"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi ... tarafından, 12.11.2015 gününde yapılan ihbarla terekenin teslimi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; terekeden el çekilmesine, terekenin mirasçılar ... ve ...'a teslimine dair verilen 21.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi mirasçı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi ile ilgili TMK'nin 589 ve devamı maddeleri gereğince alınması gereken önlemlere ilişkin verilen kararlar nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi kabil değildir. Mahkemece yapılan işlem terekenin muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK m. 589). Davalının istihkak davası açması her zaman imkan dahilindedir (TMK m. 640)....
Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "Terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK. m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632- 635) gerçekleştirilmek durumundadır. ........Somut olayda; mahkemece muris Sabahittin Ateş’in 17.05.2014'te vefat ettiği, geriye mirasçı olarak eşi Aysel Ateş, çocukları Mehmet Ateş ve Sezer Ateş’in kaldığı, en yakın yasal mirasçıların Mersin 4....
Mahkemece, TMK'nın 589. maddesi hükmü çerçevesinde terekenin tespiti ve gerektiği takdirde koruma önlemlerinin alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 01.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 01/06/2015 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili ve davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi ile ilgili TMK'nın 589 ve devamı maddeleri gereğince alınması gereken önlemlere ilişkin verilen kararlar nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi kabil değildir. Mahkemece yapılan işlem terekenin muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesinin temini için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK m. 589). Hak sahiplerinin istihkak davası açması her zaman imkan dahilindedir (TMK m. 640)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, 02/07/2014 gününde verilen dilekçe ile Türk Medeni Kanununun 589. maddesi gereğince terekenin tespiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; talebin kabulüne dair verilen 19/04/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve ihbar olunan vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi ile ilgili TMK'nın 589 ve devamı maddeleri gereğince alınması gereken önlemlere ilişkin verilen kararlar nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi kabil değildir. Mahkemece yapılan işlem terekenin muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK m. 589). Davalının istihkak davası açması her zaman imkan dahilindedir (TMK m. 640)....
Türk Medeni Kanunu'nun 589. maddesi ve devamına dayalı terekenin tespit ve korunmasına ilişkin tespitler, tedbir niteliğinde olmasına, Mahkemece yapılan araştırma ile koruma önlemi alınması gerekli bir tereke unsuru bulunmadığından mahkeme hükmünün buna münhasır olmasına, kararın da temyizinin mümkün bulunmamasına göre temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz dilekçesinin REDDİNE, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 19.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 26.10.2010 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; terekeden el çekilmesine dair verilen 05.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi mirasçı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, Türk Medeni Kanununun 589. ve devamı maddelerinde ifadesini bulan tedbir niteliğinde terekenin tespiti ve defterinin tutulması isteğine ilişkindir. Davacı vekili, muris ...'in ... Noterliğinin 09.11.2004 tarihli ve 34896 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile davacı ...'u vasiyeti tenfiz memuru olarak tayin ettiğini, murisin malvarlığının kaçırılmasını önlemek amacıyla terekenin tespit edilmesini istemiştir. Mahkemece, muris ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.12.2009 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Talep terekenin muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin için alınması gereken tedbirlere ilişkindir. (TMK m.589) Sulh hakiminin tedbir olarak terekenin tespitine dair verdiği karar nihai karar niteliğinde olmayıp tedbir niteliğinde olduğundan temyizi kabil değildir. Bu bakımdan terekenin tespitine yönelik temyizin reddine karar vermek gerekmiştir....
"Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ile "terekenin resmen tasfiyesi" terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632-635) gerçekleştirilmek durumundadır. Mirasbırakan ... 30.03.2011 tarihinde ölümüyle, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından TMK'nun 605/1, 609. maddelerdeki prosüdüre uygun olarak miras reddolunduğundan, burada uygulanacak tasfiye usulü, "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" usulüdür. İİK'nun 180. maddesinde, reddolunan mirasın tasfiyesinin sekizinci bap (m. 208-256) hükümlerine göre, ait olduğu mahkemece yapılacağını hükme bağlamıştır....
(TMK m. 605/2) Mirasçılar, TMK'nın 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça, yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman mirasbırakanın ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. TMK'nın 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Mirasın hükmen reddinde terekenin borca batık olduğunun tespiti gerekir. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması, terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunu gösterir. Mirasbırakanın ödemeden aczi, ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle mirasbırakanın tüm malvarlığı aktifini, tüm borçları ise pasifini oluşturur. Bu amaçla mirasbırakana ait tüm malvarlığının eksiksiz olarak araştırılması, borçlarının eksiksiz tespiti ve sonucunda terekenin borca batık olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Bu davada yetkili mahkeme, alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir....