Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – 1-... İli,... köyünde bulunan 120 ve 122 parsel sayılı taşınmazlardaki davacılara ait hisselerin satış yolu ile edinilmesine ilişkin akit tablolarının ilgili...Sicil Müdürlüğünden getirtilmesinden, 2-... ili, ...köyünde bulunan 120 ve 122 parsel sayılı taşınmazların yüz ölçümlerinde pilanimetre okuma hatasıdan kaynaklanan düzeltmeye ilişkin olarak Kadastro Kanununun 41.maddesine göre düzeltme yapılabilmesi için, ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki TMK.nun 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – 1) Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/425 esas sayılı dosyasının mahkemesinden getirtilmesinden, 2) Dava konusu edilen ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesinde bulunan 946 ada 28 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında davacıya ait hisse oranı ile ilgili her hangi bir düzenleme yapılıp yapılmadığının ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünden sorularak, söz konusu taşınmaza ait tüm takyidatları içeren tedavüllü tapu kaydının istenilmesinden, 3)... İli, ... İlçesi, ......

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki TMK'nun 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – 1)Antalya 7....

        Bu durumda dosya içeriğine, temyiz kapsamına, uyuşmazlığın TMK 1007.maddesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 01/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Sicil tutma işleminden kaynaklanan uyuşmazlıklarda Borçlar Kanunu'nun haksız fiile ilişkin kurallarının da uygulanacağı kuşkusuzdur. Davacının istemi 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklanan zarar olduğuna göre; istinaf incelemesinde taşınmazın niteliği ve zararın kapsamı değerlendirdirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Bursa Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2020/330E.-2021/1851K. Sayılı hükmünün açıklanan nedenle HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 02/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında, mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesine (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 125.maddesine) göre 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde dava açılması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin 29.09.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2014/6673 başvuru numaralı 25.07.2017 tarihli ... kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.11.2009 tarihli 2009/4-383 Esas - 2009/517 Karar sayılı kararı nazara alındığında; Hukuk Genel Kurulu kararı ile TMK'nın 1007. maddesi ile düzenlenen tazminat için hukuk yolu etkili hale gelmiş olup, HGK karar tarihi olan 18.11.2009 tarihinden önce zamanaşımı süresi dolanlar açısından makul süre içinde TMK'nın 1007. maddesine dayanılarak dava açılması gerekir....

              TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında, mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesine (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 125. maddesine) göre 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde dava açılması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin 29.09.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2014/6673 başvuru numaralı 25.07.2017 tarihli ... kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.11.2009 tarihli 2009/4-383 Esas - 2009/517 Karar sayılı kararı nazara alındığında; Hukuk Genel Kurulu kararı ile TMK'nın 1007. maddesi ile düzenlenen tazminat için hukuk yolu etkili hale gelmiş olup, HGK karar tarihi olan 18.11.2009 tarihinden önce zamanaşımı süresi dolanlar açısından makul süre içinde TMK'nın 1007. maddesine dayanılarak dava açılması gerekir....

                TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında, mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesine (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 125.maddesine) göre 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde dava açılması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin 29.09.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2014/6673 başvuru numaralı 25.07.2017 tarihli Yaşar Çoban kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.11.2009 tarihli 2009/4-383 Esas - 2009/517 Karar sayılı kararı nazara alındığında; Hukuk Genel Kurulu kararı ile TMK'nın 1007. maddesi ile düzenlenen tazminat için hukuk yolu etkili hale gelmiş olup, HGK karar tarihi olan 18.11.2009 tarihinden önce zamanaşımı süresi dolanlar açısından makul süre içinde TMK'nın 1007. maddesine dayanılarak dava açılması gerekir....

                  Dava, Medenî Kanunun 1007. maddesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve haciz uygulanmayan taşınmazın satışı hakkında açılan tasarrufun iptali davasının 4. Hukuk Dairesinin incelemesinden geçen dosyada davacının alacak miktarının ilgili (505 sayılı parsel) taşınmazın satışına alacağa yetecek kadar izin verilmesi hüküm altına alındığından Medenî Kanunun 1007. maddesi anlamında bir zarar doğmamış olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 15/02/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....

                    TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında, mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren TBK 125. md. (eski 146. md) göre 10 yıllık genel zaman aşımı süresi içinde dava açılması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin 2014/6673 başvuru nolu 25/07/2017 tarihli, 29/09/2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Yaşar Çoban kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 tarihli 2009/4383 E. - 2009/517 K. sayılı kararı nazara alındığında; Hukuk Genel Kurulu kararı ile TMK'nın 1007. maddesi ile düzenlenen tazminat için hukuk yolu etkili hale gelmiş olup, ne var ki HGK'nın karar tarihi olan 18.11.2009 tarihinden önce zamanaşımı süresi dolanlar açısından dava açılmasının mümkün kılacak makul süre içinde TMK'nın 1007. maddesine dayanarak dava açılmalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu