Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu′nun 669. v.d. maddelerinde düzenlenen ″mirasta denkleştirme″ hukuksal nedenine dayanıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın ″mirasta denkleştirme″ niteliğinde bulunduğu gözetilerek yargılama yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı nitelendirme ile muris muvazaası çerçevesinde değerlendirme yapılarak hüküm kurulması isabetsizdir. Tarafların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerinde görüldüğünden, kabulüyle hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 26/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    (TMK md. 669-675) Mirasta iade davasının açılabilmesi için terekenin paylaşılmış olması mecburiyeti bulunmamaktadır. Paylaşmadan önce, paylaşma sırasında veya paylaşmadan sonra mirasta iade davası açılabilir. Mirasta denkleştirme istemi mirasın paylaşılması tamamlanana kadar gerçekleştirilebilir. Başka bir anlatımla mirasta denkleştirme istemi miras paylaşılmadığı sürece zamanaşımına uğramaz. Mirasın taksimi halinde ise taksimin yapılmasından itibaren on yıllık zamanaşımı süresi içinde mirasta denkleştirmenin istenmesi gerekir.Yukarıdaki açıklamalar ışığında dava konusu olaya bakıldığında; tarafların ortak murisi olan ...’un 28.12.2005 tarihinde öldüğü, davacılar tarafından 27.12.2006 tarihinde bu davanın açıldığı, bu davadan önce ve sonra murisin terekesinin taksimine yönelik ortaklığın giderilmesi davalarının ikame edildiği, yani iş bu dava tarihi itibariyle murisin terekesinin henüz paylaşılmadığına göre zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Dava, TTK.nun 669. maddesine dayalı çek iptali davası olup, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 17.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Dava TTK'nun 669.maddesine dayalı çek iptali istemine ilişkin olup, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 17.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          KARŞI OY YAZISI Mirasbırakan tarafından yapılan kazandırma Türk Medeni Kanununun 669/2.maddesi kapsamında bulunmadığından ıspat yükü davacıya aittir. ... Değerli çoğunluğun farklı düşüncesine katılma olanağım yoktur....

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dava, TTK.' nun 669. maddesine dayalı zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkin olup, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 17.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              nın 669. maddesi gereğince "mirasta denkleştirme" hukuksal nedenine dayalı alacak isteğine ilişkindir. Davacı taraf "ortak muris Ahmet Mithat Irkdaş'ın, davalı kızının hesabına sağlığında hukuki fiil ehliyetinin olmadığı bir dönemde karşılıksız para aktardığını, bu paranın mirasta iade ve denkleştirmeye tabi olduğunu" iddia etmektedir. Davalı taraf ise "ortak muris baba ile o dönemde sağ olan anneye uzun zaman kendisinin baktığını, muris ile ortak hesaplarına aktarılan paranın da anne ve babasının ihtiyaçları için kullanıldığını, mirasta iade edilecek nitelikte bir para olmadığını" savunmaktadır. Taraflar arasında; bir miktar paranın ortak muris tarafından davalı ile murisin ortak hesabına yatırıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık; "muris tarafından davalı mirasçı hesabına aktarılan paranın mirasta iade ve denkleştirmeye tabi olup olmadığı, bu anlamda davacının davalıdan herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı" noktalarında toplanmaktadır. TMK.'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından davalı aleyhine 05.03.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasta denkleştirme istenmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2013/14032 Esas, 2013/17688 K. sayılı ilamı ile verilen bozma kararına uyularak yapılan duruşma sonucunda davanın reddine dair verilen 06.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, mirasta denkleştirme talebine ilişkindir. Davacılar, davalının miras bırakandan aldığı vekaletname ile davalının hesabındaki 50.000TL’yi çektiğini beyan ederek 50.000TL’nin miras payları oranında kendilerine iadesini talep etmişlerdir. Davalı, çektiği paranın kendisine ait olduğundan bahisle davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir....

                Mahkemece, iddia ve dosyadaki belgelere göre, poliçenin iptali istemine ilişkin T.T.K.nun 669 vd. maddelere göre iptal davasını hamilin açması gerektiği, davalının keşideci olduğu gerekçesiyle, davanın REDDİNE karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davacının keşidecisi ve lehdarı olduğu iki adet poliçenin zayi olması nedeniyle poliçelerin iptali istemine ilişkindir. İlke olarak T.T.K.nun 669 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan poliçenin zayi nedeniyle iptali davasının hasımsız ve hamil tarafından açılması gerekir. Keşidecinin böyle bir davayı açma hakkı bulunmamaktadır. Ancak, poliçeler nitelikleri itibariyle farklılık arzetmekle iptali istenen poliçelerin incelenmesi suretiyle sonuca gidilmesi gerekmektedir. T.T.K.nun 585. maddesine göre, poliçenin bizzat keşidecinin emrine yazılı olması mümkündür. Nitekim somut olayda iptali istenen poliçelerde ayrı bir lehdar bulunmayıp, davacı keşideci kendi emrine poliçeleri keşide etmiştir....

                  nin TMKnın 405. ve 406.maddeleri gereği kısıtlanarak vasi tayin edilmesini istemiş; Mahkemece, duruşma yapılmadan dosya üzerinden kısıtlı adayı ...'nin TMKnın 405. maddesine göre sağlık raporu gereğince kısıtlanmasına dair verilen karar kısıtlı adayı ... tarafından temyiz edilmiştir. Vesayete ilişkin hükümler kamu düzenine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/2b-19. maddesinde vesayet işlerinin çekişmesiz yargı işi olduğu, 385. maddesinde niteliğine uygun düştüğü ölçüde basit yargılama usulünün uygulanacağı, 317. maddesinde ise, davalıya tebligat yapılması gerektiği, 320/1 maddesinde de mahkemenin mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği hükme bağlanmış olup Mahkemece, 320/1 maddesi gözetilerek, dosya üzerinden karar verilmiş ise de, varılan sonucun maddenin yanlış yorumlanmasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu