Gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya sebep olan olaylarda, taraflar eşit kusurlu olup erkek ve kadının talebi yönünden TMK'nın 166/1 maddesi koşulları oluşmuştur. Hal böyleyken, erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulüne karar vermek gerekirken (TMK 166/1) reddi yönünde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Bununla birlikte, kadının kabul edilen boşanma davasında verilen boşanma hükmü istinafın kapsamı dışında bırakılarak kesinleşmiştir. Bu nedenle, kararın gerekçesinin yukarıda açıklandığı şekilde değiştirilmesine ve erkeğin davasına yönelik ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak bu davaya dair karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmek suretiyle kararın HMK 353/1- b/2 maddesi uyarınca düzeltilmesi cihetine gidilmiştir....
Maddesine dayalı zina davasına yönelik istinaf başvuru talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b-2 bendi gereğince KABULÜ ile Sarıkaya Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) 1.nolu bendinin hükümden çıkarılmasına, 3- Davacı-karşı davalının TMK 166/4.maddesine dayalı davasının ve davalı-karşı davacının TMK 166/1.maddesi ile TMK 166/4.maddesine dayalı boşanma davasının ayrı ayrı KABULÜ ile; -Yozgat ili, Sarıkaya ilçesi, Alifakılı Köyü, Ciltno:6, Hane no:32, BSN:37'de nüfusa kayıtlı, 20/04/1970 Sarıkaya doğumlu, Mustafa ve Necmiye oğlu, TcNo: olan T1 ile aynı yer BSN:106'da nüfusa kayıtlı, 15/02/1968 Babayağmur doğumlu, Ahmet ve Aliye kızı, TcNo: olan T3 TMK 166/1 maddesi ve TMK 166/4.maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, 4- Davalı-karşı davacı vekilinin TMK 161.maddesine dayalı ZİNA DAVASININ BU KONUDA AÇILMIŞ BİR DAVA BULUNMADIĞINDAN KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 5- Davacı-karşı davalının dosyada eksiklik bulunmadığından duruşma talebinin reddine, 6- Davacı-karşı davalı...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: " Davalı kocanın TMK 161'e dayalı zina sebebine dayalı ve TMK 163'e dayalı boşanma davalarının ayrı ayrı REDDİNE, Davalı kocanın TMK 166/1'e dayalı açmış olduğu boşanma davasını KABULÜ İLE, Davacın kadının TMK 166/1'e dayalı açmış olduğu asıl boşanma davasının KABULÜ ile; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Müşterek küçük çocukları İlkadım 12/06/2017 doğumlu Yüsra'nın VELAYETİNİN DAVACI ANNEYE VERİLMESİNE, Velayetleri davacı anneye verilen müşterek çocuk ile davalı baba arasında; KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASINA, Tarafların müşterek çocukları Yüsra için hükmedilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının 22/12/2022 karar tarihi itibariyle aylık 200,00 TL arttırılarak aylık 550,00 TL'ye yükseltilmesine, aylık 550,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararı kesinleşinceye kadar tedbir nafakası olarak devamına, boşanma kararı kesinleştiği tarihten itibaren aylık 550,00 TL nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, hükmedilen...
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/182-426 esas ve karar sayılı kararı ile kısıtlanarak annesinin velayeti altında bırakıldığı anlaşılmaktadır. 4721 Sayılı TMK.’nun 335/2. maddesinde “Hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar” hükmüne yer verilmiştir. TMK'nun 419/3 maddesine göre de velayet altına bırakılmasına karar verilen kısıtlı ergin çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümleri uygulanacaktır. Bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince Aile Mahkemesidir. Bu halde uyuşmazlığın .... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde (Aile Mahkemesi sıfatıyla) görülerek, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19/06/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda; davanın taraflardan ortak hayatı sürdürmeleri beklenmeyecek derece evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olmasına dayanan karşılıklı boşanma davaları ( TMK m.166/1-2) olduğu kabul edilmiş ise de, hükümde tarafların Türk Medeni Kanunun 166/1-3 maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş, kısa kararda yer almadığı halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasında “davacı-davalı ve davalı-davacı arasındaki yazılı anlaşmanın uygun bulunmasına ve boşanmanın sonuçları konusunda düzenleme olarak onaylanmasına “karar verilerek kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasında çelişki yaratılmıştır....
GEREKÇE : Dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine, karşı dava öncelikle TMK m.162 uyarınca, aksi taktirde TMK m.166/1 uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Gerekçeli karar içeriğinden tarafların TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına karar verildiği anlaşılmış ise de; boşanma hükmüne yönelik kısa karar ve gerekçeli kararda (B-1 nolu hüküm fıkralarında) bu hususun belirtilmemesi, karşı davacı tarafın TMK m.162 uyarınca boşanma talebi ile, tazminatlara yönelik faiz talebi hakkında olumlu olumsuz karar verilmemesi doğru değil ise de; bu hususlar açıkça istinaf sebebi yapılmadığından yanlışlığa işaret etmekle yetinilmiştir....
nun 175. maddesi uyarınca talep edilen yoksulluk nafakası talebinin reddine, davalı kadın tarafından, TMK.'nun 174. maddesi uyarınca boşanma nedeni ile talep edilen maddi ve manevi tazminatın yasal şartları oluşmadığından reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davacının TMK 161, 162, 163 maddeleri uyarınca boşanma kararı verilmesine yönelik taleplerinin reddine, tarafların TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın için aylık 750 TL tedbir - yoksulluk nafakası, 40.000 TL maddi, 40.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, takdir edilen tazminat ve nafaka miktarlarının da fahiş olduğunu beyan etmek suretiyle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava TMK 161, 162/1, 163, 166/1 maddeleri uyarınca boşanma talebine ilişkindir....
Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak ve davacı kocanın askerde bulunduğu dönemler haricinde kalan süre için davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, bu yönün düşünülmemesi doğru olmamıştır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1-2), davalı-karşı davacı kadın ise, zina (TMK m.161), haysiyetsiz hayat sürme (TMK m.163) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuksal nedenlerine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, ” tanık beyanlarının Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olduğu, tarafların kusurlu davranışlarının ispatlanamadığı ve fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi olamayacağı” gerekçesiyle her iki tarafın da davalarının reddine karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında deliller Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi çerçevesinde değerlendirilmiş, 161 ve 163. maddelerde düzenlenen sebepler yönünden bir değerlendirme yapılmamıştır....