Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı tarafından açılan mal rejiminin tasfiyesi davasında, davacının talebi üzerine 18/10/2022 tarihli ara karar ile davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği, işbu kararın davacı tarafça istinaf edildiği görülmekle, Yargıtay 8.Hukuk Dairesi'nin 20/06/2016 tarih 2016/10134 Esas 2016/10858 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere mal rejiminin tasfiyesine bağlı alacakların evlilik sona ermiş ise sona erme tarihinden, evlilik boşanma ile sona ermiş ise boşanma dava tarihi itibarı ile muaccel hale geleceği, bu nedenle mal rejimine dayalı alacak talebinde bulunulduğu ve kanundaki diğer koşullarında mevcut olduğu takdirde teminat durumu da mahkemece takdir edilerek ihtiyati haciz karar verilmesinin mümkün olacağı, ihtiyati haciz talep edildiği tarihte alacağın varlığının kanıtlanması gerekmez ise de sunulan delil ve belgelerle alacağın varlığının "yaklaşık ispat" ilkesi çerçevesinde muhtemel gözükmesi gerekeceği, taraflar arasında...

Miras bırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi için de, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir. Her ne kadar, mahkemece mirasbırakanın bakıma ihtiyacı olmadığı, davalının mirasbırakana baktığının kanıtlanamadığı gerekçe yapılarak dava kabul edilmiş ise de, akit tarihinde bakım alacaklısının bakıma muhtaç olduğu koşulunu aramak yasada olmayan bir unsur ilave etmek olduğu gibi mirasbırakan sağlığında bakılmadığı iddiasına dayalı bir dava açmadığına göre bakıldığının kabulü zorunludur. Ne var ki, mirasbırakanın amacı diğer mirasçılardan mal kaçırmak ise bu durumda temlikin muvazaalı olduğu kabul edilecektir..."...

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, Hazine tarafından açılan TMK'nun 588. maddesine dayalı gaiplik ve buna bağlı tapu iptal ve tescil davası olmakla; hükmün temyizen incelenmesi görevi 1.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.07.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

    KARAR Davacı, TMKnın 713/2 maddesinde yer alan "ölüm" hukuki nedenine dayalı olarak dava konusu 920 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ... adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyulmak sureti ile yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm; davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Ne var ki; hükmü temyiz eden ve ... 11. Noterliği'nin 26.2.2018 tarih 04872 yevmiye numaralı vekaletnamesinde kanun yollarından feragat yetkisi bulunan davalı vekili, uyap üzerinden e-imzalı olarak gönderdiği 28.02.2018 tarihli dilekçesinde temyizden feragat ettiğini bildirdiğinden davalı ... vekilinin temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir....

      TMK. nun 588/1 maddesinde; sağ olup olmadığı bilinmeyen bir kimsenin mal varlığı veya ona düşen miras payı 10 yıl resmen yönetilirse yada mal varlığı böyle yönetilenin 100 yaşını dolduracağı süre geçerse Hazine'nin istemi üzerine o kimsenin gaipliğine karar verileceği, 588/2 maddesinde ise gaiplik kararı verilebilmesi için gerekli ilan süresinde hiçbir hak sahibi ortaya çıkmazsa aksine hüküm bulunmadıkça, gaibin mirasının devlete geçeceği, 588/3 maddesinde ise devletin gaibe veya üstün hak sahiplerine karşı aynen gaibin mirasını teslim alanlar gibi geri vermekle hükümlü olduğu düzenlenmiştir. Davacının dava dilekçesinde taşınmazla ilgili olarak bir değer belirtmediği, yargılama sırasında da taşınmazın değeri konusunda bir açıklama yapılmadığı, keşfen değerin saptanmadığı anlaşılmaktadır. Benzer bir olayda Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/2773 Esas, 2021/3478 Karar sayılı ilamında; "......

      İlk derece mahkemesi kararında özetle: Borçlu eşin alacaklısı, borçlunun anlaşmalı boşanma sonucunda mal varlığını diğer eşe bıraktığını gerekçe göstermek suretiyle borçlu eş hakkında icra takibi yaparak ve takibin kesinleşmesi sonucu haczedilecek borçluya ait mal bulunmadığı durumlarda diğer eşe intikali sağlanan taşınmaz için İcra İflas Kanunu'nun 120/2. maddesi gereğince icra müdürü tarafından verilen yetki üzerine borçlunun yerine geçmek suretiyle diğer eşe karşı katılma alacağı davasını açabilir.Davacının davalılardan borçlu T6 davalı T4 olan edinilmiş mallara katılma rejiminden doğan alacağını borçlunun yerine geçerek davalı T4 mal varlığından tahsil etmek için, hacze iştirak hükümlerinin uygulanmasındaki usul gibi, yetki talebini İcra Müdürlüğü'ne iletmesi ve icra müdürünün 120/2 maddesi uyarınca vereceği yetki üzerine alacağın tahsili yerine doğrudan Mahkemece dava açmasında hukuki yarar dava şartının bulunmadığı sonucuna ulaşılmakla HMK. 114/1- h ve 115/2. maddeleri uyarınca...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, Türk Medeni Kanununun 588. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 1.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 05.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hakim belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir. Hakim bu durumda gerekli önlemleri alır. Hakim, eşlerden birinin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa, re'sen durumun tapu kütüğüne şerh edilmesine karar verir. (TMK m. 199) Amaç evlilik birliğini ve eşlerin ekonomik geleceğini güvence altına almaktır. Dava Türk Medeni Kanununun 199. maddesine dayalı olarak açılmıştır....

          'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 588. maddesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, ... ada ... parsel sayılı taşınmaz maliki ... ve ... kızı ...’nin haklarını korumak amacıyla ... Defterdarının kayyım tayin edildiğini, malvarlığı kayyım tarafından idare edilirken ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince malikin gaipliğine ve tüm malvarlığının hazineye intikaline karar verildiğini, ... ada ... parsel ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazlarda kendisine kayyım atanan ve mal varlığı hazineye intikal eden ... kızı ...'nin de paydaş olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mirasçı olduklarını iddia edenler, dava konusu taşınmaz maliklerinden ... kızı ...’nin mirasçısı olduklarını ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, gaiplik ve malvarlığının Hazineye intikali istemlerine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 ... ... Medeni Kanunu’nun 588 inci maddesi. 3. Değerlendirme Somut olayda; Amasya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 21.01.2010 tarih ve 2010/11 Esas, 2010/99 Karar ... ilâmı ile taşınmaz paydaşına atanan kayyımın yönetim kayyımı olmadığı, ortaklığın giderilmesi davası için atanan temsil kayyımı olduğu, TMK'nın 588 inci maddesinde aranan şartın gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, Mahkemece yanılgılı değerlendirmeyle ortaklığın giderilmesi davasına konu her iki taşınmazda paydaş olan "...'ın nüfus kayıtlarının incelenmesinde 1989 tarihinde öldüğü ve ölüm kaydının bulunduğu, ölü kişi adına gaiplik kararı verilemeyeceği" şeklindeki gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de; hüküm sonucu esas bakımından usul ve kanuna uygun olduğundan 6100 ......

              UYAP Entegrasyonu