Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 02.11.2007 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti, defter tutulması, mühürlenmesi ve yönetilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tereke tespit edildiğinden terekeden el çekilmesine, terekenin mühürlenmesi ve yönetilmesi talebinin reddine dair verilen 27.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi ile ilgili TMK'nin 589 ve devamı maddeleri gereğince alınması gereken önlemlere ilişkin verilen kararlar nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi kabil değildir. Mahkemece yapılan işlem terekenin muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK m. 589)....
Tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez. (TMK m. 605/2, 610/2) Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.11.2013 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti ve terekeye temsilci atanması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulü ile terekeden el çekilmesine, ...'nin tereke temsilcisi olarak atanmasına dair verilen 17.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK'nin 640/3. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile miras bırakan ...'in terekesine...'nin temsilci olarak atanmasına karar verilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 02/09/2014 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti istenmesi üzerine davanın reddine dair verilen 30/07/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin tespiti isteğine ilişkindir. Davacı vekili, mirasbırakan Kamile (Aydın) Çiftçi'nin terekesinin tespitini istemiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; taraflar arasındaki uyuşmazlığın TMK'nın 619. maddesi gereği terekenin resmi defterinin tutulması talebi olmayıp, terekenin korunması kapsamında; tespiti (TMK m. 589) ve defterinin tutulması (TMK m. 590) isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; taraflar arasındaki uyuşmazlığın TMK.'nun 619. maddesi gereği terekenin resmi defterinin tutulması talebi olmayıp, terekenin korunması kapsamında; tespiti (TMK. m.589) ve defterinin tutulması (TMK. m.590) isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 589. maddesi, mirasbırakanın yerleşim yeri Sulh Hakiminin istemi üzerine veya kendiliğinden tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alacağını, gerekli giderlerin ileride terekeden alınmak üzere başvuran kişiden önlem alınmasına, hakimin kendiliğinden karar verdiği hallerde ise devlet tarafından karşılanacağını, mirasbırakanın yerleşim yerinden başka bir yerde ölmesi halinde de o yerin sulh hakiminin, murisin ölümünü murisin yerleşim yeri sulh hakimine gecikmeksizin bildirip, miras bırakanın ölüm yerinde bulunan mallarının korunması için gerekli tedbirleri almak zorunda olduğunu hükme bağlamıştır....
Mahkemece, terekenin bilirkişi.in 21.04.2014 tarihli raporu doğrultusunda tespitine, davacının murisin ortak ve yetkilisi olduğu şirketler sebebiyle terekenin borca batık olduğunun tespiti yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda davacının talebi TMK'nın 589. maddesi uyarınca terekenin tedbir mahiyetindeki tespiti istemine ilişkindir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından taraflar arasındaki uyuşmazlığın TMK'nın 619. maddesi gereği terekenin resmi defterinin tutulması talebi olmayıp, terekenin korunması kapsamında tespiti (TMK. m.589) isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
in 24.01.2014 tarihinde vefat ettiği, davacı tarafça murisin terekesinin tespiti ve terekenin defterinin tutulması istenmiş ise de bu talebin murisin ölümünden itibaren 1 aylık süre içinde yapılması gerekirken bu davanın 1 aylık süre geçtikten sonra açıldığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TMK'nın 619. maddesi gereği terekenin resmi defterinin tutulması talebi olmayıp, terekenin korunması kapsamında, tespiti (TMK m. 589) ve defterinin tutulması (TMK m. 590) isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mudanya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 17.12.2015 günlü yazısı ile terekenin tespiti üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi mirasçı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi ile ilgili TMK'nin 589 ve devamı maddeleri gereğince alınması gereken önlemlere ilişkin verilen kararlar nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi kabil değildir. Mahkemece yapılan işlem terekenin muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK m. 589). Davalının istihkak davası açması her zaman imkan dahilindedir (TMK m. 640). Bu nedenle kararın temyiz kabiliyeti olmadığından temyiz isteğinin reddi gerekmiştir....
Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi değildir. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....