Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, çekişme konusu taşınmazın davacı, davalı ve dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, dava konusu taşınmaz hakkında 02.06.2011 tarihinde açılan ortaklığın giderilmesi davası sonucunda taşınmazın satış suretiyle ortaklığının giderilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, ortaklığın giderilmesi davası açılması, davacının elatmanın önlenmesi ve yıkım davası açmasına engel değildir. Şayet, ortaklığın giderilmesine karar verilmiş ise mahkemece ortaklığın fiilen giderilip giderilmediğinin tespiti gerekmektedir. Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir....

    Öte yandan, yurdumuzda sosyal ekonomik nedenlerle kırsal kesimlerden kentlere aşırı akım, nüfus çoğalması, büyük mesken ve işyeri ihtiyacı nedeniyle hızlı yapılaşma karşısında görevli mercilerin aciz kalmaları veya çeşitli nedenlerle göz yummaları sonucu, izinsiz, ruhsatsız, resmi kayıtlara bağlanmayan büyük yerleşim alanları oluştuğu, bu arada paylı taşınmazların tapuda resmi ifrazları yapılmadan paydaşlar arasında haricen veya fiilen taksim edilip üzerlerine büyük mahalleler hatta beldeler yapıldığı bir gerçektir. Bilindiği üzere 4721 s. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237., Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.), Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz....

      Çekişme konusu 352 parsel sayılı taşınmazın tapuda “bağ” niteliği ile tarafların murisleri adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu sabittir. Hemen belirtilmelidir ki, Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur....

        Öte yandan, yurdumuzda sosyal ekonomik nedenlerle kırsal kesimlerden kentlere aşırı akım, nüfus çoğalması, büyük mesken ve işyeri ihtiyacı nedeniyle hızlı yapılaşma karşısında görevli mercilerin aciz kalmaları veya çeşitli nedenlerle göz yummaları sonucu, izinsiz, ruhsatsız, resmi kayıtlara bağlanmayan büyük yerleşim alanları oluştuğu, bu arada paylı taşınmazların tapuda resmi ifrazları yapılmadan paydaşlar arasında haricen veya fiilen taksim edilip üzerlerine büyük mahalleler hatta beldeler yapıldığı bir gerçektir. Bilindiği üzere 4721 s. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237., Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.), Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.8.2005 gününde verilen dilekçe ile tapulu taşınmaza müdahalenin önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.3.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle dava konusu 30 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet rejimine tabi olmasına paydaşların tamamının katılması suretiyle yapılmış taksimin varlığı kanıtlanamadığına ve 27.11.1946 tarih 28/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca paylı mülkiyette paydaşlardan birinin kendi payı için yapacağı kira sözleşmesinin geçersiz olduğu kabul edildiğine göre yerinde olmayan...

            Türk Medeni Kanunu'nun 698.maddesinde "Hukuki bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Paylaşmayı isteme hakkı, hukuki bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir. Taşınmazlarda paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler, resmi şekle bağlıdır ve tapu kütüğüne şerh verilebilir. Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz." hükmü bulunmaktadır. TMK'nun 699.maddesi "Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir. Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hakim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, paylı mülkiyette haksız işgalden kaynaklanan ecrimisil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümüne dair 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı Kararı ile davanın niteliği gereği temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından yapılmış; bu karara karşı HUMK’nun 440. maddesi gereği karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun işbölümüne ilişkin 02.07.2021 tarihli ve 2021/211 sayılı Kararı uyarınca davanın niteliğine göre temyiz inceleme görevi Dairemize ait ise de; işbölümünü düzenleyen Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 2020/1 ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 2021/211 sayılı Kararın ortak hükümler başlığı altında 3. madde gereğince karar düzeltme istemlerinin temyiz incelemesini yapan Daire tarafından yapılması gerektiğinden dosyanın Yargıtay 8....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların açık arttırma suretiyle ortaklığın giderilmesi yerine paydaşlar arasında açık arttırma yapılmasını istediklerini, davacının işbu davayı ikame etmekte hukuki yararının bulunmadığını, paylı mülkiyette ilgili serbestce tasarrufta bulunma hakkına sahip olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

              Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, taraflar arasındaki çekişmenin Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 688. ve takip eden maddelerinde ön görülen paylı mülkiyet hükümlerine göre çözümü gerekeceği kuşkusuzdur. Bunun yanı sıra ; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vâki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur....

                Elbirliği halinde mülkiyette, somut olayda olduğu gibi mirasçılar arasında ortaklık bağı vardır. Bu kişiler mirasçı sıfatı ile bir mala veya hakka birlikte malik olmak durumundadır. Türk Medeni Kanununun 701 ila 703. maddeleri uyarınca bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği bulunmadığından ortaklardan her birinin eşya üzerinde doğrudan bir hakkı da yoktur. Bu anlatımın doğal sonucu olarak da mülkiyet bütünüyle ortakların tümüne aittir. Elbirliği mülkiyetinde malikler mülkiyet payını ayırmadığından eşya üzerinde paydaş değil ortaktır. Yine bu tür mülkiyette işin özelliği gereği ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Şayet davalı olacaklarsa davanın ortakların tümü aleyhine açılması gerekir. Davaya konu olayda; davacıların murisi ..., dava konusu 1018 parsel sayılı taşınmazda 1/2 oranında paylı malik iken, diğer 1/2 paylı malik ... tarafından payının davalı ...'a satılarak devredildiği, bu nedenle Şahin mirasçılarından ... ve ......

                  UYAP Entegrasyonu