Aile Mahkemesi ise, vefat eden velinin nüfusa kayıtlı olduğu yerin ... ili, ... ilçesi olması sebebiyle TMK 19, TMK 9. maddeleri gereğince nüfusa kayıtlı olduğu yer mahkemesinin, ... Aile Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. TMK'nın 404/1. maddesinde "Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır." hükmüne, aynı Kanunun 336/3. maddesine göre de, "Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir." hükmüne yer verilmiştir. Türk Medenî Kanununun 21. maddesine göre velâyet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri ana ve babanın ortak yerleşim yeridir. Somut olayda, mallarının korunması istenen küçük ...'ın annesi ...'nin 25/04/2016 tarihinde vefat ettiği, babası ...'in ise sağ olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde, yetkili mahkeme, velayeti kullanan babası ...'in yerleşim yeri mahkemesidir. Dosya kapsamından, babası ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutunun Özgülenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.02.2010 gününde verilen dilekçe ile aile konutunun miras payına mahsuben özgülenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 29.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.10.2012 gününde verilen dilekçe ile miras payına mahsuben aile konutunun özgülenmesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.04.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ve davacı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 07.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Bu pay esası Türk aile sistemine çok uygun düşmektedir. Çünkü Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak pay düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak pay yükselmektedir. Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay, eşe 2 pay esasına göre %50 pay desteğe, %50 pay eşe verilerek varsayımsal olarak gelir paylaştırılarak tazminat bu ilkelere göre hesaplanmalıdır....
TMK'nın 613.maddesinde, altsoyun tamamının mirası reddetmesi hâlinde, bunların payı sağ kalan eşe geçer hükmü düzenlenmiştir. Bu düzenleme gereğince, altsoyun tamamı mirası reddetmişse, mirasçıların payı sağ kalan eşe kalacaktır. TMK'nın 613 maddesinde "Altsoyun tamamının mirası reddetmesi halinde, bunların payı sağ kalan eşe geçer" hükmü yer almaktadır. Somut olayda murisin altsoyunun tamamının mirası reddetmesi nedeni ile bunların payının murisin torunlarına değil, sağ kalan eşe geçeceğinin göz önünde bulundurulması gerekirken yerel mahkemece mirası reddedenlerin alt soyunu kapsar şekilde yazılı şekilde mirasçılık belgesi düzenlenerek karar verilmesi isabetli değildir....
O halde TMK 194 maddesinde yer alan aile konutu ile ilgili tasarruf işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlayan şart, sadece malik olan eşin iradesine bağlı olan işlemlerde geçerli olabilmesi gerekir. TMK 194 maddenin getirdiği sınırlama aile hayatını korumak amacıyla eşlerin ortak bir paydada buluşması amacını taşımaktadır. Bu kanun maddesinin rızai olmayan işlemler için yorumlanması kanunun özüne ve ruhuna aykırıdır. Yargıtay görüşüne göre de borcu olan eşin borcundan dolayı aile konutunun haczedilmesi halinde söz konusu konut, aynı zamanda borçlunun haline münasip evi ise buradaki haczedilmezlik iddiasının dayanağı o taşınmazın aile konutu olması değil, İİK 82 maddesi gereğince borçlu ve ailesinin haline münasip evi olmasıdır. (Yargıtay 12 H.D 2019/13405- 2020/286 E-K sayılı kararı ) Aile konutu olan haline münasip evin haczedilmezlik şikayeti hususunda ise hacizden etkilenen ve aynı çatı altında yaşayan eşe şikayet hakkı tanınmamıştır....
Anılan Tüzüğün 4. maddesi gereğince, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalan eşin yerleşim yeri aile mahkemesi, belirleyeceği süre içinde sağ kalan eşten çocuğun varsa malvarlığının dökümünü gösteren bir defter vermesini ve bu malvarlığında veya yapılan yatırımlarda gerçekleşecek önemli değişiklikleri de bildirmesini ister. Şu halde sağ kalan eşten bildirimde bulunmasını isteyecek olan, bu eşin yerleşim yeri aile mahkemesidir. (Y.2.H.D.'nin 06.03.2013 tarihli 2012/13587 esas, 2013/3324 k. sayılı k.) Sağ eşin yerleşim yerinin Karaman olduğu dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Bildirimi alan Kayseri Aile Mahkemesi Tüzüğe göre yetkili değildir. Bu durumda yetkisizlik kararı ile bildirimin Karaman Aile Mahkemesine gönderilmesi gerekirken, bu hususun nazara alınmaması doğru bulunmamıştır....
O halde TMK 194 maddesinde yer alan aile konutu ile ilgili tasarruf işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlayan şart, sadece malik olan eşin iradesine bağlı olan işlemlerde geçerli olabilmesi gerekir. TMK 194 maddenin getirdiği sınırlama aile hayatını korumak amacıyla eşlerin ortak bir paydada buluşması amacını taşımaktadır. Bu kanun maddesinin rızai olmayan işlemler için yorumlanması kanunun özüne ve ruhuna aykırıdır. Yargıtay görüşüne göre de, borcu olan eşin borcundan dolayı aile konutunun haczedilmesi halinde söz konusu konut, aynı zamanda borçlunun haline münasip evi ise buradaki haczedilmezlik iddiasının dayanağı o taşınmazın aile konutu olması değil, İİK 82 maddesi gereğince borçlu ve ailesinin haline münasip evi olmasıdır. (Yargıtay 12 H.D 2019/13405- 2020/286 E-K sayılı kararı ) Aile konutu olan haline münasip evin haczedilmezlik şikayeti hususunda ise hacizden etkilenen ve aynı çatı altında yaşayan eşe şikayet hakkı tanınmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Çocuk mallarının korunmasına ilişkin olarak açılan davada ...3. Aile Mahkemesi ile...Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, TMK.’nun 352 ve devamı maddeleri uyarınca çocuk mallarının korunması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 21. maddesine göre velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri ana ve babanın ortak yerleşim yeridir. Somut olayda, mallarının korunması istenen çocuk ...'ın babasının vefatı sonucu, velayeti kullanan anne ...’ın yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olacağı hususu kuşkusuzdur. Dosya kapsamından, adrese dayalı nüfus kayıt sistemi bilgilerine göre sağ kalan eşin yerleşim yerinin ...Mahallesi... Sokak ... adresi olduğu anlaşılmasına göre, uyuşmazlığın ... 3. Aile Mahkemesinde görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir....