Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın davasının kabulüyle 19.03.2009 tarihli teknik bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 8.005,15 m2'lik yüzölçüme sahip yerin davalı-davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, davacı-davalı Hazinenin meni müdahale ve tescil davasının reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı-davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, ...'ın davasının kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Anamur Kadastro Müdürlüğünün 08.10.2008 tarih ve 1619 karşılık yazılarında dava konusu taşınmazın 766 sayılı Tapulama Kanunu'na göre 1974 yılında yapılan tapulama çalışmalarında taşlık, çalılık vb. vasıf ile tespit harici bırakıldığı bildirilmiştir....

    Dava, TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Bu nitelikteki davalarda TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerekir. Mahkemece belirtilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Hal böyle olunca, TMK'nın 713 maddesinde öngörülen yasal ilanlar yaptırılarak bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller değerlendirilerek hüküm kurulmalıdır. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile sair yönler incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden dahili davalılar ... ve ...'na ayrı ayrı iadesine, 24.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davalı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine, taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Taşınmazın bulunduğu yörede ilk tesis kadastrosu 1973 yılında 766 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmıştır. 2015 yılında, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi ile yenileme çalışması ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek 5. maddesi gereği orman kadastro çalışmaları yapılmış, orman kadastro çalışmaları 03/10/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir....

        Dava konusu taşınmaz 1971 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında Murat Nehri yatağı (kumluk) 766 sayılı Kanunun 2. maddesine göre tapulama harici yer olarak tespit dışı bırakılmıştır. Böyle bir yerin zilyetlikle iktisap edilebilmesi için öncelikle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16. maddesine göre kamu malı niteliğinde olmaması, niteliği bakımından tarıma elverişli olması veya 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesine göre imar-ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilmesi gerekir. Dava konusu taşınmazın Murat Nehri yatağı olduğu resmi belge niteliğinde bulunan paftası ve paftasındaki işaretlemelerden anlaşılmaktadır. Keşifte hazır bulunan jeoloji mühendisi bilirkişinin 23.07.2010 havale tarihli raporunda taşınmazın 5 metre kuzeyinde Murat Nehri'nin bulunduğunu, söz konusu taşınmazla ...'nin aynı su seviyesinde olduğunu ve dere yatağı niteliğini kaybetmediğini açıklamıştır....

          HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Taraflar arasında görülen dava tescil istemine ilişkindir. Dava, TMK’nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Davacı ..., ... İlçesi, ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında dere yatağı olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümüne ev yaparak, meyveli meyvesiz ağaç dikerek imar ve ihya ettiğini, 30-40 yıldır nizasız ve fasılasız olarak malik sıfatı ile kullandığını ileri sürerek olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tespit harici bırakılan bu bölümün adına tescilini istemiştir. Davalı Hazine davanın reddini savunmuş aynı zamanda dava konusu edilen yerin Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar ... Belediye Başkanlığı ve ..., davanın reddini savunmuşlardır....

            Dava; TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Bu şekilde açılan davalarda, Türk Medeni Kanunu'nun 713/3. maddesi uyarınca ... yanında ilgili kamu tüzel kişilerine de husumet yöneltilmesi gerekmektedir. Mahkemece, davada yasal hasım durumunda bulunan ... yanında, yasal hasım olarak bulunması zorunlu olan ... Köyü Tüzel Kişiliği'ne husumet yöneltilmemiş ve yöntemince taraf teşkili sağlanmamıştır. Hal böyle olunca; yöntemince tebligat yapılarak ... Köyü Tüzel Kişiliğinin davaya dahil edilmesi sağlanmalı, bu yolla taraf koşulu sağlandıktan sonra yasal hasım olan Köy Tüzel Kişiliğinin davaya karşı savunma ve delilleri sorulup saptanmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir....

              Uyuşmazlık konusu 115 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 25.08.1998 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında komşu 114 ada 1, 2, 3, 4, 14 ve 15 nolu parsellerle 115 ada 1, 2, 3, 4 ve 14 nolu parsellerle bir bütün halindeyken 1937 tarih ve 121 sayılı vergi kaydına istinaden davalı ... adına tespit edildiği, 22.04.1999 tarihinde tespitin kesinleşmesi üzerine, aynı tarihte ... adına tapuya tescil edildiği anlaşılmıştır. Dava, özel mülkiyete konu olamayacak yerin tapu kaydının iptali sebebine dayalı olarak TMK. nun 715 ve 999. maddeleriyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesine göre açılan tapu iptali tescil davasıdır....

                Mahkemece, kazanma koşullarının oluştuğu görüşünden hareketle Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan 291 ada 5 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile davacılar adına 1/2'şer pay oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastrodan önceki kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal ve eklemeli zilyetlik hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 996, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı, ... .. Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında taşlık niteliğinde tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 16.06.2014 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 14.989,72 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve dava dışı ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir....

                    Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilerek yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 18.03.2014 tarihli teknik bilirkişi raporunda (418-A) ile gösterilen 9.733,59 metrekarelik taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili, dahili davalı ... vekili ve dahili davalı ... Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, 18.03.2014 tarihli teknik bilirkişi raporunda (418-A) ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddesinde belirtilen zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava; TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu