Her iki tarafın davasının da Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmaya ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içinde bulunan Alman Medeni Kanununun Türkçeye çevirisinden 1565. maddenin Türk Medeni Kanunundaki 166/1. maddesindeki evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma sebebine denk geldiği anlaşılmaktadır. Bu durumda Alman Medeni Kanununun 1565. maddesine dayalı olarak delillerin değerlendirilerek olumlu ya da olumsuz bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.06.06.2016(Pzt.)...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davacı-karşı davalı kadının zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1), davalı-karşı davacı erkeğin ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebeplerine dayalı olarak açtıkları davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerle, davalı-karşı davacı erkeğin zina fiilini işlediği ispatlanamamıştır. O halde, davacı-karşı davalı kadının zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, velayet ve nafakalar yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen davası, kendi davasında zina ve pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebiyle hüküm kurulmaması, yoksulluk nafakasının reddi ve tazminat ile nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-birleşen davacı kadın dava dilekçesinde zina sebebi ile (TMK. md. 161) olmadığı takdirde pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebi ile (TMK. md.162) bu da olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK. md. 166/1) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep ederek, terditli dava açmıştır....
KARŞI OY YAZISI Terk tarihi 2.5.2006, ihtar istek tarihi 8.9.2006 olup, ihtar kararının 2.10.2006 günü tebliğ edilmesinden sonra davacı-davalı kadın 19.03.2007 tarihinde Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesine dayalı boşanma davasını açmıştır. Kadının ihtar kararının tebliğinden beş ay onyedi gün sonra ihtar kararını etkisiz kılmak amacıyla bu davayı açması dürüstlük kuralıyla bağdaşmaz. Kayınpeder tarafından dövülme hadisesinin kadın üzerindeki etkisi geçtikten sonra koca tarafından ihtar istenilmiştir. Kadın haklı bir sebeple eve dönmediğini kanıtlayamamıştır. İhtar kararı yasal şartlara haiz ve geçerli olup, Türk Medeni Kanununun 164. maddesi koşulları oluşmuştır. Bu nedenle kocanın açtığı terke dayalı boşanma davasının kabulü, kadının açtığı şiddetli geçimsizliğe dayalı davanın ise reddi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....
Türk Medeni Kanunu'nun “Maddi ve manevi tazminat” başlıklı 174. maddesinin 1. fıkrası; “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. ” hükmünü içermektedir. Maddi tazminat, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan talep ettiği tazminattır. (TMK m.174/1) Maddi tazminatın ön koşulu, talep edenin boşanma yüzünden mevcut veya beklenen menfaatlerinin zedelenmesi, boşanma ve maddi zarar arasında nedensellik bağının bulunmasıdır. Başka bir sebepten kaynaklı kayıplar maddi tazminat kapsamında yer alamaz. Mevcut menfaatlerin belirlenmesinde ise evliliğin taraflara sağladığı yararlar göz önünde bulundurularak tarafın maddi tazminat talebi değerlendirilir. Evliliğin boşanma ile sona ermesi hâlinde taraflar birliğin sağladığı menfaatlerden ileriye dönük olarak faydalanamayacaklardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, her iki davaya yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek dava dilekçesinde suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebi (TMK m. 163), olmadığı takdirde fiili ayrılık (TMK m. l66/son) hukuki sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep ederek, terditli dava açmıştır. Mahkemece, tarafların fiili ayrılık hukuki sebebi ile boşanmalarına karar verilmiş, davacı- karşı davalı erkeğin dava dilekçesinde yer alan suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı davası hakkında hükümde bir açıklama yapılmamıştır....
Kadının TMK 161. ve 163. maddelerine dayalı boşanma talepleri yönünden ise iddialarını ispatlayamadığından bu sebeplere dayalı boşanma taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, ilk derce mahkemesince de bu yönde verilen ret kararının isabetli olduğu anlaşılmıştır. Yine evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olan erkeğin karşı davasının reddi gerektiği, bu açıklamalar karşısında ilk derece mahkemesince erkeğin karşı davasının reddinin isabetli olduğu anlaşılmıştır. Davacı - karşı davalı kadının TMK 162. ve 166/1. maddelerine dayalı boşanma taleplerinin kabulü gerektiği halde, ilk derece mahkemesince kadının davasının da reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından ortak çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişki düzenlemesi ile kendisi ve ortak çocuk yararına hükmedilen nafakalar ve bölge adliye mahkemesi karar tarihinden sonra taraflarca ortak olarak sunulan 1.2.2022 tarihli protokol hükümleri uyarınca karar verilmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca karşılıklı olarak açılan Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davalarının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, kadının davasının ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine, erkeğin karşı davasının ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm davacı -karşı davalı kadın tarafından reddedilen kendi (asıl) davası yönünden istinaf...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının davasının kabulü ve reddedilen manevi tazminat talebi yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalı-karşı davacı kadının tüm, davacı-karşı davalı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Taraflarca karşılıklı evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak boşanma davası ikame edilmiş; ilk derece mahkemesince kadının sadakatsiz olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda...
DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından reddedilen tedbir nafakası davası, reddedilen boşanma davası, erkeğin kabul edilen davası ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesinde düzenlenen tedbir nafakası davası ile birleşen Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma davası olup ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, kadın tarafından açılan tedbir nafakası davasının ve boşanma davasının reddine, erkek tarafından açılan karşı boşanma davasının ise kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından her üç davaya yönelik olarak temyiz edilmiştir....