Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kendinden beklenen dikkat ve özeni göstermeden yapılan taşkın inşaat için temliken tescil istenemez. Bu nedenle davalı vekilinin temliken tescil talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hukuka aykırıdır. Ayrıca tapu ve kadastro mevzuatına göre "...dava konusu dükkandan 6,17m2'lik kısmın alınarak tuvaletin olduğu taşınmaza eklenmesinin de (ifrazı) mümkün olmadığı kanaatindeyim. Kaldı ki davalı T3'nın kamulaştırma yapma hak ve yetkisi vardır. Eğer böyle bir inşaatın yapılmasında kamu yararı varsa kamulaştırma yapılabilir. Kamulaştırma yoluna başvurulmayıp, taşkın inşaat yapılması kabul edilemez....

Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir. Somut olayda; dava konusu 11 sayılı parselin tapulama işlemleri sırasında davalıların mirasbırakanı adına tespit ve 15.06.1976 tarihinde tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır. Davacı ise, 11 sayılı parsel üzerindeki binayı 1993 yıllarında yani taşınmaz çapa bağlandıktan sonra inşa etmiştir. Dairemizin ilke kararları uyarınca, bir taşınmaz çapa bağlanarak tapuya tescil edildikten sonra o taşınmaz üzerinde kendi malzemesiyle bina yapan kişi kural olarak iyiniyetli kabul edilemez....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,YIKIM,TEMLİKEN TESCİL Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, miras bırakan dedesi ... oğlu ...'ın kayden paydaşı olduğu 847 parsel sayılı taşınmaza davalının taşkın bina yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir Davalı, davanın reddini savunarak, bileşen davasında temliken tescil istemiştir. Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece “... davacının mirasbırakanları adına kayıtlı taşınmaza davalının yaptığı ahır, samanlık ve odunluk yönünden elatmanın önlenmesi ve yıkım davasının kabulünün doğru olduğu, ayrıca, davalıya ait evin taşkın bölümü bakımından ifraz koşulu dışındaki ....'...

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2020 NUMARASI : 2019/232 ESAS, 2020/191 KARAR DAVA KONUSU : Asıl dava Müdahalenin Önlenmesi, karşı dava Temliken Tescil, ikinci olarak da Tazminat KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı/karşı davacılar istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-karşı davalı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Mersin İli, Toroslar İlçesi, Kaşlı Mah....

      Hükmü, davalılar-karşı davacılar vekili temyiz etmiştir. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 83 ve devamı maddeleri ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 176 ve devamı maddelerine göre ıslah, iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağının istisnalarından biri olup, taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan bir yöntemdir. Öğretide ve Yargıtay uygulamasında ıslah yoluyla davanın değiştirilebileceği ve genişletilebileceği, aynı şekilde savunmanın da genişletilebileceği ilke olarak kabul edilmektedir. Islahla kastedilen, dava konusu edilen hususların genişletilmesi veya değiştirilmesidir. Dava konusu edilmeyen bir hususun ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal olanak bulunmamaktadır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, temliken tescil hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde irtifak hakkı kurulması veya ağaçların aidiyetinin tespiti talebine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nun 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." kuralı nazara alınmıştır....

        Dava, Medeni Kanunun 724. maddesi uyarınca temliken tescil isteğine ilişkindir. TMK’nın 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Ancak, yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi TMK’nın 722, 723. ve 724. maddelerinde özel olarak düzenlemiştir. Uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilmesi gerekecektir. Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde malzeme sahibinin iyiniyetli olması yanında diğer bazı koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir....

          Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.07.2013 gününde verilen dilekçe ile temliken tescile dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davanın reddine dair verilen 24.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, temliken tescil isteğine ilişkindir....

            Davacılar her ne kadar tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuş iseler de yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca temliken tescil şartları oluşmamıştır. Bu durumda mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı kayyım vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kararın eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 683, 722 nci madde ve devamı hükümleri, 730, 737 ile 750, 751, 761 ile 995 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

                UYAP Entegrasyonu