Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TMK'nın 588. maddesine dayalı olarak gaiplik ve mal varlığının hazineye devri kararı verilmesi istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı vekilinin, davaya konu taşınmazlarda hissedar olan Abdullah kızı Ümmügülsüm'ün gaipliğine ve bu taşınmazdaki hissesinin iptali ile Hazine adına tescili ile kayyımlık hesabında biriken paranın Hazine'ye devrine karar verilmesini talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davasının reddine karar verildiği, verilen kararın davacı tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. Gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda ecrimisil ve tazminat gibi taleplerde de bulunulduğu takdirde harç, gayrimenkulün değeri ile talebolunan tazminat ve ecrimisil tutarı üzerinden alınır. Değer tayini mümkün olan hallerde dava dilekçelerinde değer gösterilmesi mecburidir. Gösterilmemişse davacıya tesbit ettirilir....

Bu açıklamanın bir sonucu olarak, mal varlığının Hazineye intikal süresi olan on yıllık süre doluncaya kadar ortaya çıkacak mal varlığının tasfiyesi amacıyla ihya talebinde bulunulabileceği sonucuna varılmış, ------ sayılı ilamındaki açıklamalar da nazara alınarak, şirketin adına kayıtlı aracın tasfiyesi ve tasfiyeye ilişkin her türlü işlemin yapılması işlemleriyle sınırlı olmak olarak ihyasına karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    MK.nun 588/1 maddesinde; sağ olup olmadığı bilinmeyen bir kimsenin mal varlığı veya ona düşen miras payı 10 yıl resmen yönetilirse yada mal varlığı böyle yönetilenin 100 yaşını dolduracağı süre geçerse Hazine'nin istemi üzerine o kimsenin gaipliğine karar verileceği, 588/2 maddesinde ise gaiplik kararı verilebilmesi için gerekli ilan süresinde hiçbir hak sahibi ortaya çıkmazsa aksine hüküm bulunmadıkça, gaibin mirasının devlete geçeceği, 588/3 maddesinde ise devletin gaibe veya üstün hak sahiplerine karşı aynen gaibin mirasını teslim alanlar gibi geri vermekle hükümlü olduğu düzenlenmiştir. "Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(TMK) 588. maddesine dayalı gaiplik ve tapu iptali-tescil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Gerçekten, TMK'nın 588. maddesindeki koşulların davacı Hazine lehine gerçekleştiği dosya içeriği ve toplanan delillerden anlaşıldığına göre, davanın kabul edilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur....

    Taraflar arasındaki TMK'nın 588 inci maddesine dayalı gaiplik ve Hazineye devir davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine hükmolunmuştur. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; İzmir ili, Çeşme ilçesi, ... Mahallesi, 435 ada 8 parsel ... taşınmazda ortaklığın giderilmesinin istendiğini, bu taşınmaz hissedarlarından ... ve ...'nin kimliği tespit edilemediğinden 3561 ... Yasa uyarınca Çeşme Sulh Hukuk Mahkemesinin 27.12.1996 tarih ve 1996/391 Esas, 1996/406 ......

      Bilindiği üzere, 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanunun 1. maddesinde “Bu Kanunun amacı, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi nedeniyle malvarlıkları üzerinde ... menfaatinin korunmasını sağlamak üzere; mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanması, yetkileri, yetki devri, kayyımlık mallarının yönetimi ve giderleri, kayyım ve görevli personele ödenecek ücretler ile diğer hususlara ilişkin usul ve esasları düzenlemektir”, aynı Kanunun 2. maddesinde ise “22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 427 nci maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamı; bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını, mahallin en büyük mal memurluğundan araştırır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Yargıtay 8.Hukuk Dairesi'nin 20/06/2016 tarih 2016/10134 Esas 2016/10858 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere mal rejiminin tasfiyesine bağlı alacakların evlilik sona ermiş ise sona erme tarihinden, evlilik boşanma ile sona ermiş ise boşanma dava tarihi itibarı ile muaccel hale geleceği, bu nedenle mal rejimine dayalı alacak talebinde bulunulduğu ve kanundaki diğer koşullarında mevcut olduğu takdirde teminat durumu da mahkemece takdir edilerek ihtiyati haciz karar verilmesinin mümkün olacağı, ihtiyati haciz talep edildiği tarihte alacağın varlığının kanıtlanması gerekmez ise de sunulan delil ve belgelerle alacağın varlığının "yaklaşık ispat" ilkesi çerçevesinde muhtemel gözükmesi gerekeceği, taraflar arasında mal rejimi tasfiyesinden kaynaklanan alacağı muaccel olup ancak vadesinin gelmediği, İİK.257/2 maddesi gereğince vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı da borçlunun muayyen bir yerleşim yeri olmadığı veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak...

        İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderildiği, 2017/588 E numarası aldığı ve bu dosyadan yapılan yargılama neticesinde, Adana 7. İcra Dairesi'nin 2010/13635 E sayılı dosyası ile ilgili istihkak iddiasının reddine dair Adana 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/588 E 2018/522 K sayılı istinaf incelememize konu iş bu kararın verildiği anlaşılmıştır. Görüldüğü üzere istinafa konu edilen Adana 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/588 E 2018/522 K sayılı dava dosyasında dava konusunun, sadece Adana 7. İcra Dairesi'nin 2010/13635 E sayılı dosyasındaki haczin istihkak iddiasına dayalı olarak kaldırılması olduğu açıktır. Anılan icra dosyasının da alacaklısının T6, borçlusunun T5 olduğu görülmektedir. O halde, mahkemece sadece Adana 7. İcra Dairesi'nin 2010/13635 E sayılı dosyası ile ilgili karar verilmesi gerekirken talep aşılarak dava ile ilgisi olmayan T11 A.Ş, Digital Platform şirketi ve Adana 9....

        Sulh Hukuk Mahkemesinin 06/08/2008 tarih ve 2008/1529 esas 2008/1441 karar sayılı kararı ile Hazinenin hak ve menfaatleri de göz önünde bulundurularak Antalya Defterdarlığının T3 olarak atandığını, TMK 588 maddesine göre aranan koşullar gerçekleştiğinden Şakir kızı Gülnaz'ın gaipliğine ve mal varlığının Hazineye intikaline karar verilmesi için eldeki davayı açma zarureti doğduğunu, bu nedenlerle Şakir kızı Gülnaz'ın gaipliğine karar verilerek söz konusu taşınmazda bulunan hissesinin T1 adına tesciline ve gaibin mal varlığının Hazineye intikaline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı T3 davaya cevap vermemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince 19/01/2021 tarihli kararı ile; davanın reddine karar verilmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TMK.nın 588. Maddesine Dayalı Gaiplik ve Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir. TMK.nun 588/1 maddesinde; sağ olup olmadığı bilinmeyen bir kimsenin mal varlığı veya ona düşen miras payı 10 yıl resmen yönetilirse yada mal varlığı böyle yönetilenin 100 yaşını dolduracağı süre geçerse Hazine'nin istemi üzerine o kimsenin gaipliğine karar verileceği, 588/2 maddesinde ise gaiplik kararı verilebilmesi için gerekli ilan süresinde hiçbir hak sahibi ortaya çıkmazsa aksine hüküm bulunmadıkça, gaibin mirasının devlete geçeceği, 588/3 maddesinde ise devletin gaibe veya üstün hak sahiplerine karşı aynen gaibin mirasını teslim alanlar gibi geri vermekle hükümlü olduğu düzenlenmiştir. Somut olayda; davacı tarafça dava konusu parselde, parsel maliklerinden Mehmet kızı Cennet'in kim olduğunun bilinmediği, Mehmet kızı Cennet'e kayyım atandığı ve 10 yıllık sürenin dolduğunun ileri sürülerek TMK'nun 588....

        (TMK. m.34) Gaip kişiye ait taşınmazın Türk Medeni Kanununun 588. (743 sayılı TKM’nin 530.) maddesi gereğince Devlet’e intikali için, o kişi hakkında gaiplik kararı alınmış olması ve gaibin de yasal mirasçısının bulunmaması gerekir. Somut olayda, Kayıt maliki adına kayyım atandığı ve taşınmazın 10 yılı aşkın süredir kayyım tarafından idare edildiği, bu sebeple söz konusu kayıt malikinin gaipliğine karar verilmesi ve mülkiyetin son mirasçı olarak Hazineye devredilmesi istenmektedir....

        UYAP Entegrasyonu