Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 4721 sayılı Kanun’un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir: “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.” 3....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/663 Esas ve 2015/79 Karar sayılı ilamı ile yapılan yargılama sonucu söz konusu taşınmaza ilişkin tapu kaydının iptal edilerek eylemli orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiğini ve bu kararın kesnleştiğini, bu kararla davacının özel mülkiyet hakkının ortadan kalktığını ve müvekkili davacının zarara uğradığını, davacının uğramış olduğu maddi kayıpların TMK'nın 1007 maddesi uyarınca tazmini amacı ile işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu belirterek fazlaya ilişkin dava ve hakları saklı kalmak üzere davacının tapu iptali sebebi ile uğramış olduğu TMK'nın 1007 maddesi uyarınca maddi zararlara karşılık 5.000,00 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Hukuk Dairesi Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davacı mirasçıları vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca Hazineden, haksız fiil hükümlerine uyarınca diğer davalılardan maddi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince Hazine yönünden davanın reddine, diğer davalı kişiler yönünden kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı mirasçıları vekilince temyiz edilmiştir....

        olduğundan, TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat talebi ile açılan eldeki davanın HMK'nın 107/1. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası olarak açılabileceğinin kabulü ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....

          taşınmazın 21700.00 m2lik alandan 19829.61 m2 alana düşürüldüğünü, bunun sonucunda davacının mülkiyet hakkında 1870.39 m2 lik azalma meydana geldiğini, davacının uğradığı mülkiyet hakkının kaybı şeklindeki 1870.39 m2 lik kısma yönelik zarardan 4721 sayılı TMK' nın 1007.maddesi uyarınca hazinenin sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalar, hatalı tapu sicili oluşmasına sebebiyet verdiği için, kadastro tespitinde yapılan hatalar da, TMK'nın 1007. maddesi anlamında tapu sicili kavramı içindedir. Hatalı yapılan kadastro tespiti ile oluşan tapu kaydının daha sonra mahkeme kararıyla iptal edilmesi halinde, tapu malikinin bu nedenle doğan zararından TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur. Ancak, kadastro tespiti kesinleşip tapu sicili oluşmadan önce, kadastro ekibi veya komisyonunca yapılan tespitin, Kadastro Komisyonu veya Kadastro Mahkemesi kararlarıyla iptal edilmesi durumunda, bu durum kadastro tespit malikine, kadastro tespit işlemine dayanarak TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat isteğinde bulunma hakkı vermez....

            İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalar, hatalı tapu sicili oluşmasına sebebiyet verdiği için, kadastro tespitinde yapılan hatalar da, TMK'nın 1007. maddesi anlamında tapu sicili kavramı içindedir. Hatalı yapılan kadastro tespiti ile oluşan tapu kaydının daha sonra mahkeme kararıyla iptal edilmesi halinde, tapu malikinin bu nedenle doğan zararından TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur. Ancak, kadastro tespiti kesinleşip tapu sicili oluşmadan önce, kadastro ekibi veya komisyonunca yapılan tespitin, kadastro komisyonu veya kadastro mahkemesi kararlarıyla iptal edilmesi durumunda, bu durum kadastro tespit malikine, kadastro tespit işlemine dayanarak TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat isteğinde bulunma hakkı vermez....

              Mahkemece, kısıtlı adayının TMKnun 406.maddesi uyarınca, malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini darlık ve yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açtığı, bu yüzden devamlı korunma ve bakıma muhtaç halde bulunduğu gerekçesiyle kısıtlanmasına ve İzmir Barosu avukatlarından ...'in kendisine vasi olarak atanmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, kısıtlı adayı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMKnun 406. maddesinde "Savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her ergin kısıtlanır." hükmü yer almaktadır....

                Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı Hazine ile ihbar olunanlar vekillerinin istinaf başvuruları üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince ihbar olunanlar vekilinin istinaf isteminin reddine, davalı Hazine vekilinin istinaf isteminin kabulü ile HMK'nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden karar verilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki Medeni Kanunun 1007. Maddesi gereğince açılan maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 28/11/2012 gün ve 2012/7841 - 2012/13476 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde Hazine vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Dairemiz kararı, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usûl ve kanuna da uygundur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.'nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442. maddesi uyarınca takdiren 219.00.- TL. para cezasının düzeltme isteyenden alınmasına 27/05/2013 gününde oy birliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu