Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesinden alınan 22/04/2016 tarihli heyet raporunda özetle; 14/10/2009 tarihli kazada yaralanan Sait Sarıkoç'un Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği uyarınca meslekte kazanma gücünden kayıp oranının % 10,3 olduğu belirtilmiştir....

Boşanma sonucu maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat yükümlüsünün kusurlu, talep eden eşin ise, kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir (TMK m. 174/1-2). Durum böyleyken davacı-davalı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre davalı-davacı kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir. 4-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....

    ye de ayrıca husumet yöneltilerek, savunma ve delilleri toplandıktan sonra, varılacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekir. 2-) Davacı Kurum, 27.06.2007 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerden oluşan sosyal sigorta yardımlarının 506 sayılı Kanun’un 26. maddesi uyarınca davalılardan rücuan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, sigortalının açtığı ancak kesinleşip kesinleşmediği tespit edilemeyen tazminat davasında alınan kusur raporunu esas alınmak suretiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. İşverenin, meydana gelen iş kazası nedeniyle sigortalı ya da hak sahiplerine sosyal sigorta yardımları yapmakla görevli olan Kuruma karşı 506 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesi uyarınca sorumluluğu, kusur sorumluluğu ile sınırlı bulunmaktadır....

      Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına göre TMK.nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile TBK.nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle davacı kocanın istinaf başvurusunun kusur tespiti, davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kusur tespiti, maddi ve manevi tazminatlar yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmünün bu hükümler yönünden kaldırılması ve bu hususun yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca düzeltilmek suretiyle yeniden aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir....

      Davacı kadın vekilinin; kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiğine yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Mahkemece; Türk Medeni Kanunu'nun 185/3 ve 186/3 maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, kadının tedbir nafakası istemi hakkında bir karar verilmemesi hatalı olmuştur....

      Boşanma davasının konusu kalması söz konusu olmadığı gibi; Türk Medeni Kanununun 181/2. maddesi uyarınca kusur tespitine yönelik olarak devam ettirebilecek bir boşanma davası da bulunmamaktadır....

        Yabancı mahkemece tarafların kusur belirlemesi yapılmaksızın anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiği görülmekledir. O halde, davalı erkeğe kusur yüklenmesi ve davacı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulu doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK.m.186/1), geçimine (TMK m. 1 85/3), malların yönelimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m.169)....

          Tüm dosya kapsamına göre evlilik birliği temelinden sarsılmış olup buna neden olan olaylarda davalı- karşı davacı kadın tam kusurlu olup davacı- karşı davalı erkeğe atfedilebilecek bir kusur durumu söz konusu olmadığından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı asıl davanın kabulüne ve tarafların TMK 166/1 uyarınca boşanmalarına ve yukarıda belirlenen kusur oranlarına göre talepler ile de bağlı kalınarak boşanmanın ferilerine ve davalı- karşı davacı boşanmaya sebep olaylarda tam kusurlu olduğundan ve süresi içerisinde deliller sunulmayıp karşı dava dilekçesinde belirtilen hususlar ispat edilemediğinden karşı davanın tüm talepler bakımından reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. " gerekçesi ile; "Asıl dava açısından; Davanın KABULÜNE, tarafların T.M.K'nun 166/1 maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, 20.000 TL maddi tazminatın davalı karşı davacı kadından alınarak davacı- karşı davalı erkeğe verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin ve manevi tazminat...

          Davacı kocanın mirasçılarının temyiz talepleri; Türk Medeni Kanununun 181/2. maddesi uyarınca, davalının kusurlu olduğunun tesbiti ve davanın devamına yöneliktir. Mahkemece tarafların delillerinin toplanıp, davalının kusur nisbetinin veya kusursuz olup olmadığının tesbiti yönünden davaya devam edilerek sonucuna göre karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 31.10.2007 (Çrş.)...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle davacının ölümü "nedeniyle evlilik birliğinin sona erdiğinin ve mahkemece Türk Medeni Kanununun 181. maddesi uyarınca kusur tespitinin yapıldığının anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yüklenmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.17.01.2013 (Prş.)...

              UYAP Entegrasyonu