Asliye Hukuk Mahkemesi kararının kesinleştiği 01.12.2006 tarihinden sonra dava tarihine kadar bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Medeni Yasanın 1007. maddesi hükmüne göre açılan tazminat davasında Borçlar Yasasının 125. maddesinde düzenlen 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanacağı, Borçlar Yasasının 60. maddesindeki 1 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanamayacağı gözetilmemiştir. Diğer taraftan, mülkiyet hakkı, Anayasanın 35. maddesi ve bu maddeye uygun olarak çıkarılan yasalarla korunduğu gibi, 5170 sayılı Yasa ile değişik Anayasanın 90. maddesi ile kanun hükmünde olduğu kabul edilen, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Ek 1 numaralı Protokolün 1. maddesiyle de güvence altına alınmıştır....
Bu nedenlerle sayın çoğunluğun TMK'nın 1007. maddesi gereğince tazminat verilmesine yönelik bölge adliye mahkemesi kararının onanması kararına muhalif kalıyorum....
Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 4721 sayılı Kanun’un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir: “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.” 3....
Temyiz Sebepleri Davalı Hazine vekili, husumetin yanlış yönlendirildiğini, geçerli bir hukuksal nedene dayanmayan tescilin yolsuz tescil hükmünde olacağını ve kayıt malikine mülkiyet hakkını kazandırmayacağını, davacının tazminat talebinin hukuki mesnedinin olmadığını, bilirkişi raporunun eksik inceleme ile düzenlendiğini, %4 oranında kapitalizasyon faiz oranı, %5 oranında objektif değer artışı oranı uygulanmak suretiyle taşınmazın değerinin yüksek tespit edildiğini ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 4721 sayılı Kanun’un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir: “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.” 2....
Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 4721 sayılı Kanun'un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir: “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.” 3....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 01/11/2011 NUMARASI : 2009/235-2011/353 Taraflar arasındaki 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesine dayanan tazminat davasının reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla duruşma için belirlenen 02.04.2013 günü temyiz eden davacı vekili Av. D.. K.. ile aleyhine temyiz olunan davalı idare vekili Av. H.. G..'nin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve Dairemizin geri çevirme kararı üzerine gelen dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, ... olarak 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri. 2. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesinin birinci fıkrası. 3....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın düzeltme işleminin iptali talebi yönünden reddine, tazminat talebi yönünden kısmen kabulüne ve 35.049,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davacılar ... ve arkadaşları vekili ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali talebine ilişkin davanın reddine dair hükme yönelik davacı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 2-TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat talebine ilişkin davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi gereğince açılan tazminat davalarında davalı sıfatı Hazinenin olup, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Zamanaşımı nedeniyle davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; davacının 1989 yılında satın almak suretiyle iktisap ettiği dava konusu taşınmazın tapu kaydının, kıyı kenar çizgisinde kalması nedeniyle .......
TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında, mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren TBK 125. md. (eski 146. md) göre 10 yıllık genel zaman aşımı süresi içinde dava açılması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin 2014/6673 başvuru nolu 25/07/2017 tarihli, 29/09/2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Yaşar Çoban kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 tarihli 2009/4383 E. - 2009/517 K. sayılı kararı nazara alındığında; Hukuk Genel Kurulu kararı ile TMK'nın 1007. maddesi ile düzenlenen tazminat için hukuk yolu etkili hale gelmiş olup, ne var ki HGK'nın karar tarihi olan 18.11.2009 tarihinden önce zamanaşımı süresi dolanlar açısından dava açılmasının mümkün kılacak makul süre içinde TMK'nın 1007. maddesine dayanarak dava açılmalıdır....