıyla sadece görünüşün ve mevcut durumun korunması amaçlanır. Kal (yıkım) kararı ise, mevcut durumun korunması kapsamında olmayıp; TMK'nin 684. maddesi uyarınca taşınmazın aynına ilişkin bir tasarruf niteliğindedir....

                    UYAP Entegrasyonu