Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu taşınmaz bölümlerinin kısmen Alişar, kısmen Mahmudu köyü kadastro çalışma alanında bulunduğu belirlenmiştir. Dava, TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17.maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen dosyada mevcut teknik bilirkişinin 28.4.2010 tarihli raporunda yer alan açıklamalara göre; ekli krokide A harfiyle gösterilen 5460 m2 yüzölçümlü ilk taşınmazın Alişar köyü 70 parsel dahilinde kaldığı; nizalı ikinci taşınmazın ise krokide C harfiyle gösterilen bölümünün Alişar köyü 72 parsel, E harfiyle gösterilen bölümünün mezarlık, B ve D harfleriyle gösterilen bölümlerinin ise Mahmudu köyü 337 parsel dahilinde bulunduğu saptanmıştır. Davaya konu yukarıda açıklanan rapor ve krokide A harfi ile gösterilen 5460 m2 taşınmaz bölümünün içinde bulunduğu 70 parsel senetsizden, 20.10.1967 tarihinde ham toprak vasfıyla Hazine adına tespitle, 25.9.1970 tarihinde tapuya tescil edilmiştir....

    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli resmi belgelere dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazlardan 20 sayılı parselin (A) bölümünün orman sayılan yerlerden; (B) bölümü ile 21 sayılı parselin orman sayılmayan yerlerden olduğu ve 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerine göre imar ve ihyaya dayalı zilyetlikle kazanma koşullarının davalılar yararına gerçekleştiği saptanarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 22/09/2010 günü oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemesinin iptal kararı ve mahkemenin ret kararından sonra 26/2/2014 tarihli ve 6527 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” 01/03/2014 tarih ve 28928 sayılı ... Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve 6527 sayılı Kanunla, 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı ... Kanununun 11. maddesinin somut davayı ilgilendiren birinci fıkrası, “... kadastro komisyonlarınca alınan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar askı suretiyle otuz gün süre ile ilân edilir. Bu ilân ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmündedir. Tutanak ve haritalara karşı itirazı olanlar; askı tarihinden itibaren otuz gün içinde kadastro mahkemelerinde, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına bakmakla görevli mahkemelerde dava açabilirler....

        Mahkemece, davanın reddine, dava konusu parselin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından esasa yönelik, davalı kişi vekili tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Taşınmazın bulunduğu yörede ilk tesis kadastrosu 1973 yılında 766 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmıştır. 2015 yılında, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi ile yenileme çalışması ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek-5 maddesi gereği orman kadastro çalışmaları yapılmış, orman kadastro çalışmaları 03/10/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8 'inci maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir....

          14. Hukuk Dairesi         2011/9150 E.  ,  2011/11551 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.02.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kadastro tespiti sırasında tapu kaydına dayalı olarak davalı ... adına harmanyeri cinsi ile tespit ve tescil edilen 117 ada 38 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması yapılması ile oluşan ve yine davalı ... adına tescil edilen 1143 ada 4 ve 17, 1715 ada 8 ve 15, 1763 ada 1 ve 2, 1764 ada 1, 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir....

            Mahkemece, dairemizin gönderme ve kaldırma kararına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir. Tescil harici bırakılan taşınmazlar hakkında MK.nun 713 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılarak değerlendirilmesi gerekmektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesine göre, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir....

            HUKUK DAİRESİ Dava, tapu iptali ve TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Davacı Hazine, Safranbolu İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan Haziran 1988 tarih 6 sıra nolu tapu kaydının 3.600 metrekare olmasına rağmen 125 ada 26 parsele 2.986 metrekare olarak revizyon gördüğünü, eksikliğin komşu parseller ile yol olarak tescil harici bırakılan yerlerde kaldığını belirterek çekişmeli bölümlerin 125 ada 26 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi istemiyle dava açmıştır. Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuştur. İlk derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12....

              Taşınmazın kadastrosunun 3402 sayılı Kanuna göre yapılması, Kadastro Kanununda, bu Kanuna göre yapılan kadastro tespitlerinde 3402 sayılı Kadastro Kanunundaki usûl ve esasların uygulanacağının belirtilmesi, zilyetliğe ve/veya vergi kaydına dayalı olarak kadastrodan önceki nedenlerle açılan davalarda 30 günlük hak düşürücü sürenin uygulanıp, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde ki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmamasının kanuna, Anayasaya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmelerine ve hukukun genel ilkelerine aykırı olması yanında; ilgili kanunun bir maddesinin uygulanıp, diğer bir maddesinin uygulanmaması şeklinde yapılan bir uygulama ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinin yok sayılması mümkün değildir....

                Davalı Hazine temsilcisi, yapılan keşifte taşınmazın idari yoldan Hazine adına tesbit ve tescil edildiğini, davacının 1998 ila 2003 yılları arasında Hazineye ecrimisil ödediğini belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, 21.10.2005 tarihinde Hazine adına tescil edilen parsele karşı davacının imar-ihya ve zilyetlikle taşınmaz edinme sebebine dayanarak tapu iptali ve tescil davası açtığı, taşınmazın ilçe imar planı kapsamında kaldığı, 3402 sayılı Kanunun 17/son maddesi gereğince isteğin geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17.maddeleri gereğince açılan tapu iptali, tescil ve tescil isteğine ilişkindir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil ... ve müşterekleri ile Hazine ve Ermişli Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Arguvan Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04.03.2010 gün ve 39/12 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Dava, kadastro çalışmaları sırasında kadastro dışı bırakılan taşınmazın Türk Medeni Kanununun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17.maddesi hükümleri uyarınca tescili isteğine ilişkindir. Kadastro dışı bırakma işleminde, taşınmazın geometrik durumu belirlenmediğinden bir tespit işlemi değil ise de, görevlilerce bir yerin tescile tabi olmadığı saptanarak hukuksal durum belirlenmiş olduğundan yapılan bu işlem, bir kadastro işlemidir....

                    UYAP Entegrasyonu