Mahkemece, 35.000,00 TL'nin kayıtsız şartsız hibe edildiği, iade edilmek istenmediği, miras payına mahsuben verilmediği kanıtlanmadığından TMK'nın 669. maddesindeki ilkeler ışığında taraf delilleri değerlendirilerek mirasta denkleştirme ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülememiştir. SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2.) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.05.2011 gününde verilen dilekçe ile mirasta denkleştirme olmazsa tenkis talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasta denkleştirme olmazsa tenkis nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasta Denkleştirme ve Ortaklığın Giderilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların müşterek mirasbırakanı İsa 21.1.2005 tarihinde ölmüştür. Davacı, mirasbırakanın sağken traktörünü satıp, bu satımdan elde edilen parayı ve süt satımı karşılığı aldığı (10.000 Tl. tutarındaki) çeki, davalıya karşılıksız olarak verdiğini ileri sürerek, traktörün satımından elde edilen para ile çek bedelinden miras payına düşen miktarın davalıdan tahsilini istemiştir. Bu paraların davalıya mirasbırakan tarafından herhangi bir karşılık alınmaksızın verildiği dava dilekçesinde belirtildiğine göre, bu istek, niteliği itibariyle mirasta denkleştirmeye (TMK: m. 669) ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 24.02.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasta denkleştirme talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; dosyanın ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/415 Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesine dair verilen 13.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasta denkleştirme talebine ilişkindir....
TMK'nun 641. maddesine dayalı bir tazminat isteği de yoktur. Davalı, şirket hisselerinin devrinin borç mahsubuna yönelik olduğunu da kanıtlayamamıştır. O halde davalıya yapılan bu kazandırmaların denkleştirmeye tabi olacağında kuşku bulunmamaktadır. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2006/18009 Esas - 2007/13692 Karar) Dava konusu paranın mirasbırakan tarafından davalı oğlu adına açılan hesaba yatırıldığı mahkemenin kabulündedir. Mirasbırakanın altsoy lehine yaptığı sağlararası kazandırmalar kural olarak miras payına mahsuben yapılmış sayılır ve denkleştirmeyi sağlamak için iadeye tabidir. Mirasbırakan kazandırmanın denkleştirmeye tabi olmadığını açıkça belirtmediği gibi davalı da kazandırmanın iadeye tabi olmadığını kanıtlayamamıştır. (4721 s. TMK m. 669/2) O halde dava konusu paranın mirasta denkleştirme hükümleri çerçevesinde (4721 s. TMK m. 671 vd.) iadesine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. (Yargıtay 2....
Bankası ... köy Şubesi hesabından davacı tarafından çekilen meblağların güncellenerek mirasın açılması tarihinden itibaren miras payı oranında TMK'nın 669 maddesi gereğince tahsilini istemiştir. Daha sonra karşı dava, görülmekte olan davadan ayrılmış, ayrı bir esasa kaydedilmiştir. Mahkemece, asıl dava ve karşılık dava Mirasta Denkleştirme olarak nitelendirilmiş; ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/429-2008/261 sayılı dosyasındaki 15.07.2008 tarihli sulh antlaşmasının karşılıklı ibra başlıklı V. maddesine göre davalıyla ibralaşma söz konusu olmadığından sulh anlaşmasının davacı ... Kaya'nın talebini engelleyici nitelikte olmadığının anlaşıldığı, toplanan deliller ile dosya üzerinden düzenlenen 16.16.2011 tarihli bilirkişi kurulu raporu ve 02.01.2012 tarihli ek raporu gereğince muris tarafından davalı ...'...
un babasının güvenini kötüye kullanarak, iş yerini, bankalardaki paraları, menkul değerlerini teker teker kendi üzerine geçirdiğini, bankalardaki bedellerin ve malvarlığının ...tarafından çekilerek yok edildiğini veya kendi hesaplarına geçirildiğini, bankalarda üzerine geçirdiği, iş kurması ve sair nedenlerle aldığı tüm bedellerin belirlenerek öncelikle denkleştirme yolu ile mirasa iadesine, denkleştirme talebi kabul edilmezse tenkise karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ...vekili, denkleştirme davası için yasada aranan şartları taşımayan ve denkleştirme davasına konu olamayacak iddiaların yersiz ve gerçek dışı olduğunu, gerçekleştiği iddia edilen kazanımların TMK m. 669/2 kapsamında değerlendirilse dahi murisin irade açıklaması nedeniyle denkleştirmeye tabi olmadığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleştirilen davalar ile davalı-davacı ...vekili davacı- birleştirilen dosya davalıları ... ve ... aleyhine açtığı davada müteveffa baba ...'...
(TMK md. 669-675) Mirasta iade davasının açılabilmesi için terekenin paylaşılmış olması mecburiyeti bulunmamaktadır. Paylaşmadan önce, paylaşma sırasında veya paylaşmadan sonra mirasta iade davası açılabilir. Mirasta denkleştirme istemi mirasın paylaşılması tamamlanana kadar gerçekleştirilebilir. Başka bir anlatımla mirasta denkleştirme istemi miras paylaşılmadığı sürece zamanaşımına uğramaz. Mirasın taksimi halinde ise taksimin yapılmasından itibaren on yıllık zamanaşımı süresi içinde mirasta denkleştirmenin istenmesi gerekir.Yukarıdaki açıklamalar ışığında dava konusu olaya bakıldığında; tarafların ortak murisi olan ...’un 28.12.2005 tarihinde öldüğü, davacılar tarafından 27.12.2006 tarihinde bu davanın açıldığı, bu davadan önce ve sonra murisin terekesinin taksimine yönelik ortaklığın giderilmesi davalarının ikame edildiği, yani iş bu dava tarihi itibariyle murisin terekesinin henüz paylaşılmadığına göre zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır....
Somut olayda, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu′nun 669. v.d. maddelerinde düzenlenen ″mirasta denkleştirme″ hukuksal nedenine dayanıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın ″mirasta denkleştirme″ niteliğinde bulunduğu gözetilerek yargılama yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı nitelendirme ile muris muvazaası çerçevesinde değerlendirme yapılarak hüküm kurulması isabetsizdir. Tarafların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerinde görüldüğünden, kabulüyle hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 26/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Dava, TTK.nun 669. maddesine dayalı çek iptali davası olup, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 17.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....